Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Muhalefetin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu gazetecilere ‘eşim suşi (sushi) sever’ demiş. Doğru mu, değil mi, başı sonu kırpılmış mı, bilmiyorum. Ancak CHP’den ve MHP’den dostları uyarmalı.
Türk seçmeni ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya’ oy vermez.
Menemen, mantı, kuru fasulye, kebap, pilav değil de Japonların suyla ıslatılmış ve etrafına yosun sarılmış ya da üstüne çiğ balık konmuş pirinç köftesini benimsenmesi bizim Anadolu/Trakya kültürüne uymaz.
Hanımefendinin ağız tadına, lezzet tercihine bir sözüm yok.
Kimsenin Hanımefendisini siyaset tartışmalarında dile getirmemeyi çok yıllar önce öğrenmiştim.
Buna özen gösteririm.
Ayrıca Hanımefendiyi tanımıştım.
Saygın ve mütevazı bir kişilik.
Ama...
Seçim kampanyasında ‘suşi’ rüzgârı, yelken doldurmaz.

Haberin Devamı

SUNALP ÖRNEĞİ

Simgesel önemdedir.
MERHUM Org. Turgut Sunalp, Batılı bir seçkin subaydı.
Yurtdışı görevlerde bulunmuştu.
Kanada’da büyükelçilik yapmıştı.
Görgüsü, Batı kültürüne yakınlığı, yabancı dil bilgisiyle çoğu generalin rol modeliydi.
Ama...
Siyaset başka şey.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra yeni siyasi partiler kurulurken askere daha yakın olan ve iktidara gelmesi planlanan MDP’nin Genelbaşkanlığı’na getirilmişti.
Hilton’da partisi için bir balo düzenleyerek açmıştı seçim kampanyasını.
Elinde purosuyla ve hanımefendiyle dansta fotoğrafları yayınlanmıştı gazetelerin birinci sayfalarında ve TV ekranlarında.
‘TV’deki seçim konuşmasında ne giyeceğini’ soran gazetecilere Turgut Paşa yabancı marka ipek gömleğini, yabancı marka ipek kravatını, yabancı marka kostümünü söylemişti.
Turgut Paşa samimiydi.
Ona göre gardrobundaki bir sürü ‘marka’ giysileri arasında seçimleriydi.

YA TURGUT ÖZAL?

Ancak...
Bütün bunlar yadırgandı ve medyada eleştirildi.
MERHUM Turgut Özal da adaydı.
Onun ‘ihmal edilmiş’ de diyebileceğimiz ‘salapati’ giyimi daha bir ‘bizden’ dedirtiyordu.
Hiç unutmuyorum...
O zaman yönettiğim Güneş Gazetesi’nde arkadaşlarıyla birlikte ziyarete gelmişti.
Endişeliydim.
Gazetedeki çoğu sol eğilimli yazar arkadaşların olmadık bir tavır koymalarından kaygılıydım.
Oysa... Tam tersi oldu.
Turgut Paşa’ya göre Turgut Özal’ı daha halka yakın bulmuşlardı.
Haberlerin başındaki arkadaşım Necati Doğru’nun ‘adam yabancı marka ipek kravat bir yana, çoğu kez kravat bile takmıyor. Boğazlı kazak da giyiyor’ dediğini iyi hatırlıyorum.
Halk da Özal’ı böyle algılamıştı.
..............................
Bir şey daha...
TV’deki liderler tartışmasında SHP Genel Başkanı olan Necdet Calp zarif insandı.
Özal ‘yapacaklarını’ sıralıyor, Calp ‘yaptırmam’ diye karşı çıkıyordu.
Özal, ‘köprüyü özelleştireceğim’ diye anlatıyor, Calp ‘köprüyü sattırmam’ diye tutturuyordu.
Halk ‘negatif’ siyasete prim vermez.
Seçimde sandıktan çıkan oylar da bu kuralı doğruladı.
.............................
Ekmeleddin İhsanoğlu kültürlü, uluslararası ilişkilerde deneyimli saygın bir kişilik.
Fakat...
Türkiye’de siyaset yaparken halkta ‘kendisinden biri’ algılamasını üretmeye ve siyaset konuşmalarını ‘negatif’ odaklı yapmamaya özen göstermeli.