Kimilerine göre bir milyon dolar bulamadığımız için. Bana göreyse olayın parayla pulla alakası yok. Bakın anlatayım. Daha doğrusu hatırlatayım
Bizim dünya çapında bir piyanist ve bestecimiz var. İşler istediği gibi gitmediğinde televizyona çıkıp birilerine (ve bana) hakaret etmesiyle tanınır. Bu değerli müzisyen 2007’de varoşlara neden kültür gitmediğini şöyle yazmıştı:
“İstanbul okullarında 1000 konser’ isimli bir projem vardı. 200 okul belirlenecek, her birine beş konser götürülecek. Bir-iki öğrenim yılı içinde 600 bin çocuğa ulaşılacaktı... 2002’de Türkiye’ye dönme sebebimdi bu proje; çalmadık kapı bırakmadım ama sponsor bulamadım. Toplam bütçe 1
Tuğba Özay’ın albümünü adı “Üç Nokta”. Vur patlasın çal oynasın takılıyor.
Ece Gürsel’in albümünün adı “Yarı Farkında”. Melankolik takılıyor.
Tuğba Özay şekilden şekle girmiş. Kâh denizde, kâh gece aleminde, kâh kayalıklarda bikiniyle mayoyla, yüzünde maskeyle, albümün içinde yok yok.
Ece Gürsel siyahları
giymiş, içine kapanmış
Öyle pek poz moz yok.
Tuğba Özay’da hem arabesk, hem pop, hem gözyaşı, hem eller havaya; ne ararsan var.
Ece Gürsel’in ise içine şiir yazan hisli bir ergen kaçmış...
Tuğba Özay’ın albümünde son 20 yılda Türk popunda başarılı olduğu farz edilen bütün klişeler bulunuyor. (Bkz. Ondan da koyalım...)
Ece Gürsel’in albümünde “mırıldanmalar”, “akşamüstü poyrazları”, “hain oyunlar” ve “yarı farkında”lıklarla dolu alternatif klişeler kullanılmış. Fırtınalar diniyor, güneşler açıyor...
Tuğba Özay “Gencim, güzelim, akıllıyım, hem başarılı, hem havalıyım” demiş. Yüzeyden takılıyor.
Ece Gürsel “İzin ver kendine, boğul derinimde” demiş. Derinden takılıyor.
Tuğba Özay “Tüm sığışmaz zamanlara dağıtmışım saçlarını, yürek depreminde sen, bir de çıplak anılarım” deyince bende bir anda sanatsal bir dönüşüm yaşandı.
Ece Gürsel “Bilirim vazgeçişleri gönlünü de bilirim, üşürüm gecede gecenin gönlünde” dediğinde ise komple sanata boğuldum adeta...
Sonuç? “İkisinden birinin albümüyle sana işkence edeceğiz, seç” deseler Ece’ninkini tercih ederim. Tuğba’nınkini dinletmeye başlarlarsa bülbül gibi şakırım.
MASAÜSTÜNDEN NOTLAR
Haris Alexiou - “I Agapi Tha Se Vri Opou Ke Na’ Se’’
“Aşk nerede olursan ol seni bulacaktır” demekmiş. Komşunun Sezen’i, suyun öte yanından gönüllere fısıldayan şahane sesli kadın olarak memlektimizde sevilen Alexiou’nun 2009 tarihli albümü Türkçe şarkı sözleriyle basılmış. İnsanda güneydeki kazık yörelerimize gidip para harcama isteği yaratıyor. Ya da Gökçeada’da sırf bu albüm sürekli çalsın diye bir meyhane açmak. Alexiou büyük bir sanatçı ve trendlere, popa falan yenilmeden kendi müziğini icraya devam ediyor, suyun bu yanındaki muadillerine inat. Söz ve müziği kendisine ait 10 şarkının bulunduğu albümü masamın üzerindeki en iyi şeylerden biri şu anda...
27 Temmuz İstanbul konserini kaçıranlar için de fırsattır.
Işın Karaca - “Arabesque II”
Yoruma yeniliğe karşı değilim. Sadece bazı şeylere, çok yaratıcı bir biçimde değiştirilip yorumlanmadığı sürece dokunulmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Karaca’nın arabeske, onu Fransızca yazmak ve arabesk şarkılarımızı bağırarak söylemek dışında yeni bir bakış getirdiğini göremedim. Ama şarkıların kendileri o kadar iyi ki her şekilde dinlenebiliyor. Bu ikinci albüm de aynı şekilde. İlki tuttu, ikincisini yapması da sürpriz olmadı. Arabesk seven biri orijinalleri tercih edecektir. Pop dinleyicisi için ilginç olabilir.
CUMARTESİ ALBÜMÜ
Ratatat Remixes Vol 1. - Ratatat
2004 tarihli bir albümü neden şimdi öneriyorsun diye soracaksınız. Her hafta yeni albümler arasında dolanıp buraya laf olsun diye değil gerçekten sevdiğim bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Bazen işler kesat oluyor. Bakın arşiv karıştırırken ne buldum. Ratatat’ın Method Man’den Jay-Z’ye G-Unit’e hip hop aleminin en ağır abileriyle yaptığı remiks albüm. Tatilcilere, hafta sonu yakın yerlere kaçanlara, yola gidenlere... Bir de soru: Ey organizatörler, bir daha ne zaman getireceksiniz Ratatat’ı? 2023’te falan mı? Bir harekete geçseniz de kapılarda kuyruk olsak...