Şoray fırtınası...
Türkan Şoray ve Prof. Dr. Mustafa Akaydın’la keyifli ve sürpriz müzikli sohbet...
ULUSLARARASI Antalya Altın Portakal Film Festivali 50. Yılı bağlamında Antalya’dayız.
Şeffaf Oda’yı Hotel Su’nun terasında çekiyoruz.
İlk konuğum, festivalin Jüri Başkanı Türk Sinemasının Sultanı Türkan Şoray...
Programa, bir çift “siyah elmas ışıltısı” Türkan Şoray gözleri eşliğinde Demet Akalın’ın “Türkan” şarkısıyla başlıyoruz.
“Şarkıyı ilk dinlediğinde ne hissettin? Galiba ağlamışsın” diyorum Türkan’a?
Ağlamış gerçekten.
Türkan Şoray: Ben aşk kadınıyım
HERKESİN âşık olduğu Türkan Şoray’a kaç kez âşık olduğunu soruyorum...
“Olmuşumdur canım birkaç defa... Ben aşk kadınıyım. Aşkı seven, aşka hürmet eden” diye yanıtlıyor gözlerini süzerek ve biraz da muzip...
Daha önceki programımızda Cüneyt Arkın’ı çok beğendiğini söylemişti. Tekrarlatıyorum...
“Cüney Arkın... Böyle dalgalı saçlı kumral o bakışları var inanılmaz. Yani ben işte onu her yerde söylüyorum . Böyle onun sahnesi çekilirken kameranın arkasından seyrediyordum. Allah’ım sen ne biçim yaratmışsın bu insanı diye...”
Türkan Şoray’ın Cihan Ünal’la evliliği de Türk filmleri senaryosu gibi...
Anlatıyor:
“Evet, gizli kaçarak evlendik, macera evlilikti. O tür macerayı filmlerde yaşıyorduk. Böyle hani kaçarlar birlikte falan. Özel hayatımda da yaşadım.”
Sultan’dan sürprizler
TÜRKAN Şoray, Yeşilçam’ın kriz döneminde bile sahneye çıkmadı.
Osman Kavran, önüne bir valiz dolusu para koymuş ama kabul etmemiş.
Türkan ekliyor:
“Rahmetli Fahrettin Aslan da çok istemişti. Her yıl İzmir fuarından çok teklifler geldi. Yani aslında itiraf edeyim eğer sahneye çıksaydım çok başarılı olurdum. Çünkü şarkı söylemeyi seviyorum, sahneyi seviyorum. Ben de o zevkimi filmlerdeki şarkıcı rolleriyle tatmin ettim.”
Ve artık Türkan’ı kendi sesinden dinleyebileceğiz.
Yıllardır beklenen Türkan Şoray albümü yakında...
Diğer sürpriz...
Resim sergisi...
Ve... Senaryo çalışmaları, yönetmenlik, 2 yeni filmde oyunculuk...
Böbrek naklinde dünya 1’incisi: Antalya
ŞEFFAF Oda da diğer konuğum Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a festivalin temasını soruyorum:
Mustafa Akaydın yaklaşan yerel seçimlerde aday adaylığını ilan etti.
Prof. Akaydın Akdeniz Üniversitesi rektörüydü.
Başarısının en önemli yansımalarından biri de son zamanlardaki “yüz ve organ nakilleri...”
Bunun için özel bir çalışma yaptırmış mıydınız diye soruyorum.
Başkan şöyle yanıtlıyor:
Ben organ nakli kökenli bir genel cerrahım. Biz bir ekip olarak Ankara’dan buraya geldik. Tıp fakültesini kurduk ve özellikle genel cerrahi alanında da kendimizi başta böbrek nakline adadık. Daha sonra da diğer organ nakilleri arkadan geldi. Bu iş öyle üç günde beş günde organize edilecek bir iş değil tabii. Burada 1980’den bu yana hatta 78’de Ankara Tıp Fakültesi’nde başlayan 35 yıllık bir birikimin ödülü diyelim... Dolayısıyla ben o genç arkadaşlarıma prenslerim derim hep. Onlar bu bayrağı ağabeylerinden çok yükseğe taşıdılar. Ben üniversiteyi bıraktığımda Antalya böbrek naklinin dünyada bir yılda en çok yapıldığı il konumundaydı.
50’nci yıl albümünde Zeki Müren.
50 GÜZEL YIL
ANTALYA Film Festivali’nin 50’nci yılı için özel bir albüm yapılmış. Her yıl kimlere, hangi filmlere ödüller verildiği...
Fotoğraflar...
Sayfalarda zamanların ruhu nehir gibi akıyor.
İlk yıl Türk Sineması’nın gurusu Turgut Demirağ 3 ödül birden almış.
Melike Demirağ’la kapanış gecesi babasını, sinemaya katkılarını konuştuk. Albümden iki fotoğraf yansıtıyorum.
Antalyaspor futbolcularının omuzunda Zeki Müren, festival geçidinde...
Ve...
Ünlü oyuncu Çolpan İlhan bir zamanlar gişelerde hadise olan “Cumbadan Rumbaya” filminin afişinde. Bu kitap sinema tutkunları için değerli bir kaynak. Kapanış gecesindeki sahne etkinliğine özellikle işaret ediyorum ki “dans grubu” gerçekten sıradışı bir gece yaşattı.
KELEBEĞİN KANATLARINDA UÇMAK
İLK gösterimini kaçırmıştım. İkinci kez vizyona girdi. Gittim... İyi ki de gittim.
Öncelikle konu, senaryo, yönetim, dönem canlandırması; hepsi için kutluyorum.
20 kilo vererek bu role soyunan Kıvanç Tatlıtuğ, o sırım gibi genç adam gitmiş, yerine veremli, bir deri bir kemik, midesi omurgasına yapışmış ama şair romantizmiyle hâlâ karizmatik bir Kıvanç gelmiş.
Hollywood yapımı “Dallas Buyers Club” için de başrol oyuncusu 20 kilo verdi, film vizyona giriyor.
Merak ediyorum Kıvanç kadar başarılı mı?
Belçim Bilgin liseli genç kız için yaşının biraz fazlalığını silmiş atmış.
Genç kız olmuş.
O da iyi oynuyor.
Behçet Necatigil’i oynayan Yılmaz Erdoğan, o da 22 yaşında veremden ölen Mert Fırat ve sevgilisi rolündeki Farah Zeynep Abdullah “gri” yaşamları içindeki adı olmayan özel renkler.
‘Kelebeğin Rüyası’nda Belçim Bilgin, Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat...
