Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Devlet şefkat ve merhame-tini yitirirse tiranlaşır, zorba-laşır” diye konuştu Sayın Başbakan. Devlet insan mı, duyguları mı var ki merhamet edecek, üzülecek, sevinecek, alınacak, güce-necek? Ama bizim toplumumuz eskiden beri devleti insanlaştırır, kişileştirir. Ona devlet baba der. Başbakan da elbette bu önkabul ışığında tabanıyla iletişim kurmaya çalışıyor.
İyi de madem böyle bir “kişileştirme” yapıyoruz o zaman buyurun devam edelim, profil çıkaralım. Bakalım insansa eğer, nasıl bir insan bu devlet?
Bizim gördüğümüz devlet bayağı asabi, huysuz, saldırgan, dediğim dedik, geçimsizin teki. Resmen depresyonda. Şüpheler sürekli beynini kemiriyor, herkesi tehlike olarak görüyor. Bütün apartmanla kavgalı, herkesle mahkemelik, komşu mahallelerle zaten selamı sabahı çoktan kesmiş. Hiç dostu olmadığın-dan acayip canı sıkılıyor. Sıkıldıkça da ona buna sarıyor.
Hayır bir kere de sevinsin şu devlet, bir kere de eğlensin, bir sakinleşsin, kendini bu kadar kasmasın, gezsin dolaşsın, ne bileyim gerekirse yogaya falan gitsin yeter ki huzur bulsun.
Aramızda kalsın ama
devlet bir insansa eğer, fena halde psikoloğa ihtiyacı var, durumu iyi değil.
Demek istediğim şu: Bıra-kalım “merhamet” insanlara özgü bir duygu olarak kalsın. Devlet insanlaşmak yerine (ki görüyor-sunuz insan olarak çekilir
biri değil kendisi) asıl işine baksın, kurum olarak vatandaşa kaliteli hizmete odaklansın.

Haberin Devamı

İlahi Liam Neeson!

Hiç ezan sesinden etkilenip de İslam’a geçmeyi düşünür mü insan? Senin trendlerden haberin yok galiba. Şimdi İslam’a geçişte ezan sesi değil boyun ağrısı moda. Aklında olsun...
Bu arada Neeson kariyerinde oynadığı papaz rolleriyle meşhur. Hatta 2015’te Martin Scorsese’in “Silence” isimli filminde Budistlere Hıristiyanlığı götürmeye çalışan bir cizvit papazını canlandıracak. Meşhur “The Mission”da da Güney Amerika’ya Hıristiyanlığı yayma yolunda bir neferdi kendisi. Kader kısmet, hayırlısı...

Sevgiliye “drone” hediye etmek!

Drone denen uzaktan kumandalı insansız hava araçlarının talibi çok. Askeri ve bilimsel amaçlar için üretilmiş olabilir drone’lar, ama artık eğlencenin hizmetindeler. Hatta şu anda dünyada bir talep patlaması yaşanıyor.
Son iki yılda drone pazarı yüzde bin oranında büyüdü. DJI, 3D Robotics, Parrot gibi firmalar cirolarını ve satışlarını katlayarak yatırım üzerine yatırım yapmaya başladı. 2015’te talepte patlama bekleniyor.
Aksiyon çekimlerinin pratik kamera markası GoPro özel bir drone serisi üretmeye girişti. Sony’nin drone modeli yolda. Kamerayı drone’a tak, uçur, her şeyi izle, takip et, kaydet.
Bugün Amazon’da 85 dolarla 3000 dolar arası çeşit çeşit özelliklere sahip drone satılıyor olması beni şaşırttı. Kullanması kolaymış. Cep telefonu ya da tabletle kontrol ediyorsunuz.
Hayır, niye anlatıyorum? Drone en popüler yılbaşı hediyelerinden biriymiş bu yıl. Artık selfie tarih olmuş, “dronie” popülermiş. Kravat, losyon, parfüm, kolye, çerçeve, vazo mazo almaktan sıkılanlara duyurulur.
(Konserlerde, festivallerde telefonla, iPad’le selfie çubuğuna bağlı GoPro’yla kayıt yapanlara drone’lu seyirci eklenirse şaşmam bu yaz.)

Haberin Devamı

Yüzde 50’yi evde tutamamışlar!

Haberin Devamı

Yılbaşı kutlamak dinimizde yok ama yılbaşında tatile çıkmak dinimizde kesinlikle var herhalde ki, ne uçaklarda yer var, ne otobüslerde, ne feribotta, ne otellerde ne de pansiyonlarda... Adeta yüzde 50’yi evde tutamamışlar...
Kim ne derse desin yılbaşı tüm Türkiye’de, dış temsilciliklerde ve yavru vatanda gayet coşkuya kutlanıyor. Hatta Avrupa’nın turistik şehirlerine akın eden Türkler uçakları dolduruyor.
Demek ki neymiş, yılbaşını kutlamak, yılbaşının fıtratında varmış.
Mutlu ve huzurlu bir yeni yıl dilerim.