U2 konserinden naklen

U2 6 Eylül’de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda olacak. Ve U2 çok büyük, çok ticari bir dev müzik girişimi bugün. Kabul. Ama ruhlarını kaybetmemişler. İtalya’nın Torino kentindeki konseri izledim, beğendim. İzlenimlerim şöyle...

Torino’da 40 bin kişilik Stadio Olimpico’nun kapısı günlerce önce sahne önündeki pit alanından yer kapmak için çadır kurmuş hayranlarla dolu. Ben Türkiye’de böyle bir manzarayı en son 80’lerin sonunda İstanbul Müzik Festivali zamanında AKM’nin önünde görmüştüm. Gişe açılacak da ilk biletleri tükenmeden alacağız!
Ama biz etkinliğe ve konsere aç,
18 yaşında Türk ergenlerdik. Torino da hâlâ U2’ya açmış demek ki.
-Bu hayranların bir diğer isteği de grubu görmek. Bono’nun siyatik sinirinden kaynaklanan sırt ameliyatının ardından ara verilen Avrupa turnesi yeniden bu şehirdeki konserle başladı. Grubun son altı günü günde iki prova yaparak geçirmesi bundan. Bono’nun ameliyattan dolayı hâlâ zorlukla hareket ettiği söylendi. Ama sahnede gayet iyi. Provada tüm konser trafiğini baştan sona geçiyorlar. Tabii şarkıların tamamını çalmadan. Birkaç ay önce bu dev
360 derecelik sahneyi tasarlayan Willie Williams ile konuştuğumda bana U2’nun provadan nefret ettiğini, bu sahneyle çıkacakları
ilk konserin öncesinde bile toplam beş dakika prova yaptıklarını söylüyordu. Ne kadar ciddi hazırlık yaptıklarını anlayın artık.
-Bono açlıkla sadece Afrika’da savaşmıyor. Torino’daki stadın kapısında da bu misyonunu devam ettiriyor. Konser sabahı onu görmek için günlerdir çadırda bekleyen hayranlarına 80 paket pizza dağıttı. Tamam, ben de bazen kıl oluyorum ama inanın bana bu Bono özünde iyi çocuk. Ve etkileyici bir tip olduğu kesin. Ortamlara geldiğinde fark ediyorsunuz karizmayı.
-İtalyanlar hakikaten bize benziyor. Onlar da bizim gibi son dakika bilet alıyor. Buradaki gazetelerde düşük seviyede bilet satışından söz ediliyordu. Ancak ben bu yazıyı yazarken saha içi dahil 40 bin kişilik Stadio Olimpico dolu. Son dakikada işini ayarlayan, soluğu konserde almış demek ki.
Bono’da bu ses varken U2 daha 40 yıl yaşar
-Grup David Bowie’nin “Space Oddity” isimli şarkısıyla sahneye çıkıyor. O anı görmeniz lazım. Bono şarkı söylemeye başladığında bu sahnenin neden bu şekilde tasarlandığını da anlıyorsunuz. Sahada herkes, en öndekiler de en arkadakiler de gördüklerinden, yaşadıkları deneyimden memnun.
-Statta basına mükemmel imkanlar sunulmuş. Ana sahne manzaralı masamda klimalı bir odada internete mükemmel bir şekilde bağlı bilgisayarımdan yazıyorum yazımı. Bir yandan da minik notlarla Hafif Müzik’ten naklen yayın yaptım. En önde değilseniz eğer, bir statta olmanız gereken ikinci en iyi yer burasıdır bence. U2 konseri hariç. Burada her yer en güzel yer.
- Kasabian’dan sonra şakşakçılar çıktı ortamı gaza getirmek için. Kasabian’dan sonra normaldir. Bu arada dikkat ederseniz Kasabian’ın başladığını da belirtmedim.
Gerek yoktu. Kısa sürdü ve bitti. Hem çalmayı bilmeyen, hem kötü müzik yapan, hem de pozcu grupları hiç sevmiyorum. Memleketten herhangi bir grup bu adamlardan fersah fersah iyi.
-Türkiye’de açılış grubu Snow Patrol olacak. Şanslıyız, iyi gruptur benim nazarımda. Ama daha önce U2’ya Muse ve Interpol eşlik etmişti. Bu ikisi de “dev” olurdu doğrusu...
