Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Bu bölgede (Tunceli) 77 yıl önce bir soykırım yaşanmıştır.”
“Dersim Katliamı” konulu araştırma önergesi üzerinde konuşan HDP’li İdris Baluken özetle böyle demiş, ardından kürsüye gelen CHP’li Hüseyin Aygün ve Engin Altay da önerge lehinde konuşmuşlardı. Aşağıdaki sözlerimiz ve sorularımız ne İdris Baluken’e ne de Hüseyin Aygün’e... CHP Sinop Milletvekili ve Grup Başkanvekili Engin Altay’a;
Sayın Altay, “Ermeni Soykırımı” iddiası dile getirildiğinde başta Genel Başkan’ınız olmak üzere partinizin önde gelenleri haklı olarak bu iddianın araştırılmasının siyasetin ve siyasetçilerin işi olmadığını... Araştırma gerekiyorsa bunun tarihçilere bırakmak gerektiğini söyler dururlar. Aynı mantıkla “Dersim katliamı” iddiasının araştırılmasının da siyasetçilere... Hele hele Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in kurucularına nasıl baktıkları malum AKP’li ve HDP’li siyasetçilerin çoğunlukta olacağı komisyona bırakmanız çelişki değil midir?
AKP ve HDP’nin dertleri, tarihimizle samimiyetle ve dürüstçe yüzleşmek ve gerçekleri ortaya çıkarmak mıdır yoksa ne yapıp edip tarihimizi peşinen karalamak ve suçlu ilan etmek midir? Sorunun yanıtı belli olduğuna göre böyle bir komisyona nasıl evet dersiniz?
Dünyada şu anda bizim gibi tarihini eşeleyip suçlar, katliamlar bulmaya yok ise yaratmaya çalışan bir başka ülke, bir başka sosyal demokrat parti daha var mıdır? Dersim üzerinden Atatürk, İnönü ve CHP’nin vurulmak istendiğinin, sizin de bu ateşe odun taşıdığınızın farkına hâlâ mı varamadınız?

Haberin Devamı

Cadılara hücum
Başbakan partisinin Afyon toplantısında son atamalarla ilgili dedi ki:
- Eğer bu ülkeye ihanet edenlerin bir görevden alınıp bir başka yere atanması cadı avıysa, evet biz bu cadı avını yapacağız...
Cadı avı nedir? Cadı olduğundan korkulan kimselerin yargılanmadan cezalandırılmasıdır. Cadılar genellikle yakılarak öldürülürdü. Günümüzde cadı avı “fikirleri topluma tehdit olarak olarak görülen kimselere karşı kanıt aramadan suçlu suçsuz bakmadan düzenlenen kampanya” anlamında kullanılıyor. Ergenekon davası da bir anlamda cadı avıydı. Tarihte cadı avına çeşitli evrelerde raslanır. Ancak bir başbakanın ülkesinde kanunlar ve mahkemeler dururken cadı avına başvurmasına ilk kez rastlanıyor...

Haberin Devamı

Menderes’e övgü
Kemal Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında bir ara Erdoğan’a hitaben şöyle diyor:
“Şimdi gitmiş 60’lardan Menderes’ten bahsediyor. Menderes kim sen kim? Onun adını ağzına alacak son kişisin. Menderes çocuklarına ‘paraları sıfırla’ demedi. Menderes o kadar temizdi ki çocuklarına ‘Ben Başbakan’ken ticarete atılmayın diye öğüdü’ vardı.”
Okurumuz Alpaslan Aksoyoğlu diyor ki:
- Tayyip Erdoğan birçok konuşmasında İsmet İnönü’ye ağır sözler sarf ediyor. Kemal Bey’i hiç İnönü’yü savunurken görmüyoruz. Ama Menderes’i övüyor. İsmet Paşa’nın Menderes kadar iyi tarafları yok muydu?

Berkin
“Yatıyorlar, kalkıyorlar Berkin Elvan. Yüzünde maskesi, sapanı, cebinde patlayıcı. Ekmek almaya maskeyle mi gidilir?”
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Afyon’daki istişare toplantısında yaptığı konuşmada aynen bunları dedi. CHP milletvekili Kamer Genç dün kendisine, iki basit soru yöneltti.
1) Polis tarafından katledilen bu çocuğun cebinde olduğunu iddia ettiğiniz patlayıcılar nelerdir?
2) Bu patlayıcılar nasıl, kim tarafından ve nerede tespit edilmişlerdir?
Bilvesile biz de okuyucularımıza basit bir soru yöneltelim; siz milyonda bir ihtimal de olsa Başbakan’ın bu sorulara yanıt vereceğine inanıyor musunuz?

Haberin Devamı

Türkiye “Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle”
90 milyon euro ödemeye mahkûm edildi. Madem öyle “90 milyon euro daha verelim” Rum kesimini de alalım...
* * *
Feyzioğlu işi bilmiyor!
Erdoğan’a “Van’daki depremzedelerin” değil de, “Suriye’deki ÖSO’nun” selamını götürmüş olsa Erdoğan “Kaç paraya ihtiyaçları varmış?” diye soracaktı...
Akif Kökçe

Voltaire
Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü grup konuşmasında Fransız düşünür Voltaire’in, “Söylediklerinizin hiçbirisine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım” sözlerini aktardı...
Zaman zaman anımsatırız...
Bu sözlerin Voltaire’e ait olduğu sanılır. Ama değildir.
Söz aslında Evelyn Beatrice Hall tarafından söyleniyor.
Bu hanım “The Friends of Voltaire” adlı kitabında bu cümleyi Voltaire’in düşünce bütününü özetlemek için kullanıyor...
Bayan Hall sözü tırnak içine aldığından Voltaire’e ait olduğu izlenimi yayılıyor.
Fransızların çoğu da bugün o sözün Voltaire’e ait olduğunu zanneder... Ama değildir...