Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

MEDYA “spor sayfaları/ekranları” gibi...

Maç öncesi yaptıkları tahminlerde yanılan yorumcular, köşe yazarları -istisnalar dışında- genellikle skora göre yazarlar, konuşurlar.

“Durumlarını kurtarmaya” çalışırlar.

1 gün önce hatta maçtan birkaç dakika önce batırdıkları teknik direktörlere, oyunculara kelimeleriyle kanat takarlar.

..........................

1 Kasım sonuçları sonrası da aynı görüntüler...

Yazarlar, program tartışmacıları, kamuoyu araştırmacıları da güzellemeler yaparak AK Parti’yi, Prof. Davutoğlu’nu kanatlandırıyor. (Ben de böyle bir sonuç beklememiş olanlar arasındayım.)

Haberin Devamı

.........................

Eğer siyasette de “skor” önemliyse... Ki öyle... Çünkü demokraside halkın tercih dili sandığa atılan oylardır.

Rakamlar konuşur.

İktidarın meşruiyet kaynağıdır sandık.

Hükümeti belirler.

Ancak...

Bu birinci bölümün başlığıdır.

Daha sonraki bölümler de demokrasinin aynı önemde unsurlarıdır.

Hükümetin “nasıl seçildiği” kadar, nasıl yönettiği de önemlidir.

Öncelikle “halkın çoğunluğuyla” yönetime gelen hükümetin “azınlığın eşit haklarına da saygılı olması” esastır.

Kaldı ki 1 Kasım örneğinde tek başına hükümet kurabilecek oyu sağlayan AK Parti’ye karşılık “yarım tık” bile olsa daha fazla oyu temsil ediyor muhalefet bloğu...

Başbakan Davutoğlu’nun seçim gecesi balkon konuşmasında “Kaybeden yok, kazanan Türkiye’dir” ve AK Parti adına sözcü Ömer Çelik’in de “Ötekileştirme olmayacak” söylemleri umut veriyor.

Ama...

“İhtiyat payını” saklı tutan bir umut.

Çünkü...

Daha önce de dile getirilen fakat ne yazık ki hoş sedalar olarak kalan benzer söylemler vardı.

Demokrasi’nin diğer başlıklarından biri de Anayasa’da öngörülen “kuvvetler ayrılığı...”

Yürütme, yargı, yasama’nın birbirinden bağımsız ve aynı güçte olmaları demokrasinin “altın üçgenidir.”

Son yıllarda “yargı” üzerinde iktidarın gölgesi kuşkuları yoğunlaşmıştır.

Tartışılmıştır.

Türkiye’nin ötesindeki kanaat odaklarından eleştirilerle de bu kuşkuların altı çizilmiştir.

Güçlü bir parlamento çoğunluğuna dayanan hükümetin yargıyı tüm kuşkular ve tartışmalardan arındıracak şekilde yeniden düzenlemesi, yapılandırması gerekir.

Haberin Devamı

Düşünce ve inanç özgürlüğü de demokrasiyi taşıyan sütunlardan bir diğeri.

Bütün inançlar, mezheplerin yanı sıra tüm düşünceler de her türlü otorite ve dayatmanın dışına çıkarılmalıdır.

Avrupa Birliği standardında demokrasiye yükselmek adımları atılmalıdır.

PKK ve Türkiye’nin hemen güneyindeki PKK uzantısı PYD’nin kantonları bir “tehdit sinerjisidir.”

Güçlü parlamento çoğunluğuna dayanan tek başına iktidar... Halkın terör olayları üzerine istikrarı ve güveni seçmesi... PKK’nın Güneydoğu’da “özerk” bölgeler ilan ederek kanton oluşturmak çabalarına -sokağa itilen halkın yüz vermemesi- bu “tehdit sinerjisine” caydırıcı olabilir.

Ama...

Güvenlik güçlerinin Türkiye topraklarında “devletin tek egemen olduğunu” vurgulayan mücadelesinin yanı sıra “etnik temelli kanton” tezgâhlarına karşı yeni bir anayasa, eşit bireylerle anayasal vatandaşlık, daha fazla demokrasi asıl ilaçtır.

Sağlam bir ekonomi, iyi demokrasi üzerinde yürüyebilir.

Haberin Devamı

Bu nedenle de demokrasi kalitesinin yükseltilmesi gerekiyor.

Temiz, şeffaf ve dürüst bir devlet yapısı referanstır.

Dürüstlüğü bilinen Davutoğlu’nun bu konuda özen göstereceğini düşünüyorum.

.........................

“Güzel günlere” dileğiyle...