Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İkiyüzlü insanların sayısı gittikçe artıyor.
Dün...
Bugün...
Ve “Yarın”cılar!
Dün “beyaz” diyerek avazı çıktığı kadar bağıranlar bugün “kara” diye feryat ediyorsa, duruş ve davranış bozukluğu yaşıyorsa, çift kişilikli ruha sahip demektir. Ve bu ülkenin dürüst adamları ise sütü bozuk insanların stratejilerine sürekli aldanıyor.
Ve kirli, oyun içinde daha büyük oyun oynayanlara yenik düşüyor.
Ve yarın duruma göre yeniden “beyaz” demeyeceklerine dair bir garanti de yok.
Dün de ve bugün de “kara” diyenlerin artık bir anlamı olmalı...
Bunu ayırt edemediğiniz zaman yarınlar yine ikiyüzlü insanlar devrine dönüşür.
Büyük bir tehlike atlatmadan değişemiyoruz, duvarlara çarpmadan gerçekleri göremiyoruz.
Deprem olunca inşaat yapmayı, darbe teşebbüsü olduğunda demokrasiye sahip çıkmayı, terör başlayınca güvenliğin önemini anlıyoruz.
Anlamak, anlaşılmak için büyük bir felaket mi gerekli!
***
İkiyüzlü insanlar hâlâ rağbet görüyor...
Ne yazık ki sayıları da arttıkça büyük bir kalabalığa dönüşüyor...
Ve öyleleri var ki ne tarafa dönerse dönsün, döndüğü yönü kıble ilan ediyor, edince de hemen herkes peşinden dört nala yağız atlı süvari gibi at koşturuyor.
İyi insanlar yalnız kalıyor...
Dün de öyle idi, bugün de...
Lakin, bir dur deme zamanı...
Daha iki yıl öncesine kadar Pensilvanya’ya bir kare fotoğraf çektirebilmek için giden ve kuyruklarda bekleyen gazeteci ve yazarların bir günde fırıldak gibi döndüğünü komedi filmi gibi izliyoruz.
Biz döndüklerine hiç inanmıyoruz ama inananlara da şaşırıyoruz.
***
Daha düne kadar “methiye baronları” gibi ekranlarda boy gösterenler gibi birçokları bugünlerde itirafçı kılığıyla güya ezber bozan şeyler söylüyor ve gündemi işgal etmeye devam ediyor.
Ve kendilerine yeni pozisyon kapmak isteyen yüzlerce ikiyüzlü insan yine rağbet görerek dolaşıyor, biz bu tabloyu görünce “Doğrucu Davut” gibi dağlara geri dönesimiz geliyor...
Birileri de bunlara, “Kırk beş yıl sonra doğruyu görecek bir zekâya sahipseniz, gidip kendinizi bir zindana kapatıp tövbe edin... Ülkenin bu hale gelmesinde katkınızın ne olduğunu öğrenmeye çalışın” diye sormuyor!
Kırk beş yıl boyunca bu yapılanmanın bir dış proje olduğunu söyleyen, bu tarz örgüt ve yapılanmalara karşı dik duran, bu yapılanmaların hedefinde olan, iftira, kumpas ve her türlü pusulara düşürülmek istenen dürüst insanlar, alkışçı korosunun konserlerini seyretmekle yetiniyor. Mağdur edilenlerin konuşma zamanı, mağdur edenlerin değil!
***
Ahmed Arif’in şu mısralarını herkesin bir daha okumasını, anlamasını istiyoruz... Arif diyor ki:
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...