Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Facebook’ta “Deniz Baykal Erdoğan’a can simidi oldu” diyenlere bir yanıt var.Okuyalım...

- Ergenekon, Balyoz davalarındaki iddiamızı bir kenara bırakırken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Türkiye’yi terör bataklığına sürükleyen barış sürecine kredi verirken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday çıkartırken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- “Laiklik tehlikededir diyemem” derken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Anayasa’da etnik millet tanımı olmayacak, TC vatandaşlığı olacak derken Erdoğan’a can simidi olmadık.

Haberin Devamı

- Kuran kurslarının yaş sınırını kaldıran yasayı AYM’ye götürmeme talimatı verirken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Bütün okullar imam hatibe çevrilirken sustuk, Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Suriye tezkeresine evet oyu verirken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- 4+4+4 düzenlemesine ciddi bir karşı çıkış yapmazken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Eski milli görüşçüleri kadın kotasından partiye sokarken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Sabahattin Ali’yi CHP öldürdü derken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Atatürk katliamcıdır derken Erdoğan’a can simidi olmadık.

- Kemalizme küfredenlere parti kapılarını açarken Erdoğan’a can simidi olmadık.

Ama eski Genel Başkan çıkıp Suriye iç savaşına ilişkin hem de Türkiye’nin güvenliği çerçevesinde bir değerlendirme yapınca Erdoğan’a can simidi olduk öyle mi?

Bedel soruları

Türkiye’yi sarsan son gelişmeleri MHP’nin terör konularında uzman ismi, Gaziantep Milletvekili Prof. Ümit Özdağ’la konuşuyoruz.

- Önce baştakilerin terörden Suriye’yi sorumlu tutmasından başlayalım isterseniz?

- Bu olaydan dolayı Suriye’yi sorumlu tutan mantığın, PYD’nin bölgedeki diğer iki müttefiki Rusya ve Amerika’yı da sorumlu tutması lazım. Sorumlulardan birini gör, ötekileri görmezden gel, bu olmaz. Ancak burada bir başka sorun daha var; müttefikiniz ABD, Ankara saldırısını PYD’nin yaptığı yönünde sizin gösterdiğiniz kanıtlara itibar etmiyor. Bu, senin PYD’ye yönelik bir hareketini meşru görmüyorum, demektir.

- Ankara saldırısı vesilesiyle ABD’ye bir kez daha, bizden misin yoksa PYD’den yana mısın, kararını ver artık, diye çağrıda bulunduk.

Haberin Devamı

- ABD’nin cevabını defalarca verdiği ama senin anlamazdan geldiğin bu soru artık kabak tadı verdi. Sen, “Ey Amerika, bu tutumunu değiştirmezsen ben de sana şunları, şunları yapacağım” diyebiliyor musun? Diyemiyor ve yapamıyorsan boşuna konuşuyorsun demektir.

- Sizce olayın en karanlık yönü neresidir?

- Ben hâlâ şu soruyu soruyorum: PKK, neden kör kör gözüm parmağına dercesine bu saldırıyı bir Suriyeliyi kullanarak yaptı? Amaç bizi Suriye’ye müdahaleye zorlamak mı, bekleyip göreceğiz.

DÖNÜŞ

Biz bu işe Suriyeli muhalifleri (teröristleri) silahlandırıp Esad’ın üzerine yollayarak başlamıştık...

Aradan beş yıl geçti... Bizim silahlandırdığımız muhalifler evrildi, IŞİD,El Nusra falan oldu.

Doğan boşlukta Kürtler koridor oluşturdu. PYD kantonları kuruldu.

Bu yüzden PKK terörü de meşrulaştı. Güçlendi.Destek buldu.

Esad’ın üzerine yolladığımız terör döndü dolaştı bizi vurmaya başladı.

Bu böyle mi gidecek?

Suriye’den elimizi eteğimizi çekmenin, Esad takıntısından kurtulmanın, barış için çalışmanın vakti gelmedi mi?

Haberin Devamı

Bizi hiç ilgilendirmeyen bir savaşa niyetlendik, politik olarak iflas ettik.

Bari yanlış yoldan geri dönmeyi becerelim. Yoksa bitiyoruz!

Terörün, cenazelerin, kaosun oya dönüştüğü bir ülkede, terör bitmez…

***

Sığınmacı Suriyeli kadınlar ikinci, üçünü eş olarak alınıyormuş!

Müslümanlar, zor durumdaki din kardeşine artık böyle yardım ediyor demek!

Akif Kökçe

KINA

Mülkiyeli dostumuz Kerim Ünsal hatırlattı...

12 Eylül öncesi Bülent Ecevit’in başbakanlığı dönemi...

O dönemde terör can aldıkça Başbakan Ecevit aynı sözü tekrarlardı:

- Derin üzüntü duydum...

Aziz Nesin dayanamamış bir gün şöyle demişti:

- Sayın Ecevit derin üzüntüden gidecek, biz kurşundan gideceğiz...

Şimdi de o misal... Devleti yönetenler neredeyse “kınama ve lanetleme” yarışından gidecekler...

IŞIK

Öyle bir açmaza düştü ki vatan

Uyku belli değil, düş belli değil

Çöktü üstümüze bir kara duman

Işık belli değil,

loş belli değil.

Ü. Y. Oğuzcan