Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bodrum, Gümüşlük’te pek yakında “Nejat başkan” dönemi başlıyor. Yeni takımın adı Gümüşlük Halk Gücü olacak, amblemde de bu gücü temsilen bir yumruk var

Nejat İşler başkan oluyor

Nejat İşler ile Gümüşlükspor yönetim kurulu üyeleri, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u (İşler’in solunda) ziyaret ederken...

Bir adet Cihangir kahvesi kıvamına çoktan gelmiş olan Gümüşlük merkezindeki kahvede sabah çayları içiliyor. Günün olayı Turgutreis ile oynanacak 19 yaş altı karşılaşması. Gümüşlük ahalisi yerlisiyle, esnafıyla, İstanbullusuyla, “Cihangirlisiyle” Gümüşlük Belediyespor’u sahiplenmiş durumda. Herkesin malumu, Nejat İşler takımı destekliyor. Ve öğrendimki bu destek artık resmi olacakmış. Martta kendisini başkan seçiyorlar.

Haberin Devamı

Bir dayanışma ruhu hakim
Hayatımda kaç maça gittim bilmiyorum.
10’u geçmez. Haydi maç izleyelim dendi, kalktık maça gittik. Stat zaten kahveye bir-iki kilometre. Gümüşlük Belediyespor-Turgutreis
19 yaş altı maçının ilk yarısını izledik. Turgutreis ilk yarı dörtledi ama valla kimsede bir terslik sezmedim. Moraller yüksek. “Sonuç normal, biz takımı çok yeni kurduk” dediler. Zaten anlamam etmem. Tamam dedim.
Seyirciler arasında Radikal gazetesinin meşhur spor yazarı, Erkan Goloğlu mahlaslı Akif Kurtuluş’u gördüm. O da bir Gümüşlüklü olarak takımla yakından ilgili hatta yönetime de girecekmiş meğer. Enteresan bir kadro.
Gümüşlük’e döndüğümüzde Nejat İşler’le buluştuk, sohbet ettik. Nejat’ı gayet iyi, sağlıklı ve enerjik gördüm. Kendisi rahatsızlığının etkilerini atlatmış görünüyor.
Takıma sponsor bulmak için kolları sıvamış. “Altyapıdan futbolcu yetiştirmek istiyoruz” diye anlattı. “Şu sahadan Türkiye çapında bir futbolcu çıkarabilirsek ne güzel” dedi. “Şu anda amatör liglerin en popüler takımıyız. Sağolsun paparazziler hiçbir maçımızı kaçırmıyor” dedi İşler. Bu durumu takıma destek bulmak için kullanmak niyetinde. Malum, amatör takımlarda en ufak destek önemli.
Kulübün yeni adı Gümüşlük Halk Gücü olacak. Yeni bir logo tasarlanıyor. Amblem bir yumruk olacakmış. Takımın gayet ateşli ve heyecanlı bir taraftar grubu da var. İsimleri “çilingir”. Bir süre önce basında yer alan “Maçta sofra kurup âlem yaptılar” tadında haberlere inat bu ismi almışlar. Açıkçası burada basın ne der, o ne der, bu ne düşünür gibi bir durum pek yok. Futbolun da ötesinde bir dayanışma ruhu gördüm. Herkes Nejat İşler etrafında kenetlenmiş. İlerleyen haftalarda Gümüşlük Halk Gücü’nün haberlerini çok duyarız gibime geliyor.

Haberin Devamı

Samimi bir dünya
Nejat İşler “Biz bu takımı St. Pauli gibi bir oluşum olarak görüyoruz” diye anlattı. Kulübün taraftarıyla ilişkisi hakikaten bu meşhur Hamburg kulübündekini andırıyor.
Futbol kim ben kim! Ama denk geldi yazayım, paylaşayım dedim. Televizyondan izlediğim futbol yerine bu amatör dünya bana çok daha samimi ve gerçek geldi.
Yolları açık olsun.

Nejat İşler başkan oluyor
İTİRAF EDİYORUM

Beşiktaş’tan sonra Moda’da açılan Sıdıka’nın, Kadıköy’deki salaş meyhane tarzından farklı, derli toplu mahalle restoranı halini beğendim. Bir-iki meze ve güzel bir şarap eşliğinde oturup muhabbet etmek için ideal.

Catania’da bir mahalle lokantasında yediğim pizzanın ardından “Türkiye’de iyi pizza yok” çizgisine gelen biri olarak Etiler’deki La Scarpetta’nın pizzasına (birinciliği değil ama) hakkını teslim ediyorum.

Geçenlerde müzik kanallarımızı şöyle bir izledim, pop müziğimizin haline bir kere daha üzülmeden edemedim. Bu popçularla, bu yapımcılarla bu iş zor, hatta imkansız.

Haberin Devamı

PAZAR ALBÜMÜ

“Range Anxiety” Twerps

Bazen gösterişsiz bir vokal, basit akorlar, basit şarkı sözleri ve hepsini tamamlayan gösterişsiz bir garaj sound’u gayet tatmin edici olabiliyor. Melbourne’lu grup Twerps bunu yapıyor ve açıkçası yeni topraklar keşfetmeye girişmiyor. Basit ve sade olanın anlatım gücünden faydalanıyor. Bir ipucu; The Pastels’i seviyorsanız bunu da seversiniz.

Bazen içli bir balad, bazen disko marşı

Sasha WInn ve Michael Collins, neo-soul denen uçsuz bucaksız alanda kendilerine “minimal” anlayışlarıyla bir yer bulmaya girişmiş gibi duruyor. Bazen içli bir balad, bazen bir disko marşı, bazen bir club hit’i tadında şarkılarının ortak yönü soul vokaller. Zaten sesiniz Al Green gibi çıkıyorsa “sample” yapmak yerine kendiniz “okuyabiliyorsunuz” istediğiniz gibi. Silk Rhodes bu imkana sahip. “Silk Rhodes” isimli EP’den işe “Pain” ile başlayın, zaten hadisenin özünü hemen anlayacaksınız. Benim ilk izlenimim neo-soul’un Röyksopp’unu dinlemek gibi bir şeydi. Bazen en güzel şey burnunuzun dibindeki en sade şey oluyor. n