Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sharon Jones 56 yaşında. Ama onu bir iki yıl öncesine kadar kimse tanımıyordu. Hikayesi çok ilginç, anlatayım. Amy Winehouse 2006’da şimdiden efsane olan “Back to Black” albümünü prodüktörü Mark Ronson ile kaydetmektedir. Ronson, Winehouse’a orijinal bir soul sound’u yaratmak istemektedir ancak stüdyoda bunu bir türlü başaramaz. Bir gün New York’a gider ve Sharon Jones and the Dap Kings isimli grubu dinler. Katıksız 60’lar soul’u yapmakta olduklarını fark eder. Aradığını bulmuştur. Ekibi stüdyoya sokar “Back to Black”teki şarkıların büyük kısmını bu grupla kaydederler. Ekip daha sonra turnelerde de Winehouse’a eşlik eder.

Haberin Devamı

‘Ünlü olmak için çok şişman, çok kısa ve çok siyahsın demişlerdi’

17 Temmuz’da santralistanbul Kıyı Amfi’de şenlik var. Sharon Jones and The Dap Kings İstanbul Caz Festivali kapsamında -bence- yılın konserini verecek. Tam ibretlik hikayeler anlattı hayatıyla ilgili Sharon Jones.


Jones’un tanınması da bununla birlikte geldi. İnsanlar onu dinleyince bugüne kadar neredeymiş bu kadın demekten kendilerini alamıyor. O gün bugündür grup üç yeni albüm yaptı, bir sürü konser verdi. 17 Haziran’da İstanbul’dalar. Sharon Jones and the Dap Kings’le tanışmalısınız. Jones, Oslo’da bir otel odasındaydı. Telefonla bağlandım ve muhabbet etmeye çalıştım bu çılgın kadınla...

Şarkılarınız genellikle aşk ve ilişkiler üzerine. Böyle bir talebiniz oluyor mu, yani ben aşk şarkılarını söylemek istiyorum diyor musunuz mesela gruba?

Hayır bunu dememe gerek kalmıyor. Onlar yaşadıkları olaylardan ve kendi hayatlarından esinlenerek yazıyor şarkıları. Soul müzik demek hikaye anlatmak demektir. Biz de anlattığımız hikayeyi en yoğun şekilde aktarmaya çalışıyoruz. 17 yıldır beraberiz.

“I’ll Still Be True”, “I Learned the Hard Way”, “Better Things To Do” gibi duygu yüklü ve acılı aşk şarkılarınız var. Ve bunların başrolünde de hep güçlü bir kadın. Sizi mi yansıtıyor bu şarkılar?

“Bana kadınım diyorsun sonra çekip gidiyorsun, binlerce mil uzaktasın ama hala kalbimi kırıyorsun” (Jones burada “I’l Still Be True”yu söylemeye başladı...) Bütün şarkıları hissederek söylüyorum ve elbette beni de yansıtıyorlar. Hepimiz bu tip şeyler yaşamışızdır.

Haberin Devamı

Âşık mısınız?

O kadar uzun zamandır yollardayım ki bir ilişkiyi yürütmeye zamanım yok. Geçen sene Güney Carolina’da bir ev aldım bir kere bile gidemedim. Çalışmam lazım sorumluluklarım var.

“Ne retrosu? Ben yıllardır böyle şarkı söylüyorum”

Mutlu ya da üzgün olmanız şarkı söylemenizi etkiliyor mu?

Bunun yanıtını tam bilmiyorum ama üzgün olduğum zaman ben bunu sahnede unutmaya çalışıyorum ve başka şansım da yok. Geçen martta annemi kaybettim. Eylülden beri hastaydı. Çok zor bir dönemdi. Ben o aylarda da şarkı söylemeye devam ediyordum. Herkes “Nasıl yapıyorsun?” diye soruyordu. Oysa ben üzüntünün verdiği enerjiyi sahneye aktarıyordum o sırada.
Bir grubum var, bir sürü insan benim için çalışıyor onları yüzüstü bırakamam. Benden beklenenleri vermem lazım. Bazen sahnede ağladığım oldu ama kimseye belli etmemeye çalıştım.

Sanırım en sinir olduğunuz laf “retro”. Müziğinizi retro diye tanımlayan birine bayağı çıkışmışsınız bir röportajda. Bu konuda ve son yıllarda yükselen funk ve soul türevleri hakkında ne demek istersiniz?

