Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gündemin yoğunluğundan olsa gerek üzerinde durulmadı.. Gazete sayfalarında, televizyon haberlerinde yer bulamadı..
(Başka konulardaki sözleri ağır bastı)
Başbakan’ın Kızılcahamam’da yaptığı konuşmada bir bölüm var ki.. Üzerinde durmaya, kodlarını çözmeye, tartışmaya değer..
Gelin önce o bölüme bakalım..
*
“AK Parti sadece Türkiye’nin değil, dünyanın partisidir. Mogadişu’dan Saraybosna’ya, Şam’dan Üsküp’e, Sana’dan Bişkek’e, Abu Dabi’den İslamabad’a, Gazze’den Bingazi’ye, Priştina’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dünyanın neresinde bir mazlum varsa AK Parti onun yanı başındadır.”
*
Can alıcı yer şurası..
Başbakan Türk devleti oradadır demedi..
Türkiye Cumhuriyeti de demedi..
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti veya hükümetimiz de demedi..
AK Parti dedi..
*
Evet, AKP iktidarı dış politikada çok aktif.. Başbakan, Dışişleri Bakanı nerede bir mesele varsa oraya ellini uzatıyor.. Veya uçağa atlıyorlar oraya gidiyorlar..
Bu bazen açlıkla mücadele oluyor, bazen sel, bazen deprem felaketi..
Bazen anlaşmazlıkları çözmek, bazen yardım, bazen ticaret, bazen dostlukları pekiştirme..
Başbakan işaret ettiği coğrafyada çok hâkim..
*
Ama..
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak hâkim.. Devletin bütçesini, olanaklarını, uçağını, parasını kullanarak hâkim.. Dışişleri Bakanlığı’nın, diplomatların çabalarıyla hâkim.. İstihbarat teşkilatının çabalarıyla hâkim..
Başbakan bütün bunları bir kenara bıraktı devletin yerine AKP’yi koydu..
‘AK Parti’ demesini bu sebeple önemsedim..
*
Ne fark eder diyenler olacaktır; AKP, devleti yönetmiyor mu?
Yönetiyor da devletin yerine parti adını koyarsanız akla parti devleti gelir..
Parti devletine mi gidiyoruz sorusu gelir..
Parti devletini çağrıştırır..
Yani TC = AKP olur..

Haberin Devamı

Bir milyar paket kaçak sigara tüketilmiş!
Deniliyor ki Başbakan 12’den vurdu.. Kimsenin sigaraya, içkiye yapılan zamma itiraz edecek hali yok..
İçkiye, sigaraya karşı olmanın dünya görüşüyle, muhafazakâr olmakla, sosyalist olmakla, sosyal demokrat olmakla, liberal olmakla alakası yok..
Sağlığa zararlı..
Bu sebeple itirazlar cılız çıktı..
Tamam, keşke kimse sigara içmese, keşke dumansız hava sahası ülke geneline yayılsa ama kazın ayağı öyle değil..
Adam oradan kısıyor, buradan kısıyor, sigarasını, içkisini alıyor..
Veya başka yerlere yöneliyor!
O yer tezgâh altı piyasasıdır.. Bu tür ürünlere zam yapmak kolaydır ama o zammın sınırı vardır.. Zam ayarı kaçarsa, tezgâh altı piyasasını teşvik eder..
Tüketicilerle kaçakçıları daha kolay buluşturur.. Arz taleple örtüşür..
Şu anda bu noktadayız.. Çünkü zam sınırı zorlandı!..
*
Bakın daha önceki gün, sekiz ayrı ilde düzenlenen operasyonda bir milyon paket kaçak sigara ele geçirildi..
Başka rakam vereyim..
2008’de, 2009’da 10 milyon paket dolayında kaçak sigara yakalandı.. 2010 zammıyla bu rakam 43 milyon pakete çıktı..
Yakalanan bu, tüttürülen değil..
Başka rakam vereyim..
Geçen yıl boş sigara paketlerinden yola çıkılarak yapılan araştırmada 21 milyar stick (tane) sigaranın kaçak olduğu ortaya çıkmış..
Her pakette 20 sigara var.. Bölün 20’ye..
1 milyar paket!..
*
Geçelim içki boyutuna.. Burası daha tehlikeli.. Kaçak içki, kaçak sigarayla aynı değil.. Yavaş yavaş değil anında öldürüyor!..
Demem şu; zam yaparken ölçüyü gözetmek lazım..

Haberin Devamı

Kutlayalım alkışlayalım ama abartmayalım
İşsizliğin yüzde 9.1’e inmesi, işgücüne katılma oranının yüzde 51.2’ye çıkması çok güzel..
Sevindirici..
Kutlamaya değer..
Özellikle işgücüne katılma oranının artması umut verici.. Yıllarca yüzde 50’nin altında kaldı..
Yüzde 48’di, yüzde 49’du.. Bir ara yüzde 45’e bile düştü..
Şöyle söyleyeyim..
15 yaş üstü insan sayısı 53 milyon 635 bin.. İşgücü ise 27 milyon 462 bin.. Yüzde 51.2 çalışıyor veya çalışmak istiyor..
Gerisi ya okuyor ya ev kadını ya da ununu elemiş eleğini asmış.. Yani çalışma hayatının içinde değil..
İşgücü 27 milyon 462 dedik ya.. İşte bu sayının yüzde 9.1’i işsiz..
2 milyon 509 bin kişi ediyor..
*
Burada önemli olan şu..
İşgücüne katılma oranının yüksek olup olmadığı.. Mesela, işsizlik ABD ile aynı diyorlar ya..
Fazla abartıyorlar..
Değil.. ABD’de işsizlik oranı yüzde 9.1.. Bizimle aynı gibi ama değil..
Onlarda işgücüne katılma oranı yüzde 64.2, bizde 51.2..
Yani 15 yaş üstü nüfusun yüzde 64’ü faaliyet halinde, bizde yüzde 51’i..
Bildiğim şu.. İşgücüne katılma oranına bakılmadan işsizlik karşılaştırması yapılmaz..
*
Tabii ki ekonomideki başarıları övelim, alkışlayalım.. Ama dengeli yapalım.. Milleti kandırmayalım!..
Gerçek neyse onu söyleyelim..