Evet, sandıklar açıldı.
Sonuçların ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
Millet, görev ve yetki dağılımını yapmıştır.
Görüyoruz ki kimseye büyük bir güç yüklememiştir.
Sorumluluğun da, gücün de çerçevesini net çizmiştir...
***
Bir arada yaşamayı sanatlaştırmalıyız.
Ve gerekirse her gün balkona çıkmalıyız.
Bir şeyleri konuşmalıyız.
Siyasetin acımasız tarafına yenik düşmemeliyiz.
Millet kaybetmemiştir...
Kimse bir mağlubiyet destanı çıkartmaya kalkmasın.
Çünkü, hayat birlikte barış içinde yaşayarak güzel.
Savaşlarımızdan uzak durmalıyız.
Birlikte direnmeliyiz yedi düvele.
***
Birlikte ölmesini bildiğimiz gibi Çanakkale’de...
Birlikte yaşamasını da öğrenmeliyiz.
Kaos ortamlarından uzak durmalıyız.
Ve matematiksel ekonomik kriz oyunlarından da...
Bir gemideyiz hepimiz.
Ve unutmalıyım ki bu son gemi.
Sığınacak ne başka bir liman ne de başka bir gemimiz var.
Ve “Hiç ışık yok” şarkısını söyleyerek gün tüketemeyiz.
Bilmeliyiz ki bize bizden başka dost yok...
Dost yüzlü ise çok...
Bu gerçeği hiç unutmamalıyız.
***
Ve şair Ümit İlter’in;
“geçit yok...!
derine,
hep derine kazıyoruz...
nerde?
çağımızın o altın kalbi?
çağımızın altın kalbini arıyoruz.
üzerimizde ağır bir yeryüzü,
gökyüzünden uzakta,
çok uzakta,
derine,
hep derine kazıyoruz...” dediği gibi, derinlere kazmadan birbirimizin kalbini kazanmalıyız...
