CHP milletvekili Ali Haydar Öner, Meclis’te Birgül Ayman Güler’in sözlerini izaha çalışırken... “Ulus ile milliyet farklı kavramlar. Ulus bir tane. Milliyetler birden fazla. Bu kavramlar zaten eşit olamaz. Ancak elbet milliyetler eşittir. Kürt ile Türk ikizdir. Arada eşitsizlik yoktur” gibi mesajlar verirken yine kavga çıkıyor. AKP Diyarbakır milletvekili Cuma İçten konuşuyor:
- Diyarbakır’a girebilmek için abdest alman lazım senin. Biz seninle eşit değiliz, elhamdülillah. Zaten ben seninle eşit olmak istemem. Biz bu ülkenin sahibiyiz...
BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık söz aldı:
- Çanakkale’ye bakın. Orada sadece sizin atalarınız savaşmadı. Sonradan bu ülkeyi kendisine vatan edenler, Kafkaslardan, Balkanlardan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz. Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz...
Birgül Ayman Güler’in bir çift lafını faşizm ve ırkçılık diye niteleyen sözümona “aydın”ların yukarıdaki “Bu memleket bizim” hezeyanlarını fevkalade demokrat ve barışçı bulacaklarına emin olabilirsiniz...
Yasaklı komutan...
Gazetelerde haber... Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harp Filo Komutanı Tuğamiral Ahmet İskender Yıldırım’ın yurtdışına çıkması yasak. İzmir’deki “Şantaj ve fişleme” davasında Tuğamiral’e “yurtdışına çıkış yasağı” konulmuş...
Gazete sormuş: Savaş çıksa nasıl gidecek?
Kara mizah bu kadarla sınırlı değil...
Sivil mahkemelerde yargılanan tüm komutanlar eğer tutuklanmazlarsa görevlerine devam ediyorlar.
İstanbul’daki “Fuhuş ve casusluk” davasında yargılanan askerler kıtalardaki görevlerine döndü.
Ergenekon’da yargılanan subaylar keza...
Bu neyi gösterir? Genelkurmay’ın yaptığı soruşturmalarda askerleri temiz çıktığını gösterir... Demek ki Genelkurmay, sivil mahkemelerin TSK mensuplarına iftira attığını, onları suçsuz yere yargıladığını düşünüyor. Durumun başka izahı yok. O zaman? Genelkurmay neden bunu açıklamıyor? Neden mensuplarını savunmuyor? Neden onları hapislerden kurtarmak için çalışmıyor?
Sabotaj
Başbakan Erdoğan anayasa çalışmaları konusunda diyor ki:
“Temennimiz odur ki mart sonuna kadar bu iş biter. Bitmemesi halinde Ak Parti’nin yaptığı çalışma Meclis gündemine taşınacaktır...”
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na çekilen bu reste CHP ne diyor... İşte Rıza Türmen’in söyledikleri.
“Başbakan geçen yılın sonundan itibaren ‘Başkanlık Sistemi’ ve süre dayatmasına başlamıştır. Peki, bunu neden yapmıştır? Sebebi açık; çünkü Komisyon’dan Başkanlık Sistemi’nin geçmeyeceğini biliyor. O zaman Komisyonu başarısız kılmak, dağılmasını sağlamak hedefine yönelmiştir. Ardından halka dönüp, bakınız ey vatandaş, gördüğünüz gibi Komisyon’dan bir şey çıkmadı, diyerek Başkanlık Sistemi’ni öngören kendi anayasa taslağını hayata geçirmeye çalışacak...”
Bu arada BDP’nin başkanlık sistemine omuz vereceği konuşuluyor. PKK’nın silah bırakması gündemde yok. Acaba İmralı açılımının karşılığı bu başkanlık desteği mi?
Her şehre bir ÖSYM açılacakmış.
O kolay da, her şehre bir tane Ali Demir nasıl bulunacak ki!
* * *
Türk televizyon dizileri Suudileri bölmüş. Oh olsun. Bölmek için sen bize şeriat ihraç edersen biz de sana dizi ihraç ederiz!
Fahrettin Fidan
Tablo
Economist dergisi, “Erdoğan ve Generalleri” başlıklı analizinde “Bir zamanlar her şeye muktedir Türk ordusu artık zayıf ve bölünmüş” yorumunu yaparken... İsrail, Türkiye’yi yalnız bırakmamak için Suriye’yi bombalarken... Suriye karşılık vereceğini açıklarken... ABD Suriye’ye savaş mesajı yollarken... İran Türkiye’yi tehdit ederken... Canlı bomba ABD elçiliği kapısında patlarken... Kan dökülürken... Türkiye için bir gerçek var... Bizi hiç ilgilendirmeyen kanlı bir savaşın kıyısındayız... Hiçbir çıkarımızın olmadığı bir savaşta ilk hedef konumunda bir ülke olarak başımıza gelecekleri bekliyoruz.
