Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Zülfü Livaneli'nin portakalı "En İyi Film Müziği" dalında...Aslında onun artık gözü yarışmalarda değil. Bu 3. Altın Portakalı...Güzel de bir söylemi var:"Bizim artık altın değil, sarraf olmamız lazım." Bilgece bir bakış bu, hayata...Siyasetçi, kırmızı pasaportlu bir sanat büyükelçisi, hipodrom dolduran ses, en sevilenler arasında yerel ve küresel bir müzik adamı, sinema yönetmeni, kitap ve gazete yazarı...Bu kadar şeyi hem de iyi yapmak, zor şey.Ya zaman?..Onu da "az uyuyarak" diye yanıtlıyor."MUTLULUK" için birkaç gözlem...Özgü Namal ve Murat Han bu filmle en iyi erkek oyuncu ve en iyi kadın oyuncu Altın Portakal ödüllerini hakkıyla aldılar.Özgü, "tüm birikimini kariyer çantasından çıkarıp bu role koyduğunu" söylüyor.Vücut dilinden şivesine, bakışına, giyimine, örtünmesine kadar doğunun kızı...Ancak... Zekâsı ve kişiliği ile kaya gibi komando Cemal'i eritebiliyor.Cemal'i oynayan Murat Han, Bilkent konservatuvardan sonra Marlon Brando ve Robert De Niro'nun yetiştiği Los Angeles'taki Stella Adler Akademisi'ni bitirmiş. Dönüşündeki bu ilk rolü eldiven gibi giymiş.Livaneli'nin yaptığı müzik bir harika...Görüntüler ve yönetim de öyle...Talat Bulut'un hiç yokmuş gibi algılanması üzücüdür. Çünkü Profesör İrfan rolüyle bu deneyimli aktör 1. sınıf oynuyor."MUTLULUK" romanı Amerika'nın en büyüğü olan Barnes and Noble yayınevi tarafından basıldı ve dağıtıldı. Çok tuttu. Daha ilk vitrine çıkışında ayın kitabı seçildi."TAKVA" da elbette güzel bir yapıt ama "MUTLULUK" filmi Oscar'a aday gösterilseydi Barnes and Noble'ın lobisi ciddi bir etken olarak devreye girebilirdi. Zülfü Livaneli'nin "MUTLULUK" adlı romanından uyarlanan "MUTLULUK" filmi Antalya Film Festivali'nde 5 Altın Portakal birden aldı. Tarihten ilginç bir yaprak daha... Yıl 1994... Çırağan'da NATO Dışişleri Bakanları toplantısı var.ABD Dışişleri Bakanı Christopher Warren ile " gözlemci" sıfatıyla orada olan Rusya Dışişleri Bakanı Andrew Kuzirov gözlerden uzak bir konuşma yapacaklar.Böyle büyük konferanslarda ikili ve üçlü görüşmeler için "özel mekân" istekleri, ev sahibi ülke ofisine başvuruyla sağlanıyor.Fakat bu amaca ayrılmış tüm mekânlar dolu.Bakanların oteldeki yatak odalarında da olmaz...Dönemin Dışişleri NATO Dairesi Genel Müdürü Büyükelçi Yalım Eralp çözümü buluyor.İki süper büyüğün dışişleri bakanları, konferansın yapıldığı Çırağan otelinin Türk hamamında buluşabilirler.Taraflar öneriyi kabul ederler.Gözlerden uzak, hamam diyaloğu gerçekleşir.Türkçede "hamama giden terler" deriz.Ama... Bakanlar terlememiş olmalı. Çünkü... Bu randevu nedeniyle olsa gerek hamamın ısınma sistemi devre dışıymış.Olayı dün Çırağan'da toplanan "Irak'a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları Konferansı'nda ikili-üçlü özel görüşmeler" bağlamında Em. Büyükelçi ve CNN TÜRK Yorumcusu Yalım Eralp anlattı. DİPLOMATLAR ÇIRAĞAN SARAYI'NDA Boğaz'daki Sait Halim Paşa Yalısı, Osmanlı'yı Almanya yanında I. Dünya Savaşı'na sürükleyen ve yok oluş sürecini başlatan meşum geceyle anılır tarihte...Göbel ve Braslav adlı iki Alman kruvazörünün 1914 yılında Boğaz'dan geçerek Karadeniz'e açılması izni o yalıdaki yemekte verilmişti. Gemilerdeki Alman mürettebata Osmanlı üniforması giydirilerek Rusya'nın Sivastopol sahilleri topa tutulmuş ve Karadeniz'deki Rus donanmasıyla çatışmaya girilmişti.Böylece, Osmanlı bir emrivakiyle Almanya'nın yanında kendini savaşın içinde bulmuştu.İşte bu yalı, 1995 yılında yandı ve onarılarak yeniden İstanbul'a kazandırıldı.Şimdilerde küllerinden yeniden doğan bu güzellik, sanat ışıltılarıyla da aydınlanıyor.Her çarşamba şampanya ikramı ile başlayan ODA müziği resitali var.Sanat Yönetmeni ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın.Salı günleri özel sanatçıların katıldığı dans günleri var.Ve... Yalının girişinde resim-heykel sergileri düzenleniyor.Yalı bu kez savaşla değil, barışın pasaportu sanatla anılacak. gunericivaoglu@milliyet.com.tr KÜLLERİNDEN DOĞDU