Az kalorili "çakma" tarifler

23 Nisan 2020

Çok uzun zamandır mutfakta bu kadar zaman geçirmemiştim. Oysa ki çok severim yemek yapmayı. Hayatın koşuşturmasından, trafikte kaybettiğim zamanlardan, aslında yapmasam da olurmuş dediğim bir çok şeyden dolayı ertelemişim bu keyfimi.

Eğer siz de pandemi nedeniyle evde kaldığımız bu günlerde sağlıklı beslenmek, kalorili besinlerden uzak durmak istiyorsanız, yumurta alerjisi olan oğlum için denediğim bu tarifler işinize yarayabilir. Onun sayesinde keşfediyorum ve uyguluyorum. Oğlum normalde yiyemediği şeyleri yemiş oluyor, ben de sayesinde az kalorili ve sağlıklı beslenmiş oluyorum.

MAYONEZ

İtiraf ediyorum ki eskiden ekmeğin üzerine mayonez sürüp yemişliğim vardır, o kadar severim. Tadını bil bilmeyen oğlum da diğer çocuklar gibi ketçap&mayonez ritüeli yapmak istiyordu. Denedim, oldu, buyurun :)

- 1 çay bardağı süt

- 2 çay bardağı zeytinyağı

- 1 yemek kaşığı limon suyu

- 1 çay kaşığı tuz

Yazının Devamı

'Dünya' dizisinin sezon finali

6 Nisan 2020

Dört milyar yıldır devam eden ve bilmem kaçıcı sezonunu oynayan 'Dünya' dizisinin sezon finalinde çok büyük mantık hataları yok mu sizce de, öyle ki amma da saçmalamışlar dedirten...

Alkol içeriyor diye bazı kozmetik malzemelerine bile dokunmayan müslümanlar evlerine min. 80 derece alkol içeren kolonyalar stokluyor.

İmamlar camilere gelmeyin diye bağırıyor.

Gayrimüslimler günde en az beş kez abdest alır gibi yıkanıyor.

Çocuklar okula gitmiyor.

Yaşlılar öğrenci yurtlarında kalıyor.

NASA 2020'nin Nisan ayında 4,1 km. çapında bir meteorun dünyaya çarpma ihtimalinden söz ediyor.

Sürekli depremler oluyor. Deprem olduğunda ilk reaksiyonu kaçmak olan insanoğlu, dışarıda Covid-19 virüsü kapıp corona oluruz diyerek kaçmıyor.

Yazının Devamı

Güneş Batı'dan doğar mı acaba?

16 Mart 2020

Maya takviminin sonu geldiğinde dünyanın da sonunun geleceğine inanıyordu büyük bir kesim.

Bildiğimiz ya da beklediğimiz anlamda bir son gelmeyince, başka bir boyuta geçiyoruz demeye başladılar.

Başka bir yaşam şekline geçileceğini, geçilmesi gerektiğini zaten farkındayız bir çoğumuz. Zira bu doğa katliamı, bu tüketim çılgınlığı, geleneksel yöntemlerle yapılmaya devam edilen eğitim, hızla tükenen kaynaklar, böyle devam edemezdi. Bir şeylerin değişeceği kesindi. Bir yanda hızla dijitalleşen, insan gücü ihtiyacını minimuma indirmeye başlayan bir dünya, diğer yanda korkunç bir hızla artan nüfus.

Yakın bir gelecekte yabancı dil öğrenmeye gerek kalmayacak, bir çip takacağız, yetecek,

Okullara da gerek olmayacak, uzaktan eğitilecek çocuklar,

Geleceğin meslekleri neler olacak acaba?

Vs. vs. vs. derken, ama bu kadar hızlı olacağını beklemezken;

Yangınlar, depremler, çekirgeler, karıncalarla harekete geçen bir dünya ile karşılaştık.

Yazının Devamı

Ye Kürküm Ye!

23 Aralık 2019

Akşehir’in beyleri Nasreddin Hoca’yı yemeğe davet etmişler. Hoca davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin diyen var, ne de sefa getirdin diyen... Herkes allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca bir koşu evine giderek sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler, yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca’nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da “Ye kürküm ye, ye kürküm ye!” demeye başlamış.

– İlahi Hoca, demişler, kürkün yemek yediğini kim görmüş?

Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş:

– Kürksüz adamdan sayılmadık… İtibarı o gördü, yemeği de o yesin.

Bebeğine mevlid davetinde tektaş yüzük takanlar, türban üzerine tüylü şapka oturtanlar, tüm zenginliğini gözümüze sokanlar… Biz ne zaman bu hale geldik diye

Yazının Devamı

Ne İnsanlar Sevdim Zaten Yoktular

26 Kasım 2018

Arkadaşları kategorize etme kavramı Facebook ile girdi hayatıma. İş arkadaşlarım, çocukluk arkadaşlarım, ailem, herkes koca bir çemberin içindeydi, tıpkı gerçek hayatımdaki gibi. Adlandırırken yaptığım sınıflandırmaları yaşamın içinde neredeyse hiç yapmamıştım. O yüzden yıllarca gecenin bir yarısı pervasızca arayan ustalara, ağzı gevşek insanlara, dedikodu yapanlara kızıp durdum içten içe. Sorunun herkese eşit mesafede yaklaşmak olduğunu anlamam çok uzun sürdü. Mütevazi davranmanın bir erdem olarak öğretildiği bir aileden gelince, çevremdekileri kategorize etmenin 'kibir' olduğunu sandım yıllarca.

