Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Üç gün önce Kobani’ye yine uçak dolusu silah indirdi Amerika. Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden’a söyledim. ‘Bundan haberin var mı?’ dedim. ‘Haberim yok’ dedi. ‘Benim haberim var’ dedim. Ortada böyle acı tablo var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’taki Türk toplumu temsilcilerine durumu bu sözlerle anlattı. Dünkü Hürriyet’in birinci sayfasında yer alan bu haberin hemen altında tek satırlık küçük bir haber daha vardı. ABD Savunma Bakanı Asthon Carter’ın, Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde senatörlerin sorularını yanıtlarken bir soruya verdiği yanıtı aktarıyordu.
“Suriye’deki Kürtlere daha önce de silah vermiştik. Silah vermeye devam edeceğiz.”
***
Dost ve müttefik dediğimiz... Suriye’de birlikte yola çıktığımız... Daha doğrusu peşine takıldığımız ve onun adına vekâleten savaş yürüttüğümüz ABD ile ciddi şekilde karşı karşıya geldik.
ABD bizim terörist saydığımız Kürt örgütlerini müttefik görüyor, bizi karşısına alma pahasına onlarla ilişkiyi sürdürüyor.
Biz ise sınırımızın hemen dibinde bir Kürt koridorunun oluşmasını önleme çabasındayız.
Bakın nereden nereye geldik...
Esad’ı devirip Suriye halkını Esad zulmünden kurtaracaktık.
Artık PYD/ YPG ve IŞİD’e karşı kendi sınırlarımızı kurtarmanın telaşındayız.

Haberin Devamı

Eğitim vitrini

Milliyet’in dünkü “Eğitim Vitrini” sayfasında okuduk haberi...
İstanbul 4. Levent’te İsmail Terman Ortaokulu önünde veliler aylardır nöbet tutuyormuş. Çünkü okul adım adım imam hatibe dönüştürülüyormuş.
Yurdun pek çok yerinde eğitimin zorla imam hatipleştirilmesine karşı velilerin mücadelesi sürüyor. Ne var ki bu savaştan genellikle iktidar galip çıkıyor.
Eğitim İş Sendikası’nın verdiği rakamlara göre... AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında imam hatip okullarında 71 bin öğrenci okurken sayı bugün 1 milyon 200 bini aşmış durumdadır. Bütün okulların imam hatip yapılmasına doğru yol alınmaktadır.
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, geçenlerde bir Twitter mesajında şöyle diyordu:
“İmam hatipler meslek liseleri olduğuna göre insan gücü plânlamasına göre öğrenci alınmalı ve diğer teknik meslek okulları artırılmalıdır.”
CHP’den böyle tek tük mesajlar çıkıyor.
Ne var ki CHP’nin parti olarak birçok konuda olduğu gibi bu konuda da oluşturulmuş bir politikası bulunmuyor.
Geçen seçimde “CHP imam hatip okullarını kapatıyor” diye bir yalan ortaya atıldı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu bu yalana karşı “Ne kapatması? Bu okulları açan biziz” şeklinde bir savunma yaptı, orada kaldı. CHP ara sıra laik, bilimsel eğitimden söz ediyor. Böyle birkaç cümleyle görevini yapmış sayıyor. Kendini zora sokmuyor!

Haberin Devamı

RİZE

Rize Belediyesi’nin Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk heykelini kaldırıp yerine çay bardağı heykeli koyma projesi geçen yıl tepkilere yol açmış, AKP’li belediye başkanı bunun üzerine geri adım atmıştı.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin dünkü açıklamasından öğreniyoruz ki proje durmamış, yürüyormuş.
Belediye, projeyi yaşama geçirmek için yüklenici firmalarla sözleşmesini İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül’de imzalamış.
Geçenlerde de Valilik bahçesindeki “Atatürk ve Gençlik” Anıtı, Rize Devlet Hastanesi’ne otopark yapımı gerekçesiyle kaldırılmış, inşaat yıllar önce bittiği halde anıt yerine konulmamış...
Uygar olmaya niyetli uluslar Atatürk’ün heykellerini çoğaltıyor. Geriye gidenler azaltıyor.

Haberin Devamı

Anıtkabir’e bir çocuk parkı yapmışlar.
Neyse ki dün sosyal medyada büyük bir tepki doğdu.
O park bugün yarın aşağı indirilir.
Darısı Rize’ye...

KUZU

Adı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak da geçen Prof. Burhan Kuzu yine harikalar yaratıyor.
NTV’de ihraçlar hakkında konuşurken diyor ki:
‘Kamudan atılanlar idare mahkemelerinde dava açsınlar’
Oysa KHK’larla yapılan ihraçlara karşı idari yargı yolu kapalı..
Evet, Anayasa madde 125’e göre ‘idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açık’tır.
Oysa KHK kararları birer idari işlem değil yasama faaliyeti..
Ekşi Sözlük’te Kuzu hakkında şu nota rastlıyoruz...
“AKP’nin her türlü hukuki safsatasını profesör unvanı ile savunarak konulara bilimsellik kazandırdığını sanan ancak politikayı biliminin üstüne koyduğunun farkında olmayan ve hukukun ruhuna fatiha okutan bir zattır.”