-Hem klasik hem de yeni şarkılar var. Yani her nesil
U2 dinleyicisi memnun olacak.
-U2 hiç yayımlanmamış,
çok yeni şarkılarından da çalıyor konserde. Ve bu şarkıları tamamen karanlıkta söylüyor. Böylece şarkıya vurgu yapıyor, görüntüye değil. Bono bu şarkıların henüz tamamlanmadığını da söyledi. Belki akustik çalmalarının nedeni de buydu. Benim favorim tamamen çakmak alevleri altında söylenen “North Star”. Bu adamda bu ses, bu grupta bu müzik anlayışı varken U2 daha bir 40 yıl daha dünyanın en baba grupları arasında kalır.
Şarkı çalarken arkada Ortadoğu görüntüleri
-U2 konserini Türkiye’deki diğer büyük grup konserlerinden ayıran en önemli şey sahne önü. 360 derece sahnesinin temelini oluşturan ve The Claw adı verilen dev bir örümceğe benzeyen yapının tam ayaklarının dibinde bir daire çizin.
O dairenin içinde olmak parayla satın alınan bir şey değil. Erken gelen, kapıda kuyruğa giren ilk 2 bin 500 kişi alınıyor oraya. Ve emin olun aklınızı oynatırsınız. Şahane bir yer orası. Buraya saha içi bileti alanlar girebiliyor. Bono, The Edge, Adam Clayton, Larry Mullen önünüzde.
-Bu sahnedeki örümceğin karnındaki ekran çok acayip bir şey. Görmeniz lazım...
-Konserin bence en müthiş anı “Sunday Bloody Sunday”in çalındığı an. Bu şarkı zamanında İrlanda-İngiltere çatışmasına dair yazılmıştı. Şimdi U2 bu şarkıyı çalarken fonda Ortadoğu sorununa dikkat çeken görüntüler yer alıyor. Yani dünyanın temel çatışma eksenine. İnsanın tüyleri diken diken oluyor.
- Bono Torino konserinden sonra konser verecekleri
şehirleri saydı, İstanbul için de “Köprüyü geçince İstanbul” dedi. Hepsi için “Çok güzel şehirler” ifadesini kullandı.
-En pahalı Red Zone bölgesi bu çemberin hemen dışındaki bölge. Yani parayla
değil sırayla U2 konserinde. Bir de kızarlar Bono’ya...
-Bono’nun söylediği her şey dev ekranda Türkçe olarak altyazıyla tercüme edilecek. Öyle “anlamadık, duymadık” yok.
-Sahneye bakarken şunu düşündüm: Bu sahnede bir sonraki adım şu olmalı. Örümcek ayaklansın, kendi başına bir sonraki stada gitsin. “U2 150 tırla geldi” olayı da bitsin. Adını da buldum. “Bono’nun Yürüyen Şatosu...”
-Şaka maka U2’yu sevmek ya da kıl olmak serbest. Ama bu konseri, bu sahneyi izlemeyen, bu ortamı yaşamayan sonra
çok pişman olacak. Öyle böyle değil, çok acayip bir deneyim. Benden söylemesi.
-U2 çok büyük, çok ticari bir dev müzik girişimi bugün. Kabul. Ama ruhlarını kaybetmemişler. Bunu gördüm. Hoşuma gitti. Sizin de gidebilir.


Sahnenin tavan yüksekliği 30 metre
-Konserde kulanılan ekran 1 milyon ayrı parçadan oluşuyor. 500 bin piksel var.
150 bin de mekanik parça. Bu ekran 320 bin parçayla sabitleniyor.
-The Claw denen, örümcek şeklindeki ana sahne konstrüksiyonunun yüksekliği 52 metre. İç tavan yüksekliği 30 metre. Uçaktan görülüyor. Ben gördüm. U2 ekibinde bu sahnelerden üç tane var. U2’nun konser vereceği stat ve sonraki iki şehirde aynı anda kuruluyor sahneler. Aksi takdirde zamanında yetiştirmek mümkün değil.
-150 kamyon eşyaları ve araç gereci taşıyor.
-400 kişi bu sahneyi birlikte monte ediyor.
-Sahnedeki yapıda 190 ton metal kullanılıyor.
-Sahnenin tabanı, bir kenarı 60 metre olan bir kare. Örümcek bunun üzerine oturuyor.
- Örümceğin her ayağında 72 adet bağımsız “subwoofer”, yani bas sesleri veren özel hoparlörler bulunuyor.