'Çocuğumun fotoğrafını iş arkadaşım ne yapsın', 'bu ciddi makale, şamata yaptığım grubun hiç ilgisini çekmez ki' aşamalarından sonra, hadi gruplandırayım şu insanları, dedim.

Yakın arkadaşlar, arkadaşlar, tanıdıklar…Çok zor geldi, beceremedim, yıldım ve bir süre sonra bıraktım. Çevremdekilere açık, yakın ve olduğum gibi olmayı seviyordum, sansürsüz.

Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.

Bir hafta içinde yakın ailemden, ikisi annem ve babam olmak üzere üç kişiyi arka arkaya acil ameliyata sokuncaya kadar. Her sabah korkuyla uyanmaya başladım. Yine bir telefon gelecek ve ben bugün

Yazının Devamı

Su Akar Yolunu Bulur

26 Ekim 2018

Dünya yüzeyinin yüzde sekseni su, %80

Vücudumuzun yaklaşık yüzde altmışı su, %60

Hücrelerimizin üçte ikisi su, 2/3

Doğal halindeyken konulduğu şeyin şeklini alıyor.

Sıfır dereceye geldiğinde hooop donup katı oluyor.

Yüz dereceye kadar ısındığında bir bakmışsın ki yok, buhar olup uçmuş gitmiş.

İşte böyle, ele avuca sığmaz bir şey…

Mimarlık yaptığım zamanlardan da çok iyi biliyorum; inşaatın en zor yanlarından biridir su izolasyonu. Baştan doğru yapmazsanız sonradan mümkün değil kesemezsiniz. İncecik bir çatlak, kılcal bir yol bulur, yine sızar, girer içeri.

Yazının Devamı

Bilardo Topları Gibiyiz

15 Ekim 2018

Evrende küçük bir zerrecik olarak hayal edin kendinizi. Belli bir devinimle hareket etmektesiniz. Sahip olduğunuz frekans çevrenizdeki diğer zerreciklerden bazılarını yakınlaştırırken, bazılarını uzaklaştırıyor.

Sonra bir şey oluyor ve farklı bir devinim kazanıyorsunuz. Bu yeni devinimin yarattığı frekansla diğer zerreciklerin de hareketi değişiyor. Bazıları daha da yakınlaşırken, bazıları iyice uzaklaşıyor. Hatta yakın çevrenize belki daha önce orada olmayan zerrecikler giriyor.

Hadi bir örnekle açıklamaya çalışayım. Bir arkadaşınız var, ilişkisi bitmiş, çok yakın sizinle son zamanlarda. Sonra aniden hayatına biri giriyor, yani farklı bir devinim içinde oluyor. Değişen frekansı yeni erkek arkadaşını, onun arkadaşlarını, ailesini, çevresini yakınına çekerken, mevcut çevresinden bazıları uzaklaşarak yer açmak zorunda kalıyor.

Başka bir örnek daha vereyim. Diğer bir arkadaşınız... Tanıdığınız günden beri biliyorsunuz ki hep telefonun diğer ucunda. Gün içerisinde sayısız mesaj trafiği var aranızda. Toplantı, aile yemeği farketmiyor, mesajınıza anında yanıt geliyor. Sonra bir gün bir bakıyorsunuz ki yok!!! Mesaja yanıt yok, bir saat, iki saat, çok saat… Sonra ne mi oluyor?

Yazının Devamı

Survivor Jeffrey

3 Nisan 2018

Çocuğu olup da balık beslemeyen neredeyse yoktur ya, biz de o yoldan geçiyoruz bu sıralar. İlk birkaç tanesinin ömrü kısa olunca, biz bakamıyoruz bunlara, artık almayalım, deyip konuyu kapattığımı sanıyordum ki…..

Bir süre önce Ali, ben bunu istiyorum, diye bir japon balığını işaret etti o minicik parmağıyla. O mini minnacık balık da fıkır fıkır dans ediyordu akvaryumun içinde. Aldık tabi haliyle. Adını Jeffrey koydu nedense.

Jeffrey farklıydı öncekilerden. Bir kere o küçücük cam fanusta bile dans etmeye devam ediyordu. İlk kazasını fanusun içini biraz süslemeye karar verdiğimiz gecenin sabahında yaşadı. Süslemek için koyduğumuz deniz minarelerine çarpmış ve yaralanmıştı. Eyvah bu da gidiyor diye düşünürken, deniz minarelerini çıkarıp temizlediğimiz suyunda tatlı tatlı salınmaya başladı.

Bir sonraki macerası evlere şenlik. Ben iş seyahatine gidiyorum, Ali de babasıyla birlikte babaannesini ziyaret etmek için Kütahya’ya. Peki Jeffrey ne olacak? Sonuçta kendisi bir kavanoz içinde, dört saat araba yolculuğu ile Kütahya’ya gitti, babaanne ile tanıştı ve yine güle oynaya geri geldi.

Bizim minik Japon odaya biri girince ses çıkarıyor, elden yem alıyor, evcilleşti bu balık galiba dedikçe,

Yazının Devamı