Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yazın pek çok grup ve sanatçı konser vermeye geliyor. Aralarından beşinin albümlerini öneriyorum hazırlık olarak. Ama ana akımdan değil, hafif kıyıdan


“Selah Sue” / Selah Sue
Belçikalı 22 yaşındaki Selah Sue bu kış Babylon’da birkaç yüz kişiye verdiği konserle kendini tanıtmıştı. Avrupa’da yarım milyon albüm satan Sue, reggae ve soul’u süper bir araya getiren, kendi şarkılarını yazıp söyleyen özel biri. Efes Pilsen One Love’ın en güzel performanslarından biri olabilir. İlk ve tek albümü “Selah Sue”yu dinlemeniz lazım. “Piece of Mind, “This World”, “Raggamuffin”, “Summertime”... Kötü şarkı yok. Sue arada güzel cover’lar da yapıyor. Benden söylemesi.

“Metals” / Feist
25 Ağustos’ta Santralistanbul Kıyı Amfi’de gerçekleşecek Feist konseri. Türkiye’ye ilk defa geliyor. Ama kalbimizi daha önce kendi gibi Kanadalı indie’ciler Broken Social Scene’deyken keşfetmişti. Ama ben Türkiye’de dikkat çekmesinin daha ziyade Kings Of Convenience’la ilgisi var. İkilinin “Know How”ında ve tabii şahane “The Build Up”ta yaptığı vokallere borçlu biraz da adını. Feist’ın 1999’dan bu yana dördüncü stüdyo albümü olan “Metals”ı duymadıysanız, dinlemediyseniz işte size fırsat.

Amon Tobin / “Supermodified”
Aslında son albümü 2011 tarihli “ISAM”dan bahsetmem lazım ama güncel olayım diye işin özünü kaçırmak istemem. Siz 2000’de çıkan “Supermodified”ı dinleyin Amon Tobin’e hazırlık olarak. Bu Brezilyalı caz, elektronika, drum’n bass adamı (bu tanımları uzatabilirim) o yıllardan bu yana hep sınırlarda dolaştı. Bir yandan memleketinin garip seslerini, efektlerini, ritimlerini kullandı, öte yandan endüstriyel takıldı. Tuborg Gold kendisini 18 Mayıs’ta Küçükçiftlik Park’a getiriyormuş. Enteresan olabilir.

“Baduism” / Erykah Badu
Badu’nun 1997 tarihli ilk albümü bu. Zaman içinde hafif evrimleşen tarzını en iyi yansıtan albüm de olabilir. Dönemi için yenilikçi ve sample’larla da destekli sound’a sahip. Teknik olarak o dönem dinlemediğim (metal ve rock dinlemeyi tercih ediyordum), sonradan geriye dönüp baktıkça değerini anladığım albümlerden biri bu. Badu 13 Temmuz’da Açıkhava’da olacak. Güzel bir gece yaşayacağız gibi görünüyor.

Haberin Devamı


“Solitude Standing” / Suzanne Vega
Şimdi Feist ve Cat Power varsa bir zamanlar da Suzanne Vega vardı ve mırıl mırıl sesi, akustik gitarları, zihinlere yer eden melodileriyle 80’lere damgasını vuruyordu.
O ‘indie’ kategorisi icat olunmadan indie’ydi. Vega en son 2011’de üç konsept albümden oluşan “Close Up” serisinin sonuncusunu yayımladı. Ancak benim önereceğim albüm klasiklerden olan “Solitude Standing”. Suzanne Vega konserine gitmeden dinlenmesi gereken albüm budur. Vega 22 ve 23 Mayıs’ta İKSV Salon’da olacak.

Haberin Devamı

Üç yeni konser!

Gün geçmiyor ki yazın gerçekleşecek yeni bir konserin haber gelmesin kulağımıza. Efendim Ateş Tezer adını 90’ların sonu, 2000’li yılların başında gece hayatına hakim olanlar hatırlar. Hip Productions ve alemin en cool kulüplerinden Switch’in sahiplerinden, muhteşem J&B Techno Festival’ları düzenleyen ekibin başındaki Ateş Tezer bu yıl BKM ile birlikte bir dizi konsere imza atıyor. Mekan Turkcell Kuruşeçme Arena. 4 Haziran’da Macy Gray, 17 Temmuz’da tam da caz festivali haftasında önemli bir soul ve caz vokalisti Jill Scott, 21 Eylül’de pek sevdiğimiz Beirut. Alanda bir-iki ufak değişiklik de yapacaklarmış, amfitiyatro şeklinde Arena’yı biraz ufaltacakları, isteyenlerin önde ayakta isteyenlerin arkada oturacağı bir düzen oluşturacaklarından bahsettiler. Merakla bekliyoruz.

Haberin Devamı

Her derda deva 5 cover şarkı

* “The Bed’s Too Big Without You” Foals
(The Police)
* “Here Comes the Sun” Belle and Sebastian (The Beatles)
* “Kids” The Kooks (MGMT)
* “You Know I’m No Good” Arctic Monkeys
(Amy Winehouse)
* “Landslide”
The Smashing Pumpkins (Fleetwood Mac)
* “Do You Really Want
To Hurt Me” Violent Femmes (Culture Club)

18 yaş altının dramı!

Hafta içi mesajlar aldım.
“17 yaşındayım, Guns N’Roses’ı izlemek istiyorum ama acaba içeri girebilecek miyim?” Ya da
“16 yaşındayım, arkadaşımla festivale iki bilet aldık ama giremiyormuşuz galiba...”
Valla sevgili 18 yaşın altındaki okurlar, maalesef o biletler elinizde patlar. Mevcut kurallar gereği hiçbir festivale 18 yaşın altındakilerin girmesi mümkün değil. Bütün dünyada kurallar böyle. Bazı festivaller ebeveyn şartı koşuyor, bazıları tamamen yasaklıyor, bazılarında ise içeri alıyor ancak içki satışına yasak getiriyor. Bizdeki festivallerde ise durum çok açık. 18 yaşın altındaki müzikseverler fetivallere giremiyor. Bir-iki sene daha sabredin, Youtube’a takılarak idare edin. Daha önünüzde uzun bir ömür var, çok güzel konserler izlersiniz. İmza: Bir dost.

İTİRAF EDİYORUM

* Beni en fazla etkileyen filmlerden “La Haine / Protesto”nun yönetmeni Mathieu Kassovitz’in Twitter’da yazdığı cümle beni kopardı: “Lütfen Sarko’ya oy verin. Çekmecemde La Haine 2 var, çok büyük para kıracağım sayenizde.” “La Haine” ne diye merak edenler olabilir. Şöyle söyleyeyim, Bülent Arınç’ın ve onun gibi düşünenlerin seyretmemesi gereken bir film. Dokunabilir onlara.
* Raphael Saadiq bir an önce memlekete gelsin ve konser versin istiyorum.
* Geçenlerde çilek yiyip bir
yandan da bas çalarken canım bir grup kurmak istedi. 2012 model The Police gibi müzik yapan bir power trio... Çilekten herhalde.
* Eminönü’nde James Bond setinin hemen karşısında rast geldiğim sülük ekonomisi beni şaşırttı. Her yanda plastik şeffaf bidonlarda sülük satılıyor ve bu satıcıların tezgahlarındaki kartonlarda bu hayvanın ne kadar yararlı ve şifalı olduğu ballandıra ballandıra anlatılıyor. Bir tanesi son noktayı koydu: “Jumbo sülük gelmiştir!” Yakında bal misali televizyonda sülüğün yararlarını anlatan satıcılar türerse şaşırmam.