Barack Obama’nın verdiği mesajları aldık, gazete köşelerinde yorumlamaya çalışıyoruz.
Ancak bir soru hiç gündeme gelmiyor:
- Acaba Barack Obama’ya biz hangi mesajı verdik, onu hangi konuda ikna etmeyi başardık?
Obama, Cumhurbaşkanı Gül’le yaptığı görüşmeden sonra soykırım konusunda görüşlerini değiştirmediğini açıkladı.
Kıbrıs konusunda “Türklerin de baskı altında olduğunu kabul ediyorum” gibisinden bir söz söylemedi.
Kürtlerle ilgili “Eğitim hakkı sağlayın” gibi akıllar verdi.
PKK için terör örgütüdür dedi ama bu terör örgütünü nasıl eriteceğini anlatmadı..
Oysa örneğin El Kaide konusuna net konuştu:
“El Kaideyi rahatsız edeceğiz, yerinden sökeceğiz, yeneceğiz” dedi.
CHP Genel Başkan Yard›mc›s› Onur Öymen bu konuyu sorguluyordu dün:
- Obama sempatik mesajlar verdi ve gitti. Ancak hangi yeni fikirlerle gitti. Bush yönetiminin yapmadığı neyi yapacak? Bu konuda ben hiçbir bilgiye raslamadım...
Obama gelmeden yazmıştık:
- Başkan Türkiye’ye bir şey vermeye değil almaya geliyor...
Nitekim iki gün boyunca hep onun talepleri konuşuldu... ABD ve oradaki lobilerin istekleri masaya yatırıldı. “Türkiye’nin çıkarları”ndan söz etmek kimsenin aklına gelmedi!
Obama’nın Anıtkabir defterine: “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazması güzeldi. Ama samimi değildi. Afganistan’daki savaşı Pakistan’a da sıçratarak tırmandırmayı kararlaştıran Obama’nın, barışı kendileri değil de başkaları bozuyormuş pozuna bürünmesi dürüstlükle bağdaşmadı.
Türkiye’de partilerin başarısı veya başarısızlığı sadece liderlere bağlanıyor, Her şey lidere odaklanıyorsa, “lider sultası”ndan şikâyet etmeye hakkımız olur mu?
Haldun Ertem
Avrupa’da dönüş
Haber, dünkü gazetelerden: “Önceden Türkiye’nin AB’ye katılmasından yana olan Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner, NATO zirvesinde Ankara’dan gelen Rasmussen’e yönelik muhalefet üzerine çark etti: ‘Artık Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemiyorum’ diyen Kouchner, Türkiye’nin laiklikten uzaklaşarak daha dini bir yöne gitmesinden de kaygı duyduğunu söyledi.”
Erdoğan’ın NATO Genel Sekreterliği konusundaki hesapsız manevrası kendisi ile ilgili yargılarda keskin dönüşümler yarattı. Erdoğan İslam alemine şirin görüneyim derken Batı’nın gözündeki imajını fena halde zedeledi...
‘Aradık, bulamadık’
Sabah gazetesinde 22 Mart tarihinde yer alan birinci sayfa haberinde, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yakınlarına kıyakçılık yapmakla suçlanıyordu. Büyükerşen, bir basın toplantısıyla iddiaları yalanladı. Yalanlama Sabah’ta 24. sayfada dipte küçük şekilde yer aldı. Ombudsman bu işe ne diyecek, diye sorduk. Yavuz Baydar mazeret olarak, muhabirin Büyükerşen’i çok aradığını ama bir türlü bulamadığını yazdı. “Aradık haber bıraktık, dönmedi” mazeret olabilir de “Aradık, bulamadık” olabilir mi?... Böyle bir mazeretle bütün etik kurallardan yakanızı sıy›rabilirsiniz: Aradık bulamadık abi..
AKM’nin akıbeti
Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi bundan 10 ay önce kapatıldı.
10 aydır merkezde hareket yok.
Yeni bir projenin hazırlanmakta olduğundan söz ediliyor...
İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu diyor ki:
- AKM, proje haz›r olunca kapat›lmal›, boşuna bu kadar zaman kaybedilmemeliydi.
Proje ne zaman hazır olacak? İnşaat ne zaman başlayıp ne zaman bitecek? Hâlâ meçhûl...
2010 İstanbul yazına ise sadece ve sadece 13 ay var...
Süleymaniye projesine tam 300 trilyon lira aktarıldı. AKM’ye ise hâlâ 0 lira...
Ne yapılmak isteniyor? Kimse bilmiyor.
Bu arada Taksim’e cami söylentilerinin yeniden başladığını kaydedelim...
Yağlı yorum...
Başbakanlık eski sözcüsü Akif Beki, Radikal’deki sütununda Obama’dan söz ediyor:
“Devraldığı imaj, bir enkaz.
Sıfırdan başlamak gibi, hatta daha geriden.
Ve, tek rakibi Clinton değil, artık.
Tayyip Erdoğan’ın karizmasını da aşmak zorunda...”
“İzmit’te Erkan bebeği kucağına alıp seven Amerikan Başkanı’nı, çok sevmiştik. O Başkan, Sultanahmet Meydanı’nda tezahüratlarla karşılanmıştı.
Obama, şimdi aynı sevgi gösterilerini bekliyor, bizden.
Ama işi, kolay değil, bu kez. Erkan bebekler, artık lider kucağına hasret değil, çünkü. Bizde de, çocuklarımızı sevmeyi bilen bir Başbakan var, artık.”
Akif Beki Başbakanlık sözcüsü kadrosundan maaş almaya devam ediyor anlaşılan...
Şaban Ali...
Turizm sektöründe 60 yıllık deneyime sahip Şaban Ali Yaşaroğlu, bu birikimini geleceğin turizm elçilerine “Deneyimlerimden Süzülenler” adlı kitabıyla sunuyor.
Kitap, bugüne kadar sektöre 850 civarında nitelikli eleman yetiştiren İTÜ Vakfı Turizm Otelcilik Okulu’nu tanımak isteyenlere ve gençlerimize katkı amacıyla ücretsiz olarak dağıtılıyor. Tel: 0212 243 27 33... e - mail: sostes@ituvakif.org.tr
Başbakan Erdoğan, Obama ile birlikte Ayasofya’nın bahçesinde kedi sevmiş.
Bu ziyaretten Türkiye’nin en önemli kazancı, Obama’nın, Erdoğan’ın kedi fobisini aşmasına olan katkısı denebilir...
Elif Eral
