Haberin Devamı

Bakanın paragöz olmakla itham ettiği doktorlar, yeni yasayla ‘düzene’ mi sokuluyor? Yoksa sağlıktaki harcamaları kısalım derken Amerika’nın içinden çıkamadığı sağlık çıkmazına mı düşüyoruz?

Haftanın sıcak başlıkları yüzünden kaynayan, fakat hepimizi yakından ilgilendiren bir konu, tam gün yasası. Bu yasayla birlikte uygulanacak ‘performans sistemi’nin doktoru sıradan bir tüccar, hastayı da sayılacak bir koyun haline getireceğini yazdım. Doktorlardan gelen tepkiler ve yaptığım görüşmeler, konunun henüz net olarak anlaşılmadığını ortaya koyuyor...

MUAYENEHANE MESELESİ:
Tam gün yasasında iki farklı konu birbirine karıştırılıyor. Birincisi, muayenehaneler. Bakan, bu yasayla muayeneciliğin bitirilmesinin amaçlandığını söyledi. Muayenehanelerini kapatmaya direnen doktorlarsa ‘paragöz’ olmakla itham edildi. Ancak muayenehanecilik, pratikte kalmadı gibi. Evet, muayenehaneyi kötüye kullanan hekimler vardı. Fakat onlar cezalandırılmadı. Bunun yerine tüm muayenehaneler kapatıldı.

ÖĞRETİM ÜYESİNİN GÖREVİ NEDİR?
Yasanın ikinci kısmı üniversite hastanelerine performans sistemini getiriyor. Şimdi... Üniversite hastanesindeki öğretim üyesinin dört ana görev yürütmesi beklenir:
1. Teorik ve pratik öğrenci, asistan ve uzman eğitimi (Eğitimin saati ve süresi bellidir. Yıllardır bu dersler yapılır. Bunlara ödenen ücret bölümden bölüme değişir ama çok cüzidir).
2. Araştırma ve yayın yapma (Araştırma yapmak çok zaman ve emek isteyen bir iştir. Bir hekim hiçbir şey yapmayıp sadece yayın yapmaya çalışsa bile, yılda 3-4 çalışmadan fazla yapamaz. Neredeyse hiçbir üniversitede bu yayınlar için maddi bir teşvik yok. Tübitak en yüksek sınıf dergide çıkan yazıya 1200 TL/yazar sayısı teşvik vermektedir).
3. Kurum görevleri - etik kurul, sağlık kurulu vs. (Kurum görevleri dönüşümlü olarak yıllardır ücretsiz yapılmaktadır).
4. Hasta bakma, vizit yapma, cerrahi girişim.

YÖK ÜCRETİ AÇIKLAMADI: Yeni gelen sistemle öğretim üyesi, devlet hastanesinde temel görevi sadece hasta bakmak olan uzman hekimler için uygulanan performans sistemiyle aynı puanlama sistemine göre ücret alacak.
Burada sabit döner sermaye ve özel muayene ücreti kaldırılıyor. Hasta bakma dışındaki görevlerin ücreti ise şimdiki sistemde açıklanmadı. Yeni gelen sistemle bakılan bir hastadan, öğretim üyesine kalan ücretin hasta başına tahminen 1-2 TL olacağı söyleniyor.

HASTA ARTARSA KALİTE DÜŞER: Bir öğretim üyesinin belli bir sayıdan fazla hasta bakması zaten imkansız. Eğer hasta sayısı artırılırsa buna ayrılacak zaman eğitim ve araştırmadan kesilir. Yani Sağlık Bakanı’nın verdiği “Bir profesör 15 milyar TL alacak” sözü gerçeklikten uzak. Bu dönemde tıp fakültesinde okuyanların ileride ne kalitede doktor olacağını kestirmek güç.

DOKTORA BİRAZ SAYGI: Doktorların en çok gücendiği konulardan biri, Sağlık Bakanı’nın halkta doktora güvensizliği, doktora düşmanlığı körükleyen sözleri. Bunu yapanlar, özeleştiriden kaçmıyor. Her meslek grubunda olduğu gibi (avukat, gazeteci, öğretmen) doktorların içinde de mesleğine gölge düşürenler var. Ancak tüm doktorları hırsız pozisyonuna sokmak, inanılmaz üzücü ve mesleğini hakkıyla yapanlar için motivasyon kırıcı.

YASANIN HEDEFi NE?
1. Hekimlerin çalışma alanı kısıtlanacak. Kendi inisiyatifleri yok edilerek birer işçi haline getirilecekler.
2. İşçi haline getirildiklerinde kendi emeklerinin parasal karşılığını belirleyemez olacaklar ve hekimlik hizmeti ucuzlatılacak.
3. Sağlık işvereni en önemli gider kalemi olan hekim ücretlerinin ciddi boyutta azaltılmasıyla büyük kârlılığa sahip olacak.
4. Devletin sağlık kuruluşları kolaylıkla özelleştirilebilecek.
5. Devlet, sağlık güvencesini özel sigortalara devrederek rahatlayacak.
6. Bunların neticesinde bugün ABD’nin içinde bulunduğu sağlık çıkmazının bir benzeri yakın gelecekte Türkiye’de yaşanacak.