Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir rock yıldızı olarak Başbakan



Başbakan Tayyip Erdoğan sahneyi kullanmayı Ozzy Osbourne kadar iyi biliyor; seyirciyi gaza getirmekte de Kaan Tangöze kadar usta


-Bir kere Duman etkisi var. Kaan Tangöze “Nasılsınız arkadaşlar? İyi misiniz? Eyvallah...” gibi cümleler kurar. Seyirciye ne kadar delikanlı ve onlardan olduğu mesajını verir. Kendi söylediklerine sizi bu şekilde ortak eder. Seyirci hiç o kafada olmasa bile durduk yerde etkilenir, gaza gelir. “Vay be, bu Kaan da acayip harbi bir çocuk” der. Duygusal bir bağ kurar. O noktadan sonra hayır demek mümkün değildir. Başbakan da bunu yapıyor.
- Erdoğan, Ozzy Osbourne gibi civciv ezmedi ama sahneyi kullanmayı bildiğini gösterdi. Özellikle TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e söyledikleri çok rock’n roll’du. Rock yıldızlarının en eski numaralarından biri, etrafta konser sırasında görevini yapan teknik ekiple dalaşmaktır. Mesela Ritchie Blackmore gitarını kendisini çok yakından takip eden kameramanın kafasına indirmişti. Kalabalık coşmuş, saatlerce uğraşsan anlatamayacağın mesaj seyirciye geçmişti. Eve, kameramana yazık ama “şov mast go on” beyler. “Başkan sen mi susturacaksın, ben mi susturayım” aynı etkiyi yaptı.
-Başbakan’ın diğer başkanlara doğrudan hitap etme şeklinde sataşması bana daha ziyade hair metal gruplarını ve rap yıldızlarını hatırlattı. Bizim popçular da bunu yapıyor ama işi sahnede diğer grubu yuhalatmaya kadar vardıranlar genelde rap’çiler ve hair metalcilerdir. Bu tip gruplar sahne dışındaki anlaşmazlıkları, kız meselelerini, albüm satışlarıyla ilgili konuları mikrofondan sataşarak hallederler. Seyirci de o esnada eleştirilen veya sövülen kişiye yuh çeker. Yurdumuzda da mesela Ceza ve Fuat güzel “dis” (yani Erdoğan’ın kürsüde yaptığını rap’te yapmak) yaparlar. Ama sorun şu ki diste karşılıklı önce biri, sonra diğeri atışır. Bu konserde öyle olmadı.
-Başbakan salonu coşturmayı biliyor. Özellikle şarkıların sonunu uzatmasını çok beğendim. Normalde farklı söylediği şarkıları canlı performans sırasında hafif değiştirmek adettir. Özellikle sevilen yerleri tekrar tekrar seyirciye söyletmek de en eski numaralardandır. Mesela elinde tuttuğu raporu sallayarak “Bu raporu yazan kimmm?” diyor. Seyirci “CeHePeeeeee” diye yanıt veriyor, alkışlar yükseliyor. Bir daha, bir daha soruyor...
-Başbakanın playlist’i özenle seçilmiş. Önce klasik bir başlangıç yapıyor, kalabalığı yavaş yavaş havaya sokuyor, sıkılmalar başadığı anda slow’ları kesip hareketli bir şarkı giriyor. “Biz senin geçmişini biliriz”, Bizimkisi hizmet yarışı”, “Sandıkta verir milletim yanıtı”, “Biz her ilde varız, ya siz?” gibi klasikleşmiş hitleri de kalabalığın durumuna göre aralara serpiştiriyor. Genellikle herkesin kafa sallamayı sevdiği “Dinle de öğren” tarzı bomba şarkıları ise sona saklıyor. Başbakan çok alkış aldı ama bise gelmedi maalesef.
-Sonuçta çok başarılı bir performanstı. Seyirci beklediğini aldı. Konser salonu da çok iyi, koltuklar rahat, ayakta izlemek isteyenlere müdahale edilmiyor. Giriş çıkışlarda sorun yaşanmıyor. Konseri izleyenler organizasyonun kendilerin tahsis ettiği araçlarla diledikleri yere gidiyor. 10 üzerinden 9 veririm... Tam notu ise seçim konserlerindeki açıkhava performanslarına saklıyorum.


