Çeşme Marina mükemmel olmuş

Dokuz ayda tamamlanan Çeşme Marina, o kadar şık olmuş ki... Yelkenliler tatlı tatlı salınırken ister denizi seyre dalın, ister Kordon’da gibi dolaşın.

İzmirliler, Çeşme’nin merkezine pek gitmez. Yazlıklar Ilıca, Paşalimanı, Alaçatı’da yoğunlaşır. Tarihi kalenin bulunduğu Karaburun’un ucundaki liman ise genelde yabancı turistlere bırakılır.
Ancak bu yaz İzmirliler de alışkanlıklarını değiştireceğe benziyor. Dokuz ay gibi rekor bir sürede tamamlanan Çeşme Marina, tek kelimeyle mükemmel olmuş. Yunanistan, İtalya, hatta Fransa’nın liman kasabalarıyla aşık atacak kapasite ve güzellikte.
IC İbrahim Çeçen Holding ve İngiliz Camper&Nicholsons Marinas International ortaklığında yapılan Marina’da sıralanan dükkan ve restoranlar, Ege mimarisine göre tasarlanmış. 400 yat kapasiteli Çeşme Marina, yatçıların ihtiyaç duyduğu her hizmete sahip olmakta iddialı. Söylenenlere göre İngiliz şirket tamamen işletmeyi devralacak.
Marina’nın tadını çıkarmak için yatçı olmanıza gerek yok. Mudo Marine’den Vakko’ya, Nike Store’dan Teknosa’ya ne ararsanız var. Akşam ışıl ışıl dizilen kafeler bir nevi Kordon havasında. Başta Monk by Babylon olmak üzere, Kumrucu Şevki, Tuval ve Sir Winston House şube açmış.

Monk by Babylon
Babylon Alaçatı’yı dört yıl işleten Babylon ekibi, bu yaz Çeşme’de iki ayrı noktada. Biri, eskiden Granada’nın bulunduğu Babylon Aya Yorgi. Diğeri de Çeşme Marina’daki Monk by Babylon.
Cuma akşamı caz şarkıcısı Della Miles’ı dinlemek için gittiğim Monk’ta tüm masalar dokuzdan itibaren doldu. ‘Monk’, keşiş anlamına geliyor. Babylon ekibi “Hayatın her anından keyif almayı bilenlerin, birer ‘Monk’ olduğunu düşünüyoruz” diyerek bulmuş bu ismi.
‘Yeni Erykah Badu’ yakıştırması yapılan Della Miles, ‘soul’ müziği sevenler için mükemmel bir seçim olmuş. Bu arada temmuz sonunda Bebel Gilberto’nun Monk’ta sahne alacağı kesinleşti. İlhan Erşahin’le birlikte! Monk’ta canlı müzik yapacak başka önemli isimler arasında Aşkın Arsunan (Blue Print Project Jazz), Marcia Castro ve Ayhan Sicimoğlu da var.
Bizim Cadde’nin trendometresi Çağdaş Ertuna, Alaçatı’da hayal kırıklığına uğradığını yazmış. Evet, Çeşme’de bu sezon geç başladı ama çeşitlilik çok. Yeni açılan mekanlara biraz daha sabırla yaklaşmak lazım. Alaçatı’da Kemal Paşa Caddesi’ndeki paparazzi mekanlarına takılmamayı başarırsanız, alternati- finiz çok. Bunları önümüzdeki günlerde yazacağım. Kısacası bu yaz Çeşme’ye, Marina’ya ve de illa ki Monk’a gitmeden noktalanmaz.


HER?AN?KEYiF?ALABiLENLERE
- Marina’ya yaraşır biçimde ağırlıklı beyaz renk kullanılmış. Çok taze ve genç bir havası var.
-Mutfağıyla da iddialı Monk by Babylon. Gündüz ve gece mönüsü ayrı. İsteyen kahvaltıya da gidebilir. Kablosuz internet bağlantısı da var.
-Salatalar mükemmel: Özellikle mango ve karides salatası. Tapas (küçük tabaklar) farklı seçeneklerle dolu. Kuşkonmaz çorbası, bademli sardalya ve baharatlı tarakları çok beğendik.
-Et ve balık seçenekleri var. Ama asıl ustalık alanı kendi yaptıkları makarnalar. Vongoleli linguine ve üç mantarlı risottoya tam puan verdik.
-Tatlılarda mini krem brüle üçlemesini atlamayın. Şarap kavı tatminkar, ama kokteyl içecekseniz şeftalili ‘Monk Island’ iyi bir seçim.
- Bu kadar iddialı bir mönü, üstelik canlı müzik de var. Oysa fiyatlar İstanbul’un bir çıt altında. Salata 15-17 TL, tapaslar 9-22 TL, makarnalar 22-26 TL aralığında.


EN BÜYÜK SORUN TAKSiCiLER!
Çeşme’ye özel bir taksi tarifesi olduğunu yeni öğrendim. Evet, taksimetre her 100 metrede pıtır pıtır atıyor. En kısa mesafe 20 TL’ye patlıyor. Gece 12’den sonra ise 4.5 liradan açılıyor. Çeşme Marina’dan Alaçatı Port’a 70 TL. “Neden” diye sorunca cevap hazır: “Burada sezon iki ay. İzmir, İstanbul gibi 12 ay değil!” Kulaklarıma inanamıyorum!
‘Sezon’ anlayışına göre taksiciler fiyatlandırma yapıcaksa, Bodrum veya Ayvalık’ın günahı ne? Böyle rezalet mi olur?
Tek sorun pahalılık olsa yine iyi. İlçenin en hareketli noktasında, en hareketli saatinde sokağa çıkıp bekleyin, bir Allah’ın sarı arabası geçmiyor. Taksi durağı çağıracak birilerini bulursanız ne ala. Durakta taksi bulmak, işte o da başka mesele.
Sorunca Çeşme’de sadece sekiz taksi durağı olduğunu, dışarıdan kimseyi almadıklarını öğreniyorum. İki koy arasında servis düzenlemek bile sorun olmuş, minibüsçüler taksicilerden korktuğu için. Anlayacağınız taksi mafyası işbaşında.
Bu yüzden Çeşme, arabasız çekilmez. Havayoluyla gelenler araç kiralasın diyeceksiniz. Peki, akşam alkollü araç kullanımının önüne nasıl geçeceksiniz? Her yaz Çeşme’de kaç araç kazası oluyor? Bunlar, Belediye ve Emniyet’in sorumluluğunda değil mi?
Çeşme turizmde büyümek istiyorsa taksicilerin dar görüşlülüğüne boyun eğmemeli. Kısa vadeli para kazanma mantığıyla bu işler yürümez. Eğer sezonu uzatmak ve daha çok kazanmak istiyorsanız gelenleri kazıklamaktan vazgeçmek zorundasınız!