Bana retro diyorlar. Ne retrosu, ben yıllardır şarkı söylüyorum ve böyle söylüyorum. Soul’u yeni keşfetmedim. Pop şarkıcısı değilim. Hip hop şarkıcısı da değilim. Ben en iyi bildiğim işi yapıyorum ve buna isimler takanlar da sizlersiniz. 60’ların ve 70’lerin orijinal soul müziğini yapıyoruz. Bilgisayar efektleri kullanmıyoruz. Birisi trombon ya da trompet çalacaksa stüdyoya gelip çalıyor bizde.
Mesela Beyonce, Etta James söylerse bu retro olur. Ben 56 yaşındayım ve doğduğumdan beri soul söylüyorum. Bunun neresi retro? Ama bu konuda artık tartışmıyorum, istediklerini desinler, beni takdir edip şarkılarımı dinledikleri sürece sorun yok.

Haberin Devamı

“‘Teninin rengini açabilir misin?' diye sordular”

Sizin gibi bağımsız şirketi sanatçısı olmakla büyük şirket sanatçısı olmak arasında çok büyük fark var mı?


Fark vardır herhalde. Ben hiç büyük şirketle çalışmadığımdan bilmiyorum. Yıllar önce Sony’den bir prodüktör bana “Senin görünüşün iyi değil, ünlü olamazsın demişti. Beni çok şişman, çok kısa, çok yaşlı ve çok siyah bulmuşlardı. Bir büyük plak şirketinin ihtiyacı olan özelikler değil bunlar. “Rengini biraz açabilir misin?” dediler. Tabii ki reddettim böyle bir şeyi. Büyük şirketle anlaşma imzalayacağım diye aptal gibi görünmeye niyetim yoktu.


Şimdiki şirketim Daptones’u biz kurduk. Hepimiz çalışıyoruz ve işimizi iyi yapmaya çalışıyoruz. Amacımız bu şirketin yeni bir Motown olması (Motown 60’ların ve 70’lerin efsane plak şirketiydi).
Umarım genç soul yıldızları çıkarabiliriz. Şimdi gençler hep rapçi ya da popçu olmak istiyor.

“Amy çok mutsuz bir genç kadındı”

Amy Winehouse öldüğünde ne düşündünüz?

Çok üzüldüm. Sahnedeydim ve onun için şarkı söyledim. Amy son dönem “Temizim artık” diyordu ama bizim çocuklara söylemiştim “Amy daha kurtulamadı” diye. Bir ablası gibi nasihatte bulundum ona zamanında ama o böyle biriydi, başkası olamazdı, kendi olmak istedi ve kaderini yaşadı. Çok mutsuz bir genç kadındı. Onun için dua ettik.


Hayattan ne öğrendiniz?
Asla pes etme. Kalbini dinle, hayalinin peşinden koş, güçlü ol. Ben bunu yaptım. Hâlâ da yapıyorum.

“Rikers Adası’nda gardiyandım”

Müzikten başka işlerde de çalışmak zorundaydınız, biraz anlatır mısınız?

Müzikle geçinemiyordum. Bir sürü yan iş yapmam gerekiyordu. İki yıl Rikers Adası hapishanesinde gardiyandım.

Nasıl bir his gardiyanlık?

Akıllı işi değil. Her gün suçluların arasındasın. Dertlerini hikayelerini dinliyorsun. Ve ne görüyorsun biliyor musun, suçlu deyip kestirip atmamak lazım. Onlar insan. Birilerinin çocuğu, annesi babası onlar da. Bana göre bir iş değildi ama çok şey öğretti. İnsanları tanımayı, peşin hükümlü olmamayı öğrendim. Ama sonsuza kadar orada kalamazdım, şarkı söylemem lazımdı.

Sahnede sizi ne mutlu eder?

Benim sahneye çıkınca kafam iyi oluyor, bunun için ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor.

“Money”de “Para, nereye gittin? Kirayı ödemem lazım, faturalar birikti...” diyorsunuz. Para ile ilişkiniz nasıl?

Bu şarkıyı 2005’teki “Naturally” albümünden önce yapmıştık. O zaman işler bu kadar iyi değildi. Sözlerini çok severim. Parayla ilişkimi mi soruyorsun? Para beni hiçbir zaman sevmedi.

Sesinizi nasıl koruyorsunuz?

Yıllarca kulüpler ve konserler dışında geçinmek için düğünlerde de söyledim. Bir dönem sinüslerimde bir sorun vardı. Damla kullanmak zorunda kalıyordum. Az kaldı sesim gidiyordu. Dinlenmezsen sesini kaybedersin.

Sırada ne var yeni bir albüm mü?

Evet yeni şarkılar var. Albüm yapıp seneye yeniden turnede olacağız.

Çocukken kimleri dinlerdiniz?

Areta Franklin, James Brown... Motown’la albüm yapan herkes.

Yenilerden?

R. Kelly, Beyonce, Erykah Badu genç şarkıcı LeGacy’yi beğeniyorum.