Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TÜRKİYE’nin “Silahlı Kuvvet- leri’ne Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana en fazla ihtiyacı olan” süreçteyiz.

Ve...

“TSK’nın içinde hâlâ çok sayıda FETÖ’cünün olduğu” iddiaları havada uçuşmakta.

Bu “ciddiden” öte “vahim” duyarlı “soru işaretidir.”

Süratle TSK’nın üzerinden temizlenmelidir.

Çünkü...

“Vahim” nitelemesinin nedeni sadece yürekten ve kesin karşı olduğumuz “15 Temmuz darbe kalkışımının” yanı sıra “TSK’nın içine siyasetin sokulmuş olmasıdır.”

Darbe kalkışımı bir günde önlenmiştir.

Şehitler, gaziler, Atatürk geleneğinin komutanları, emniyet güçlerinin çoğunluğu her siyaset görüşünden insanlarımızın bütünü tarafından bastırılması 24 saat bile sürmemiştir.

Haberin Devamı

Ama...

FETÖ yapılanması hâlâ TSK içinde varlığını “takiye” yaparak sürdürüyorsa 24 saatlik bir operasyonla bünye tam temizlenmemiş demektir.

“İltihaplanmanın bünyeyi sarma tehlikesi ve tehdidi” kuşkuları “zehirli sarmaşıklar” içindir.

......................

Kışlaya siyasetin girmesi, bu topraklarda “beka alarmıdır.”

“Osmanlı’nın çöküş” nedenlerinden biri de özellikle 19’uncu yüzyıl ve 20’nci yüzyılın başlarında, “kışlayı, garnizonu” siyaset virüsünün sarmasıdır.

“İttihat Terakki” işte bu “olmaması gerekenin” kışlada, garnizonda, karargâhta vücut bulmuş halidir.

Osmanlı Devleti’nin sonunu “İttihat Terakki yönetiminin, Almanların yanında Birinci Dünya Savaşı’na girmek basiretsizliği, hesapsız cesareti” getirmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk “askere siyasetin bulaşmasına” daha Osmanlı döneminde karşıydı.

Cumhuriyet’i kurduktan sonra da aynı kararlılığı sürdürdü.

İstiklal Savaşı’nı birlikte kazandığı komutanlardan açıkça tercih yapmalarını istedi:

“Ya siyasete devam edersiniz, üniformayı çıkartırsınız ya da orduda kalırsınız ama siyaset yapamazsınız.”

Atatürk “kışlaya, garnizona, karargâha siyaset sokmamak kararlılığını” vefatına kadar sürdürdü.

Zaten kendisi de aynı şeyi yapmıştı.

.......................

Bütün bu kökleri Osmanlı’nın son yüzyılına kadar uzanan deneyimlerimiz sonucu “TSK’yı arındırma sürecinin gerekli ve doğru olduğunu” düşünüyorum.

Haberin Devamı

Ancak daha titiz, daha gerçekçi olmak, ayrıca “hukuk” sürecinin çok daha hızlı ilerlemesi, sonuca ulaşması da şarttır.

“Adalet” de üzerindeki “soru işareti” kadar önemli ve elzemdir.

......................

Bakın...

Türkiye’nin güney sınırı boyunca bir Kürt devleti projesi hem konuşulmakta hem de adım adım yol almakta.

Amerika’dan İran’a, Suriye’ye kadar bu projenin yaprakları parmak izlerini taşımakta.

Kuzey Irak ve Suriye’den sonra “4 parçalı büyük Kürdistan” projesinde “sıranın Türkiye İran’a gelmek üzere olduğu” konuşulmakta, yazılmakta.

TSK, El Bab operasyonuyla ve Güneydoğu’da kış boyunca sürdürdüğü operasyonlarla hem “özgüvenini” tazelemiş hem de bizlere güven vermiş, 15 Temmuz’dan sonra iştahı artmış bazı devletlere de “caydırıcı” olabilmiştir.

Ama Cumhuriyet’ten bu yana en duyarlı ve en “çok yönlü, tehlike ve tehditler” altında olan Türkiye’nin -göz bebeği- Silahlı Kuvvetler’i için daha da “artı” detoksa, kondüsyon vurgulamalarına ihtiyacımız var.