Hayko’ya mektup
Bir rock yıldızı olarak Başbakan


Sevgili Hayko;
Seni Okan Bayülgen’in televizyon şovunun jeneriğinde gördüm. Söylemeden edemeyeceğim.
Televizyon şovlarının o ara moda olan neyse onun sırtına bindiği malum. Bugün sen olursun, yarın da uzaylı gibi giyinen türkücüler moda olsa, jenerikte onlar olur. Bayülgen de “Ne kadar zeki ve aykırıyım” müsameresini onlarla yapar. Neticede yaptığı işte doğru olan da odur.
Eleştirim ona değil.
Ama sen bu toplara girecek adam değilsin Hayko.
Bu jenerik çalışmasında seni ve hayran kitleni şahane bir şekilde kullanmışlar.
Seni sevenler dik duruşun, kimseye eyvallah dememen ve kendine has tavırlarınla sevdiler. Konserlerini doldurdular.
Ümidim bu yolda samimiyetle devam etmen.
Dileğim, zor ve hak ederek kazandığın bu krediyi haybeden kimseye kullandırmaman.
Sevgili Hayko, alternatif alemde kolay adam yetişmiyor.
Kıymetini bil.
Alınmaca
yok, sözüm
kardeşçe...


Yılbaşı geyiği
Alternatif hediyeler
USB’li plak
Tchibo “Anne neden kamp sandalyesi aldın?” sorusuna “E ucuzdu!” yanıtını verebilecek kafadaki annelerimizin ortak adresi. Burada artık pikap satılmaya
başlanması haberdir. “Değer verdikleriniz”e onları düşündüğünüzü gösterin. Ama dandik çıkar da iki
günde bozulursa bana gelmeyin. Kefil olmam.

“Tık”
Ona Çin’den “tık” alın. Evet böyle bir şey var. Mesela o “değer verdikleriniz”den birinin bir blogu var diyelim. Oraya yazılar yazıyor, çektiği fotoları koyuyor vs. Çin’de şirketler para karşılığı tık almayan siteleri cümleten tıklamak suretiyle sizi kalkındırıyormuş. Mesela banner anlaşmanız var. Reklamın üzerine 100 bin tıkta sağlam para gelecek. Alın Çin’den tıkları, gelsin paralar. Para mühim değil tabii, düşünmek önemli. O “değer verdiğiniz” var ya, boynunuza atlayacak.

Rock şişesi
Yok rakı değil. Rock. Absolut’un rock edisyonu bu. Deri üzeri zımbalı fetiş bir tasarım yapmışlar. Fermuarla açılıyor şişe. “Değer verdikleriniz”e hediye edebilir, yanına bir adet de kelepçe sıkıştırabilirsiniz. Yılbaşı fantezisi... Yalnız bilinçli tüketmek lazım unutmayın.


DİKKATİMİ ÇEKENLER

Bir rock yıldızı olarak Başbakan


Queen Kwong
Asıl ismi Carre Callaway. Los Angeles’ta yaşayan bir müzisyen. Pek çok müzik aletini çalıyor. Evinde basit kayıtlar yapıyor ve nette yayınlıyor. Albümü daha yok. Onu Trent Reznor keşfetmiş önce ve konserlerinde de ön grup olarak çaldırmış. Sahnesi iyiymiş. Hâlâ pek az kişi adını biliyor. Punk artı endüstriyel tınılar artı yumuşak bir vokal eşittir Queen Kwong. Bana PJ Harvey’i ve Yeah Yeah Yeahs’in Karen O’sunu hatırlattı.
5 Ocak’ta internette bir EP yayınlayacakmış. Meraklısına...