Kurban Bayramınız kutlu olsun... Mübarek gün kalbinizi mutlulukla, sevgiyle doldursun...
Kendinizi zaman zaman kurbanlık koyun gibi hissediyor olabilirsiniz...
Masaya adeta iple bağlanmış, aydan aya önüne bir otluk maaş atılan, diğer bir deyimle ot parasına talim eden biri gibi mesela.. Ama şükredin ki, kurbanlık olarak sadece koyunları kesiyorlar. Bizler bayram sonrası işimize dönüyoruz. Neticede koyundan kuzudan iyiyiz yani.
Bayramların bir iyi tarafı daha var...
Siyasetçilerin çenesi kapanıyor.
Vatandaş onları dinlemeyince, birkaç gün olsun, enayi yerine konduğunu hissetmiyor.
Bayramlar iyidir, iyi...
Yeter ki kurbanlıklar arasına karışmayın..
Siyah benekli kuzuların yanında durmayın...
“Her mihnet kabulüm yeter ki
Gün eksilmesin penceremden”
dizelerinin yazarı Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir de minik, “Kurban Bayramı” şiiri vardır...
“Çoluk çocuk sevincinden zıpladı durdu
Döküldü sokağa konu komşu
Çalınınca bayram davulu
Üç beş koyun gidiyordu
Kimisi kuzu/ Sürünün kordelası boncuğu
Belli ediyordu/ Kaçınılmaz yolculuğu
Ah o siyah benekli kuzu
(Pınar dergisi, 1944)
Bayramda mutlu olun, eğlenin, neşelenin, sevinin...
Gelecek yıllarda iç çekip “Nerdeee o eski bayramlar” dediğinizde kendinize karşı mahcup olmayın...
Fatih Terim’den boşalan Ulusal Takım Teknik Direktörlüğü’ne yeniden Ersun Yenal geliyormuş.
Hakan Şükür’ü yine kadroya almazsa gidişi bu defa da uzun sürmez!
Fahrettin Fidan
Kurbanlıklar ateş pahasıymış.
Yok canım! Bağımsızlık, laiklik, bilim, hukuk başta olmak üzere ülkemizdeki kurbanlıklar sudan ucuz...
Akif Kökçe
Dar günlükler...
Darbe günlüklerinin sahibi emekli Oramiral Özden Örnek hakkında neden dava yok?
Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, yeni kitabı “Haşa Huzurdan Demokrasi Geldi” de bunu şöyle izah ediyor:
“Özden Örnek’in bilgisayarındaki arama ve kopyalama, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesine uygun şekilde hâkim kararıyla yapılmadığı için; ‘Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların, delil olarak kabul edilemeyeceğine’ ilişkin Anayasamızın 38. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü karşısında; sadece bu günlüklere dayanarak herhangi bir kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.”
Özden Örnek kimi gerçek olaylarla gerçek olmayanların harmanlanıp kendisine ait günlük haline getirildiğini ifade ediyor. Özden Örnek’in günlükleri kanıt sayılamayacağı için hakkında soruşturma açılmaması anlaşılabilir.
Ancak ifadesine neden başvurulmadığı pek anlaşılamadı...
Daha merak çekeni ise ifadesine bile başvurulmadığı halde bu günlüklere dayalı olarak suçlamalar yapılması, sanıklara soru sorulması...
Mustafa Balbay da mahkemede kendisine o günlüklerden soru sorulmasına itiraz ediyordu...
Andıç!
Bundan on yıl önceki andıç olaylarını hemen her gün bir gazeteci arkadaşımız yazıyor...
On yıl önce askeriye, beğenmediği gazetecileri baskıyla işten attırmıştı..
Dün kötü şeyler oldu... Bugün durum nasıl...
Bahar Feyzan’ın öyküsünü duymuş olmalısınız...
Milliyet’te kendisiyle yapılan röportajda “Kolonya kokusundan hoşlanmıyorum” demiş.
Meğer “kolonya kokulu” Fehmi Koru’ya takılan bir admış.
Bahar Feyzan “Ben bunu bilmiyordum” dediyse de dinlemediler...
Bu yüzden Kanal 24’teki işinden atıldı.
Kimler mi attı? Her gün ekrandan demokrasi dersi veren yiğitler...
Bu arada piyasada uzunca süredir “tasfiye edilecek gazeteciler listesi” dolaşıyor.
Doğan grubuna ağır para cezaları yazılıyor. İşverene: “Sen iktidarın sevmediği yazarları atarsan problem kalmaz” mesajı gönderiliyor. Baskının en aşağılık biçimleri uygulanıyor.
Ama akıllar hâlâ 10 yıl önceki askeriye andıcında.
Bugüne ne zaman geleceğiz?!
Obama, Müslümanların Kurban Bayramı’nı kutlamış.
Irak ve Afganistan’da kurban ettiği Müslümanların yakınları çok sevinmişlerdir...
Haldun Ertem
Canavar
Bayram başladı.. Yollar gene kan revan içinde... İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Oktay Bulduk, sürücü cezalarının azlığından yakınıyor...
“Aşırı hızın cezası Almanya’da 680, ülkemizde 58 euro. Araç takip mesafesine uymama cezası Almanya’da 400, bizde 27 euro” diyor...
Sayın Müdür ekliyor:
“Adana’dan İsveç’e giden bir kamyon sürücüsü, Edirne’ye kadar 46 kuralı ihlal ediyor. Edirne’den çıkıyor ve gideceği yere kadar ihlal sayısı 6’ya iniyor. Yurtdışında kurallara harfiyen uyan gurbetçi, Edirne’den giriş yapınca canavar kesiliyor”.
Sayın Müdür trafik ihlallerini cezaların azlığına bağlıyor.
Peki trafik denetimlerinde kural ihlalleri yeterince yakalanıyor, az da olsa o cezalar kesiliyor mu? Yani yeterince trafik denetimi yapılıyor mu? Yoksa her şeyden önce ihlali yapanları yakalama sorunu mu var?
Türkiye’deki kuralsızlığın tek nedeni para cezalarının azlığı olmamalı...
