Muhalefet Tayyip Erdoğan’ı seçimle indirmekten söz ediyor. Tayyip Erdoğan ise konuşmalarında 2023’le ilgili projelerini dile getiriyor, böylece o tarihe kadar koltukta oturmaya niyetli olduğunu ima ediyor. Erdoğan’ın bir özelliği de seçim kaybetmeyi kolay kabullenemeyişi...
1989’da Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nı kaybedince sinirlenip yargıca hakaret ediyor ve bu yüzden hapse gönderiliyor... Bir hafta yatıp çıkan Erdoğan 1991 yılında bu defa RP, MÇP, İDP, ittifakı tarafından İstanbul 6. bölgeden milletvekili adayı gösteriliyor. Seçim yapılıyor. Tayyip Erdoğan seçimi kazanıyor. Mazbatasını alıyor. Fakat o seçimde ilk kez tercihli oy sitem uygulanmış. Tercihli oylar itiraz üzerine yenden sayılınca bu defa seçimi aynı partiden Mustafa Baş’ın kazandığı görülüyor. Erdoğan hüsrana uğruyor. Arkadaşı Mehmet Metiner’in anlatımına göre:
“Tayyip Erdoğan tercih oylarıyla Mustafa Baş’ın seçildiğini öğrendiğinde -yanında olduğum için biliyorum- sinirinden düşüp bayılmıştı.”
Sonrasını da Sabahattin Önkibar’ın “Takkeli Firavunlar” adlı son kitabında o sürece tanıklık eden RP eski Trabzon Mebusu Şeref Malkoç’tan dinliyoruz:
- Tayyip Bey kalabalık bir grupla Mustafa Baş’ı yaklamak için Ankara’ya çıkarma yaptı. Biz Baş’ı o dönem bir evde saklayıp dışarı çıkarmadık. Tayyip Bey ısrarla “İstifa etsin yoksa karışmam” diyordu. Baktık durum ciddi, Mustafa Bey’i bir gün arka kapıdan Meclis’e sokup yemin ettirdik ve ertesi gün hemen Hollanda’ya uçurduk. Evet Mustafa Baş, Tayyip Bey’in korkusu sebebiyle üç ay Türkiye’ye dönemedi....
Twiter’da şu not ilişiyor gözümüze:
“Süleyman Demirel bile 6 kere gidip 7 kere gelmişti. Sen de bir kere git sonra yine gelirsin.”
Ancak anlaşılan Erdoğan’ın lügatında böyle git - gel’ler yer almıyor.
İstanbul adayları
İstanbul Gerçeği adlı internet sitesinde gözümüze şu başlık ilişiyor:
“İstanbul’da CHP ve AKP adayları Karadeniz Lobisi’ne teslim...”
AKP’nin ve CHP’nin İstanbul adaylarının ezici çoğunluğu Trabzonlu veya Karadenizli...
Büyükçekmece CHP’nin belediye başkanı Hasan Akgün Trabzonlu, AKP’nin Büyükçekmece adayı Celal Babayiğit Trabzonlu... Beylikdüzü’nde AKP’li Belediye Başkanı Yusuf Uzun ve CHP’li belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ikisi de Trabzonlu...
AKP’nin Adalar adayı Coşkun Özden Trabzonlu... AKP’nin Arnavutköy adayı Trabzonlu... AKP’nin Avcılar adayı Trabzonlu... AKP’nin Gaziosmanpaşa adayı Trabzonlu... AKP’nin Üsküdar adayı Trabzonlu... AKP’nin üç ilçe adayı Giresunlu... AKP’nin üç ilçe adayı Rizeli... Bunlar ilk bakışta görülenler...
CHP’ye gelince... CHP’nin Bahçelievler adayı Saffet Bulut Trabzonlu... Beylikdüzü adayı Ekrem İmamoğlu Trabzonlu... Ümraniye adayı Sacit Eyüpoğlu Trabzonlu... Tuzla adayı Cemil Ekşi Rizeli... Zeytinburnu adayı Mustafa Fazıloğlu Rizeli... Beykoz adayı Hızır Yılmaz Rizeli... Daha Karadeniz kökenli birçok aday var.
“Karadeniz Lobisi” anlaşılan çok iyi çalışmış... 750 bin nüfuslu Trabzon neredeyse bütün İstanbul’u yönetecek kadar babayiğit belediyeci yetiştirmiş. CHP’ye en az oyu veren iller CHP’den en çok aday çıkarmış durumdalar... CHP’nin Rumeli kökenli adayları ise Bayrampaşa’da Bahri Sipahi, Gaziosmanpaşa’da Selahattin Meriç...
Yukarda adı geçen kişilerin şehircilik, çevre, belediyecilik konularındaki eğitim ve birikimleri nedir?
Geleceğe ilişkin yaratıcı projeleri nelerdir?
Bunları bilmiyoruz... Ancak...
İnşaat, müteahhitlik, alım satım ve rant konularında hayli bilgili olduklarını tahmin ediyoruz...
65’ler
Başbakan geçen şubat ayında açıklamıştı... 65 yaş üstü vatandaşlara şehir içi ulaşımın ücretsiz olacak, şehirlerararası demir ve deniz yollarında yüzde 50 tenzilat uygulanacaktı. İlgili yönetmelk bir türlü hazırlanmadı! Nihayet yönetmeliği hazırlamakla görevli Aile Bakanlığı geçen yılın sonlarında:
- Uygulama 1 Ocak’ta başlıyor, müjdesini verdi...
Ocak ayının sonuna gelindi... Uygulama başlamadı...
Tutamayacağınız sözleri neden veriyorsunuz?
Gökçek “Ankara’ya boğaz yapacağım” diyor.
Bunca yemeye normal insan gırtlağı yetmiyor tabii!
***
AKP’nin 12. Yıl Marşı: Yırttık 12 yılda her operasyondan;
12 yılda 100 milyar dolar yolsuzluk yarattık her fırsattan...
***
Cumhurbaşkanı Gül’ün çağdışı internet sansürü yasasını veto etmesi isteniyor. Başbakan Erdoğan’ın izni olursa veto edebilir.
Akif Kökçe
ÖĞÜT
Dr. Goebbels, Hitler’in Propaganda Bakanı ve yalan makinesi idi.
Bugün de geçerli olan tavsiyelerinden bazıları şunlardı:
- İnsanların beyin tembelliğine dayanarak hareket edin...
- Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır.
- Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser.
- Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur.
- Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
- Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
- Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
- Kendinizi savunmak yerine karşınızdakileri sürekli savunmada bırakın.
- Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın.
- Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır.
KUMPAS
Kumpası kabul ettiler... Ancak kumpasa getirilen Ergenekon ve Balyoz sanıklarının yeniden yargılanması için yolları açmıyorlar... Demek ki “kumpas” ortak prodüksiyon...
Demek ki cemaat ile AKP’nin kumpas konusunda birlikte onayı var.
Hoş zaten “Cemaat kumpas kurmuş, bizim haberimiz yoktu” teranesine de kimse inanmamıştı...
