Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğrudur... Batı demokrasilerinde zırt pırt parti kapatılmaz... Ama orada eğer bir siyasi parti demokrasi rayından çıkarsa önce diğer partilerce uyarılır. Irkçı veya faşizan eğilimlere giren partilerin önüne sivil toplum örgütleri dikilir. Halk sokaklarda gösteri yapar. Demokrasi kültürü gelişmiştir. Bir siyasi parti tüm ülkeyi terör örgütüyle tehdit ederek anayasal sistemi değiştirmeye kalkışmaz. Eğer bütün uyarılara kulak tıkıyorsa, o parti için kapatmaya da gidilir. İspanya ve Almanya’da yakın tarihte örnekleri görülmüştür.
Bizde ise halk tribünde. Partiler mahalle kabadayısı...
Hukuk, demokrasi, yasalar iğfal edilirken kimse sesini çıkarmıyor.
Parti sonunda ya darbelerin kapısına dayanıyor ya Anayasa Mahkemesi’nin...
Ve demokrasi tam o anda akla geliyor!

Haberin Devamı

Birkaç soru
birkaç cevap...

- Neden Aysel Tuğluk yasaklandı da Emine Ayna’ya siyasi yasak gelmedi...
- İddianame iki yıl önce hazırlanmıştı, o zaman Ayna ortada yoktu, demek ek iddianame yapılmadı.
- Parti kapatmayla ilgili yasaları değiştirmeyen AKP neden Anayasa Mahkemesini suçluyor?
- Suçlu bulmaları lazım yoksa şimşekler onların üzerine çevrilecek.
- Başbakan’ın ABD ziyareti PKK’yı durduracak yeni önlemler getirecek mi?
- Beyaz Saray’da Kandil görüşülmedi. ABD’nin yeni bir taahüdü yok.
- Güneydoğu’da öncelikle hangi adımlar atılmalı?
- Toprak reformuyla ağaların etkisi kaldırılmalı... Sosyal ve ekonomik iyileşmeleri bir an önce sağlayıp halk ile terör örgütünün arası soğutulmalı...

Ahmet Türk’ün oğlu askere gitmiş.
Neyse, en azından onun görev yapacağı kışladaki askerlerin can güvenliği garanti...
*
YÖK Başkanı Özcan imam hatipliler için “hukuku dolanacak” mış.
Ülkede hukuk kaldı mı ki bulup da dolanacak?..
Haldun Ertem

* Öcalan’a “Sayın” diyen bazı DTP’lilere siyaset yasağı gelmiş.
AİHM’ye “Başbakanımızı örnek almıştık ” derlersene diyeceğiz?
Gülhan Elmas

Türk - Kürt...
Anayasa’daki “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür” cümlesi bazılarını rahatsız ediyor. Oradaki “Türk” sözcüğü bir ırkı ifade etmediği halde ırkçı zihniyet Türk sıfatını ırk anlamında ele alıp mesele yapıyor.
AKP de bu dayatmaya sıcak bakar görünümde.
Bu ülkenin insanları geçmişte Türk olmayı, kendilerine Türk denmesini mesele yapmazdı. Kürdü de yapmazdı, Türk’ü de yapmazdı.
Değerli yazar Orhan Karaveli’nin geçen yıl piyasaya çıkan “Ziya Gökalp’i Doğru Anlamak” adlı kitabında dikkatimizi çeken bir konuşmayı aktaralım... Ünlü düşünür Ziya Gökalp bilindiği üzere köken olarak Kürttür... Orhan Karaveli, Yaşar Kemal ile bu konuyu konuşuyor:
- Yahu Yaşar, Ziya Gökalp için Kürttü diyenler var. Sence de Kürt müydü?
- Değildi.
- Neydi peki?
- Türk’tü... Adam yaşamı boyunca “Ben Türküm” demiş... Ona kim nasıl ve ne hakla “Hayır sen Türk değil, Kürtsün” diyebilir ki? Bence kendini Türk hisseden herkes Türktür... Kürdüm deseydi o zaman da Kürt olurdu...
Bunları söyleyen Yaşar Kemal de Kürttür bildiğiniz gibi... Ama bölücü değildir...

Haberin Devamı

Bitmeyen okul...
(Mülkiye’nin 150. yılında okulum ve ben)
Bu okul hiç bitmeyecek... Ya da bana öyle geliyor...
Okuldan çıkalı 40 yılı geçti... Hâlâ rüyalarımda not ararım... Birkaç gün sonra imtihan vardır... TRT’deki işe mola vermiş, okula damlamışımdır. Mevsim yazdır. Güz sınavlarına birkaç hafta kalmış ya da kalmamıştır. Yurt boştur.. Koridorlara ancak tek tük haylazlar düşmüştür. Mesela karşıda Güzel Osman’la Sedat çene çalıyor, Deniz Gökçe camın arkasında oturmuş geçen olursa laf atıyor, Mahir Çayan’la Yusuf Küpeli bir köşede teori tartışıyor, İsmet Özel tek başına şiir okuyor, Halil Ergün tiyatro çalışıyordur. Ben kantinde dört dönerim, ona buna not sorarım...
(Bu fakirin topu topu bir yıllık üniversite yaşamı vardır... Daha ilk yıl anlamıştır ki ne valilik, ne diplomatlık ona göredir.
Genç yaşta TRT’ci olmuştur.)
Televizyonda dolu dizgin programlar yapıyoruz. Hükümet hop oturup hop kalkıyor. Ne var ki, bizim hocalar buna not vermiyor. Üstelik dört sınavdan da çaktınız mı okuldan atılmak var. O yüzden yumurta kapıya dayanınca okula koşuluyor, harıl harıl ders notu aranıyor.
Rüyalarda yalnız bunlar yoktur... 60’lı yaşlarda bir adam koridorlarda gençlerin arasında şaşkın dolaşmaktadır. Okulu bir türlü bitirememiş, ama bitirme azmini de kaybetmemiş, okulun en yaşlı öğrencisi olarak kah koridorlarda kah kantinde gençlerle gevezeliğe koyulmuştur.
İşte o da benimdir. Okumanın yaşı yoktur falan diye uykumda mırıldanırım. Sabah gözümü açtığımda okuldan mezun olduğumu hatırlar mutlu olurum.
Bu okul bitmez dostlar...
Nitekim yıldönümlerinde falan kapısına vardığımda hiç kendimi mezunlardan biri gibi hissetmem... Hocalardan biri enseleyecek diye sağa sola korkak bakışlar atarım.
Hayatta bilmediğim bir şeye rastgeldiğimde bunu okul yaşamımdaki tembelliğe bağlarım...
İçimden sınavda çakmış gibi bir duygu geçer. Oturur, çalışırım.
Bir daha dünyaya gelsem yine Mülkiye’ye yazılırım...
İnsanın hiç bitmeyen bir okulunun olması ne güzel...

Haberin Devamı

Tayyip Erdoğan, “Muhalefet açılıma takoz oldu” demiş.
Ne yani? Ehliyetsiz sürücünün arabayı şarampolden aşağı uçurmasına izin mi verseydi?..
Fahrettin Fidan