Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’nin Kültür Bakanlığı çok ciddiye alınması gereken bir iş.
Ne de olsa ülkemizde hiçbir bakanlığın Kültür Bakanlığı kadar zengin, dünyanın ilgiyle, takdirle izlediği büyük değerleri yok

Şaraplı konser

Alperen Ocakları üyeleri, İdil Biret’in konseri öncesinde Topkapı Sarayı önünde toplanarak protesto gösterisi yapmışlardı.

Altı yıl önce, 2009 yılının 11 Temmuz gecesi BBP’ye bağlı Alperen Ocakları’na mensup kişiler Topkapı Sarayı önünde toplandı ve slogan atmaya başladı. İçerideki İdil Biret konserinde şarap içileceğini duymuşlardı.
İdil Biret’in konser afişlerine yönelen kalabalık tekbir getirerek, afişleri yırttı. Sarayın önünde Türk bayrakları üzerinde toplu olarak namaz kılındı ve Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri için dua edildi.
“Bir şey yapın, can güvenliğimiz yok” diyenlere polis “Vatandaş demokratik tepkisini gösteriyor” yanıtını verdi. Tehditler savuran öfkeli gruba polis, dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın talimatıyla ancak 22.00’de müdahale etti.

Organize bir eylem
Neden böyle olmuştu? “Mukaddes yerde içki su gibi akacak” diye hedef gösteren Vakit gazetesini okumuştu grup. Yani organize bir eylem söz konusu. Birisi hedef gösteriyor, diğerleri uygulamaya geçiyor. Allah korudu da kimsenin başına bir şey gelmedi, bir Sivas daha yaşanmadı İstanbul’un ortasında.
O dönem bu “demokratik” etkinliği organize eden partinin eski genel başkanı bugün kültür ve turizm bakanı oldu. Ve görevine başlar başlamaz bu eylemi destekler nitelikte sözler sarf etti ve şunları söyledi: “Topkapı Sarayı’nda şaraplı, minderli konsere izin vermem.”
Bunu yorumlamadan uzunca bir parantez açmam şart. Bakan şunu da söylemiş çünkü gözden kaçmaması gerekir: “O sanatın çıktığı ülkelerde bir senfoni hangi adap, edeple dinlenir? Hanımefendiler, beyefendiler şıkır şıkır kıyafetleriyle gelir değil mi? Biz barda halaya dururuz, orada da vals yaparız. Bizi başkalarıyla karıştırmasınlar.”
İşte bakana bunu söyleten, organizasyonun zaafıdır. Ve burada organizatör hatalıdır. Nitekim konu İdil Biret ve Whithall Orchestra ise “şarabını al konsere gel” çok kötü bir slogan. Batı’da bu tip konserlerde fuayede elbette bira, şarap vs servisi vardır ve İdil Biret konserinden sonra Topkapı Sarayı’nda da oldu zaten. Ancak kimse konsere nedeni ne olursa olsun “hadi gelin şarap içelim” diye çağırılmaz. Afişlerde duyurularda böyle şeyler yapılmaz. Organizatör ucuzluğa kaçmıştır. Zaten dönemin Topkapı Sarayı Müdürü İlber Ortaylı da bu durumu kendine has üslubuyla eleştirmişti
o zaman.

Sanatçılarımız bizimdir, halkındır
Ancak burada konu bu değil. Parantezi kapıyorum. Konu Alperen Ocakları'nın yaptığıdır. Bu tip bir zorbalığın hiçbir şekilde elle tutulur, savunulur bir yanı yoktur, olamaz. İnsanları tehdit ederek, afişlerini yakarak demokratik eylem olmaz. Konsere gelmiş 2 bin insanın can güvenliğini tehdit eden kanlı bir linçten son anda şans eseri dönülmüştür.
Biraz ciddiyeti, insanına saygısı olan bir kişi, hele kültür bakanı olmuşsa, bu tip bir eylemi, hareketi, hiçbir nedenle ve hiçbir şekilde savunamaz, savunur görünemez, buna kayıtsız da kalamaz. Bakanlık iki ay sonra biter, kişide torunlara anlatılacak hoş bir anı olarak kalır ama bu laflar üst üste binince sonra Sivas oluyor.
Kültür bakanının öncelikle sanatı ve sanatçıyı savunan bir dili ve bakış açısı olmalı. Çünkü sanatçılarımız bizimdir, halkındır. Türkiye’nin
kültür bakanlığı çok ciddiye alınması gereken bir iş. Hiçbir bakanlığın kültür bakanlığı kadar zengin, dünyanın ilgiyle, takdirle izlediği büyük değerleri, zenginlikleri yok Türkiye’de.
Demek istediğim naçizane budur.

Haberin Devamı

CD

Haberin Devamı

MASA ÜSTÜNDEN NOTLAR

Haberin Devamı

BEAUTY BEHIND THE MADNESS
THE WEEKND

Neo-soul, inde R&B gibi kavramlar, soul vokalli müziklerin yeni nesil melez müziklerle evliliğinin sonucu. Kendine The Weeknd demeyi tercih eden Kanadalı şarkıcı, söz yazarı, prodüktör Abel Tesfaye de tarzın hakkını verenlerden. Hatırlatayım, Nükhet Duru sample’lı “Often” bu albümde yer alan yeni nesil şarkılardan.

MILEY CYRUS AND HER DEAD PETZ
MILEY CYRUS

Pop müzik tarihinde bu gözlerin görüp şu kulakların duyduğu en klişe “asi gençlik girişimciliği” olarak kayıtlara geçen (benim kayıtlarıma) Miley Cyrus yeni albüm yaptı. Üzülerek görüyorum ki müziğini sevdiğim The Flaming Lips’ten Wayne Coyne 23 şarkıdan 14’ünü yapmış, (Miley ona âşıkmış ama “seks olarak değil yani” demiş, yanlış anlamayın). Dünya gençliğine hayırlı olsun (bence beğenmeyecekler).