Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beyaz Türk-Siyah Türk



“Ben beyazım, siyahım” demekle olmuyor değerli okurlar. Madem renklere göre tarif trendi var, gelin iki dakikalığına biz de sosyologculuk oynayalım

-Ajda Pekkan’ı seviyorsan beyaz Türksün.
-Sezen Aksu’yu seviyorsan siyaha kaymaya başladın demektir.
-Cem Yılmaz’a gülüyorsan beyaz Türksün.
-Recep İvedik “Gonuşma laaaaaayn” çekince kahkahayı patlatıyorsan siyah Türk.
-Son gittiğin konser bir Kenan Doğulu ya da Yalın konseriyse büyük ihtimalle beyaz Türksün.
-En son İsmail YK halk konserine gittiysen siyah Türk.
-Taksim’e sadece Asmalımescit’e uğramak için gidiyorsan beyaz Türksün.
-Taksim’e sadece Rizeliler tanıtım gecesinde horon tepmeye gidiyorsan siyah Türk.
-Duman’ı sevmene rağmen ortamlarda “Amma arabesk oldular ya” diye şikayet ediyorsan beyaz Türksün.
-Duman’ın “Haberin Yok Ölüyorum”unu hislenerek dinliyorsan o kadar da emin olma beyaz olduğundan.
-Tatil için Kuzey Ege ya da Yunan adalarını tercih ediyorsan, “Türkbükü de çok bozuldu” diyorsan beyaz Türksün.
-Tatil için Kazlıçeşme sahilde piknik yapıyorsan, hele bir de yola yakın oturup, hele bir de sırtını denize dönüyorsan siyah Türksün. Göbeğini kaşımana bile gerek yok.
-Gazeteyi eline alınca önce ekleri okuyorsan beyaz Türksün.
-Gazeteyi eline alınca ekleri bir kenara atıp bire, üçe, sonra spora bakıyorsan siyah Türk.
-Ayşe Arman ve Serdar Turgut’u beğenerek okuyabiliyorsan beyaz Türksün.
-Haydar Dümen’i beğenerek okuyorsan siyah Türk.
-Bizim memleketin boyozu, gevreği, kızları diyorsan beyaz Türksün.
-Bizim memleketin pastırması, ketesi, tarhanası diyorsan siyah Türk.
-Flash TV ana haber bültenini eğlenmek için izliyorsan beyaz Türksün.
-Flash TV ana haber bültenini ciddi ciddi izliyorsan siyah Türk.
-“Vapurda neden hep Kanal 24 açık?” diye söyleniyorsan beyaz Türksün.
-Vapurda hangi kanalın açık olduğu konusunda bir sorunun yoksa siyah Türk.
-Makro’dan alışveriş yapıyorsan beyaz Türksün.
-Sokağın köşesindeki BİM’i tercih ediyorsan siyah Türk olma ihtimalin çok fazla.
-Worcestershire sosunun “vurstırşayr” diye okunduğunu ve ne işe yaradığını biliyorsan beyaz Türksün.
-Dost Süt, Muratbey Peynirleri, Le Cola, Peripella, Bulut Yumuşatıcı, Star Krak kullandığın markalarsa siyah Türk.
-Toplu taşıma kullanmıyorsan beyaz Türksün.
- Akbil’in varsa siyah Türk.

Haberin Devamı

Şimdi ben diyorum ki yeri gelince ben bunların hepsini yapan biriyim. Hepimiz de öyleyiz. Ne beyaz olmak istiyoruz ne siyah. Sizi bilmem, benim itirazım var bu işe. Bülent Ortaçgil ne güzel demiş: “Beni kategorize etme, benle oynama, yaftayı yapıştırıp, bana isim koyma...” diye. Boşuna mı demiş?

Haberin Devamı


Bon Jovi, Tayyip Erdoğan’ın en sevdiği meydana geliyor
O meydan Kazlıçeşme’de. AK Parti’nin en büyük İstanbul mitingleri burada yapılır. Bu meydanın ne kadar fazla insan alabildiği de bu mitingler sayesinde görülmüştür. Kimi 100 bin, kimi 300 bin, kimi 1 milyon kişi toplandı der. Rakamlar bilimsel değil, duygusal. O yüzden biz şimdilik “Acayip büyük bir yer abi” çerçevesinde anlatmaya çalışalım.
Aldığımız bilgilere göre, “Burada nasıl yapsak da konser düzenlesek?” diye düşünen Purple Concerts sonunda fizibilite çalışmalarını tamamlamış ve 8 Temmuz 2011’deki Bon Jovi İstanbul konserini burada yapmaya karar vermiş.
Öte yandan Purple Concerts’in 2011’de düzenlenecek Sonisphere festivalini de burada yapmayı planladığı gelen bilgiler arasında. Herhalde sahil yolunun normalde bile ne kadar sıkışık olduğunu, sıradan bir basket maçında dahi çevreyolunu sahile bağlayan yolların cehenneme döndüğünü biliyordur ve gereken hesapları yapmıştır Purple’cılar.
İstanbul’un yeni konser mekanlarına ihtiyacı var diye yazıyorduk, bu yıl “Kazlıçeşme Arena” diye bir yer hayata geçerse en çok müzikseverler olarak bizler seviniriz herhalde. Öte yandan 29 Ekim’e yetiştirilmesi planlanan, Bağcılar’daki kapalı Ora Arena’dan hâlâ ses seda yok. 2011 sezonuna yetişir diye ümit ediyoruz.
Ve beklenti yaratacak bir cümleyle bitireyim. Bon Jovi yalnız olmayacak. Önüne mühim isimler planlanıyor.



PAZAR ALBÜMÜ
Belle & Sebastian “Write About Love”
Kahveyi ocağa koydum, iPod’u ses sistemine taktım, balkondan dışarı, yağan yağmura bakarken Belle & Sebastian’ın son albümü “Write About Love” çalmaya başladı. “Tigermilk”ten bu yana (1996) bu grubun hiçbir albümü beni hayal kırıklığına uğratmamıştır. Ve ilginçtir, Belle&Sebastian sevmeyen, tanımasa bile dinledikten sonra beğenmeyen kimseyi tanımadım. 2006’daki “Life Pursuit” iPod’umun en çok çalınan 25 şarkı listesine birden fazla şarkıyla girmişti. Bu albümde şimdilik
“I Didn’t See It Coming” ve “Come On Sister” listede. Pazar sabahında dinlemek için test edilip onaylamıştır.

Başkasını öpme!
Geçenlerde Johnny Cash’in yazdığı bir not müzayedede satılmak üzere basına gösterildi.
Bu notta Cash kendine bir yapılacaklar listesi hazırlamış. Şöyle:
-Sigara içme.
-June’u öp
(June Carter Cash, karısı).
-Başkasını öpme.
-Öksür.
-Yemek ye.
-Çok yeme.
-Endişelen.
-Anneni görmeye git.
- Piyano çal.
Cash’in listesi beni gaza getirdi. Ben liste yapmaya gidiyorum.