Sevgili okurlar... Gözünüzden kaçmış olabilir ama önceki gün İstanbul’un en güzide semtlerinden birinin göbeğinde iki işçi metan gazı yoğunlaşmasından dolayı zehirlendi. Onları kurtarmaya giden üç itfaiye eri de fenalaştı ve tedaviye alındı. Vatandaşlar tesadüfen görmese, biraz daha gecikilse hem işçiler hem itfaiye erleri için bugün cenaze namazı kılınıyor olacak, gözyaşları dökülecekti .
Burası İstanbul’un göbeği. Moda, Kurbağalıdere.
İşçiler Yoğurtçu Parkı yakınındaki bitmek bilmeyen dere ıslah çalışmalarını yürüten ekiptendi ve tahliye tünelinde boya yapıyorlardı. Derenin pisliği, onları az daha öldürecekti.
Moda’yla Kalamış arasındaki yürüyüş yolunun geçtiği yerden, Fenerbahçe Stadı’nın hemen dibinden söz ediyoruz. İnsanlar burada yürüyüş yapıyor, çocuklarını köpeklerini gezdiriyor, bisiklete biniyor.
Hepsini bırakın, bu semtin tam göbeğinden geçen bu zehirli dere artık iskele dahil bütün Kadıköy, Moda ve Kalamış’tan hissedilen kokusuyla her yere mikrop taşıyor.
Burada gözleriniz yaşarmadan, ciğerleriniz yanmadan, mide bulantılarıyla öğürmeden yürümek mümkün değil.
Bu beş görevliyi dakikalar içinde ölümün eşiğine getiren bu derenin yakınlarında yüz binlerce ev, milyona yakın insan var. Olası sonuçları varın siz düşünün.
Dere Kalamış Koyu’na ve Marmara denizine akıyor. Sadece bir semti değil bütün Kadıköy-Maltepe sahil hattını, adalara kadar etkiliyor, kirletiyor, zehirliyor. Buradaki nüfusu hesaplayınız. Hepsi tehlike atında.
Kadir Topbaş tarafından törenlerle açılan ve birkaç yıl önce mavi bayraklı olduğu iddia edilen plajlarda artık denize yaklaşmak hayal. Her yerde tehlike uyarıları, “Sakın denize girmeyin” tabelaları asılı.
Çünkü milyonlarca insanın tuvaletlerinden akan sular toplam 10 metre enindeki bir derede yoğunlaşıyor ve denize akıtılıyor. Arıtma yok. Son iki yıldır bu durum böyle. Semt sakinleri yardım çağrısı yapıyor ama duyan yok. İBB refüjlere çiçek ekmekle meşgul.
Açık konuşuyorum, Kadıköylüde yaygın düşünce şu: Kadıköy ve çevresinin seçimlerde AKP’yi desteklememesi semt sakinlerine bu şekilde ödetiliyor. Kimisi de Fenerbahçe’ye olan düşmanlıktan söz ediyor. Komplo teorileri gırla.
İnsanlara böyle düşünmek dışında bir şans tanınmıyor ki. Çünkü tam iki yıldır bu konuda en ufak bir ilerleme yok, açıklama yok.
Islah çalışmaları hakkında kimse hiçbir şey bilmiyor. Semt sakinlerine hiçbir bilgi verilmiyor, hiçbir açıklama yapılmıyor. Bu konuda ortada gezen bilgiler tamamen dedikodular.
Biz açıklama beklerken, Kadir Topbaş’ın geçen gün yaptığı açıklamada hâlâ “İSKİ’nin bizden önceki dönemlerde aldığı yanlış kararlar”dan bahsediliyor.
Üç dönemdir bizzat belediye başkanı olan, kendi partisi 1993 yılından bu yana İstanbul’u yöneten sorumluluk sahibi bir başkanın cümleleri değil bunlar. Yorumu size bırakıyorum. İnsaf, insaf...
Bir Kadıköylü ve bu ilçede yaşayan, sağlığı konusunda endişelenen milyonlarca insan adına soruyorum. İki yıldır ne oluyor da bir türlü bu çalışma sonuçlanamıyor? Köprüler, tüneller yapmakla övünen bir yönetim var, bir tane derenin ıslahı iki yıldır nasıl bitemiyor?
Buradaki inşaat halleri artık semt sakinlerini öldürüyor. Önceki gün 23 yaşında gencecik üniversite öğrencisi bir kızı parkın içinde, bu sonsuz ve sonuçsuz şantiyenin kaosunda kamyon ezdi. İnsan sağlığından ve hayatından önemli hangi işiniz var da buna sıra gelmiyor?
Amacınız gerçekten farklı siyasi görüşe sahip bir semti ve insanları hayatından bezdirmek, cezalandırmak mı? Değilse nedir? Neden bu semt belediyeden hizmet alamıyor?
Refüje, otoban duvarına, lale ekimine gösterdiğiniz ilgiyi, zamanı, mesaiyi neden vatandaştan esirgiyorsunuz?
Sayın Topbaş 2017’de Kurbağalıdere’den denize girilebilecek şeklinde bir ifade kullanmış.
Kadıköy havada uçuşan laflar değil, net bir tarih ve bilgi bekliyor.
