Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eskiden bir albümü yayınlamak demek, o albümü CD, kaset ya da plak formatında basıp satış noktaları olan müzik mağazalarına dağıtmak demekti. Nokta. “Albüm yayınlandı mı?” diye sorduğunuzda yanıt netti: Evet ya da hayır.

Şimdi öyle değil. Artık albüm şöyle hakkıyla, kelimenin tam anlamıyla yayınlanamıyor. Önce birazı, sonra kalan kısmı geliyor. “Filanca platformda, sonra diğer platformda da olacak belki. YouTube’da azıcık var ama kalanı da şurada.” Albüm tanıttığım mini köşenin adını “Masaüstünden Notlar” koyduk. Çünkü gazetedeki masamın üzerinde onlarca, yüzlerce albüm birikirdi. Onları karıştırıp dinler, aralarından seçtiklerimi yazardım. Şimdi çoğu zaman masamın üstünde albüm bile olmuyor. Bilgisayardan takılmaca...

Bugün dijital platformlarda

Melis Danişmend ile sohbetimiz sırasında “Müzikte dijital devrimden memnun musun?” diye sordum. “Olumlu yönlerini konuşalım, istediğimiz müziğe anında ulaşabiliyoruz” dedi ve bir sessizlik oldu.

“Aman tadımız kaçmasın” diyerek konuyu savuşturmaya çalışsak da aslında malumu ilam etmiş olduk. Sanatçılar bu sistemden çok zararlı çıkıyor. “Üstelik korsan da bitmiş değil” diye konuştu Danişmend, “insanlar yeni çıkan bir şeyi indiriyor, kimse albüme para ödemiyor.”

Bu noktaya nereden geldik merak ediyorsanız, “Albüm ne zaman yayınlandı?” diye sormuştum.

Melis Danişmend’in bu üçüncü stüdyo albümü. 2015’te yapılmış sekiz yeni besteden oluşuyor. Geçen sonbaharda, toplam üç hafta süren sıkıştırılmış ama yoğun bir dönemin ardından post prodüksiyon, albüm kapağı, fotoğraf çekimleri henüz tamamlanmış. Bugün itibariyle dijital platformlarda yerini aldı. Ancak fiziki olarak basılması ay sonunu bulacakmış (az önceki mevzu).

Albümden yayımlanan ilk single’ın adı “Bugünler Parlak?”. İçine kapalı, eleştirel, büyük şeylere itirazını günlük hayatın detaylarına sıkışmış küçük şeylere kafayı takarak (“bugün sırama kaynayan öküz”) itiraz eden ve muhtemelen hayatı kendine zehir eden halinde bir değişiklik yok gibi.

Ama müzikte önemli denebilecek farklılıklar var. Buna zenginleşme diyelim.
Melis Danişmend müziğe cover şarkılar söyleyerek başladı. Spitney Beers ve üçnoktabir hayli sert bir sound ve repertuvara sahip gruplardı. Buna karşılık ilk solo albümünde (“Daha Az Renk”) sadece akustik gitar, piyano ve vokal vardı. Ardından ilkine göre biraz daha fazla enstrüman içeren “Biraz Gülmek İstiyordum” geldi. Konserlerde performans gereği davul işin içine girdi. Onunla birlikte orkestrasyonu tamamlayan diğer unsurlar, bas, klavyeler ve gitar devreye girdi. Bugün Melis Danişmend gitarda Faruk Kavi ve Ozan Öner, piyanoda Emre Ataker, davulda Burak Gürpınar’dan oluşan bir temel ekibe sahip. Konserlerde çelloda Gülşah Erol ve trompette Serkan Emre Çiftçi de kadroya ekleniyor.

Dolayısıyla müzik de artık zengin bir grup sound’una ufak ufak gelmiş. “Cover söylediğim dönemin ardından sadeleşmek istemiştim. Ancak o dönemimden alacağımı aldım” diyor.

Albümün adının “eve dönünce yaşanan huzur hissi” ile alakalı olduğunu söylemiş olsa da, belki “Ve Ev”, sonunda bu sound’a geri dönüş anlamına da geliyordur.

Güzel detaylar var

“Bugünler Parlak?” pozitif olmaya çalışan sözleriyle ironik bir indie rock şarkısı. Eski albümlerin sadeliğine sahip “Hiç”teki trompet, duygusal bir rock baladı tadındaki “Sözler Artık Ağıt”ın gitar arpejleri, “Baştan”ın finalindeki “Abba usulü” piyano güzel detaylar. Açılıştaki üç “hızlı” şarkının ardından tempo hafifliyor ve “Bazı Günler Unutulmaz” ile albüm sona eriyor. Piyano eşliğinde söylenen bu sade ve vurucu şarkının finali de albümünkine yakışıyor.

Haberin Devamı


Melis Danişmend albümünün lansman konserini 18 Aralık’ta İKSV Salon’da vermişti. “Kadıköy lansmanı” adını verdiği konserini ise 18 Mart’ta Kadıköy Sahne’de verecek. Yeni albümü canlı dinlemek isteyenler ajandalarına bu tarihi ekleyebilir. n