Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       12 Mart'ın yıldönümünde, geçmişin karanlık sayfalarını mı çevirsek yoksa toplumun akciğeri olan yeşil sahalardan mı söz etsek?
       Bir pazar yazısında bu ikincisi ağır bastı.
       Geçen hafta Türkiye'nin gurur duyduğu Galatasaray, önümüzdeki haftanın da gündeminde.
       Nefeslerimizi tutmuş Mallorca maçına kilitlendiğimiz şu günlerde, Galatasaray'ın geleceği için kritik tercihi tartışmakta yarar var.
       Şu aşamaya gelen Galatasaray, gerçekten birinci sınıf Avrupa takımı mı olacak?.. Yoksa içe dönüp, ligde sıradan bir çekişmenin takımı mı olacak?

Orta sınıf bir takım mı?

       Galatasaray'a övgülerin patlama yaptığı sırada, yukarıdaki soru garip görünebilir.
       Ama...
       Gerçek, Galatasaray'ın henüz en büyükler arasında yer almadığıdır.
       Galatasaray'ın kuracağı şirketin hisselerine talip olan American AIG şirketi, Galatasaray yöneticilerine şöyle demiş:
       "Galatasaray başarılı.
       Avrupa'da ismini duyuruyor. İyi sonuçlar da alıyor.
       Ama henüz orta sınıf bir Avrupa takımı.
       Çünkü Galatasaray bugüne kadar bir Avrupa kupası finali oynamadı.
       Avrupa kupası kazanmadı.
       Bizim amacımız, Galatasaray'ı en büyükler arasına sokmak üzere yatırımdır."
       Yatırım konusunu sonraki satırlarımızda tartışacağız.
       Ama...
       Aynalardaki görüntüye iyi bakmalıyız.
       Galatasaray'ın tırmanışını kimse görmezden gelemez.
       Başarıları, ulusal egomuzu, onurumuzu okşuyor.
       Türkiye'nin tanıtımında önemli katkısı var.
       Ama çok abartmayalım.
       Önünde daha hayli yol var.

Galatasaray A.Ş.

       Galatasaray, sanıldığı gibi üstesinden gelinmez bir krizde değil.
       Aldığım bilgilere göre, 53 milyon dolar borcu, 49 milyon dolar alacağı var.
       Problemi nakit akışında.
       Geç tahsil ediyor fakat erken ödemek zorunda.
       Bulunan formül, hem nakit sıkıntısını aşmayı hem Galatasaray'a sınıf atlatmayı hedefliyor.
       Yani "hisseleri Galatasaray kulübünde olmak üzere, bir Galatasaray A,Ş. kurulması..."
       Kulüp, bu şirkete futbol maçlarının TV, forma ve stadyum reklam ilanları hakkını kiralıyor.
       Şirketin yüzde 38 hissesine, dünyanın en büyük sigorta fonlarını idare edenler arasındaki 5 yıllığına AIG, 30 milyon dolar ödemek üzere talip.
       AIG'nin alt şirketi olan Octagon, dünyanın en büyük üç reklam şirketinin sahibi.
       36 milyar dolar reklam bütçesi var.
       Coca Cola, Sony bunlardan bazıları.
       Bu şirket müşterilerine dayanarak, Galatasaray'ın stat reklam ve forma gelirlerini 2 milyon dolardan, 16 milyon dolara yükseltme sözü veriyor.
       Ayrıca...
       Galatasaray amblemli ürünleri de reklam müşterilerine finanse ettirebileceğini bildirmiş.
       Bunun yanı sıra...
       Büyük reklam müşterilerinin sponsorluğuyla, Galatasaray'a çok daha düşük bedelli, örneğin 1'er milyon dolara dünya çapında futbolcular kiralamak taahhüdünde bulunuyor.
       Bu bir görüş.
       Bir diğer görüş ise şirket hisselerinin Galatasaraylılara açılması.
       Böylece "100 milyon dolar da toplanır" görüşü var.
       Galatasaray Kongresi, ay sonunda bu kritik kararı da verecek.
       Acaba biri diğerine engel mi?
       Galatasaray, hisselerinin yüzde 38'ini 5 yıllığına devrederken, geri kalan hisselerinin bir bölümünü taraftarlarına açamaz mı?
       Bu sorunun cevabı, Galatasaray'ın Avrupa'nın birinci sınıf takımı olmak iddiası ya da orta sınıf bir Avrupa takımı ve liglerde boğuşan sıradan bir kulüp olmayı kabullenmesidir.
       Avrupalı olma iddiasında Galatasaray'ın zihniyet devrimi, Türkiye'deki diğer sektörlere hatta siyasi partilere model oluşturabilir.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr