Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Günlerdir izliyorum, izliyorsunuzdur.. Herkes bir şey söylüyor..
Kimi, derin PKK’nın işi, kurşunla beslenenlere yarar diyor..
Kimi, Ergenekoncu-ulusalcı ittifakın ekmeğine yağ sürdüğü nü iddia ediyor..
Kimi, demokratik özerklik ilanıyla birlikte, PKK’nın yeni stratejisinin hayata geçtiğine dikkat çekiyor.
Açalım..
*
Derin PKK tezi..
Saldırıyı gerçekleştiren Ankaralılar grubu deniliyor.. Şahinler yani.. Cemil Bayık ve Mustafa Karasu ekibi.. ‘Yüreklere öyle bir ateş bırakın ki izi silinmesin’ talimatını vermişler..
Ne olacak?
Siyaset de asker de sertleşecek, çatışma ortamına geri dönülecek, silahlar susmayacak, eski düzen devam edecek.. Derin PKK inisiyatifi elinden bırakmayacak..
*
Ergenekoncu-ulusalcı işi..
Ergenekon’un PKK uzantısı devreye girmiş, amaç infial yaratmakmış.. PKK vurdukça toplumsal olaylar artacak, her gün her yerde büyük gösteriler olacak, mahalle bazında Türk-Kürt çatışmaları yaşanacak.. Sonunda Silivri’nin kapıları açılacakmış!
*
PKK’nın yeni stratejisi..
PKK ilan edilen demokratik özerkliği koruma görevi üstlenmiş.. Silvan saldırısı bunun ilk işaretiymiş.. Ankara demokratik özerkliğe karşı çıktıkça şiddet artacak, şiddeti meşru görme kampanyası yayılacak, mesele uluslararası sorun haline getirilecekmiş..
Güneydoğu dışında yaşayan Kürtler mahalle baskısı nedeniyle bunalacak, geri dönmek zorunda kalacaklarmış..
Böylece maksat hasıl olacak!
*
Hangisi gerçekçi, hangisi doğru derseniz..
Hiçbiri de derim..
Hepsi de derim..
Bu mesele öyle çetrefilli ki bunun işidir, buna yarar demek imkânsızdır..

Haberin Devamı

Askeri dövünce demokrat olunmuyor
PKK’nın her saldırısından sonra öyle yayınlar yapılıyor ki inanılır gibi değil..
Açıkça söylemiyorlar ama çıkan sonuç şu..
En akılsız ordu bizim ordu..
Ne doğru dürüst yönetiliyor..
Ne başlarında doğru dürüst komutan var..
Hepsi askerlik mesleğinden anlamayan cahil insanlar..
Veya..
Çoğu ülkeye ihanet içinde! PKK saldırılarına göz yuman, hatta teşvik eden insanlar..
Bu tür yayınlar yapılıyor..
El insaf.. Biraz vicdan, biraz!
*
Peki hata var mıdır?
Vardır, yoktur bilemem.. İdari inceleme hata var mı, ihmal var mı ortaya çıkarır..
Hayır olmaz..
Niye?
Askerin yaptığı idari incelemeler ciddiye alınmazmış..
Yapma ya!..
Adam İstanbul’da oturmuş, şakırdıyor.. Bizim ordu böyle kötü, böyle yeteneksiz falan filan diye döşeniyor..
Ayıptır ya!..
45 derece sıcakta dağda bayırda görev yapan askerlere günahtır..
*
Başbakan da sonunda sinirlendi.. Kendine her daim destek veren medyayı dün kalayladı..
Ne demişlerdi..
Ankara’da etkin görevde olmayan 170 general kışlalara dağıtılacak..
Haberden çıkarılması istenen mana şöyle..
Güneydoğu’da 40-50 askeri bir yerden bir yere götürmeyi bile beceremiyoruz ama 170 general Ankara’da yan gelip yatıyor..
Başbakan ‘ben YAŞ’ın başkanıyım, ben bilmiyorum, siz nereden biliyorsunuz da yazıyorsunuz’ diye sordu..
Aslında bilmiyorlar..
Maksat orduyu dövmek ya! Dövünce demokrat olunuyor ya!
Aslında olunmuyor da son tiyatroları bu..
*
İçlerinden biri ne demişti?
Orduyu lağvedelim..
Yani Genelkurmay’ın kapısına kilit vuralım, silahları toplayalım..
*
Hatası olan tabii ki sorgulansın, cezalandırılsın ama her olayda orduyu döverek bir yere varılmaz..
En kahraman Rıdvan bile olunmaz..
Asker düşmanlığı da bir yere kadar..

Haberin Devamı

Mümtaz Soysal’dan Erdoğan’a tam destek
Hani rüyamda görsem inanmazdım..
Rüyamda görmedim, ekranda gördüm.. Canlı canlı izledim..
Konu Kıbrıs’tı..
Kıbrıs konusunda taban tabana zıt görüşte olan iki isim vardı.. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ile Başbakan Erdoğan..
İktidar, Rauf Denktaş’ı çözümsüzlüğün çözüm olduğunu savunmakla suçlardı..
İki devletli çözüm isteyenin Denktaş’ın uzun yıllar danışmanlığını yapan Soysal’ın olduğu iddia edilirdi..
İddia değildi, öyleydi zaten..
Soysal hep Kıbrıs’ta hep iki ayrı devleti savundu..
H
Başbakan, Kıbrıs gezisinde köprüler altından çok suların aktığını söyleyerek artık iki ayrı devletten başka formülün kalmadığını ima etti..
Başbakan’ın basın toplantısından sonra Mümtaz Soysal ekranlara çıktı..
Başbakan’ı tebrik etti, desteklediğini söyledi, doğru yolun, gerçek çözümün bu olduğunun altını çizdi..
Erdoğan ile Soysal ‘Kıbrıs’ başlığı altında buluştu..
Hani rüyamda görsem inanmazdım..
Rüyamda görmedim, ekranda gördüm.. Canlı canlı izledim..
Konu Kıbrıs’tı..
Kıbrıs konusunda taban tabana zıt görüşte olan iki isim vardı.. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ile Başbakan Erdoğan..
İktidar, Rauf Denktaş’ı çözümsüzlüğün çözüm olduğunu savunmakla suçlardı..
İki devletli çözüm isteyenin Denktaş’ın uzun yıllar danışmanlığını yapan Soysal’ın olduğu iddia edilirdi..
İddia değildi, öyleydi zaten..
Soysal hep Kıbrıs’ta hep iki ayrı devleti savundu..
*
Başbakan, Kıbrıs gezisinde köprüler altından çok suların aktığını söyleyerek artık iki ayrı devletten başka formülün kalmadığını ima etti..
Başbakan’ın basın toplantısından sonra Mümtaz Soysal ekranlara çıktı..
Başbakan’ı tebrik etti, desteklediğini söyledi, doğru yolun, gerçek çözümün bu olduğunun altını çizdi..
Erdoğan ile Soysal ‘Kıbrıs’ başlığı altında buluştu..