Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Hakemin havaya attığı para yere düşerken, ben ellerimi kaldırıp zafer çığlıkları atmaya başlayacağım, hakem o sırada bizimle ilgileneceğinden sen eğil, parayı al ve bizim söylediğimiz yüzünü hakeme göster...Para atılıyor. Türkiye kazanıyor.Acaba Piç Kadrinin taktiği sonucu mu kazandık? Yoksa gerçekten mi kazandık. Bilinmez. Mesele de o değil. Mesele o ki, sevinç gösterileri etrafı şaşırtmak ve uyutmak için birebirdir. Okurumuz Hakkı Ülkü, yukarıdaki olayı, Brüksel zirvesi sonrasındaki sevinç gösterilerini görünce anımsamış.Brüksel zirvesinde, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistanın tam üyelikleri kesinleşti. Bu ülkelerde ne sevinç gösterisi var, ne hamasi nutuklar...Bizde ise, müzakere tarihi almak tarihi olay yapıldı...O kadar ki... Kimi vatandaşlar, ABye tam üye olduk zannediyor.Evet, toplumun başarıya, umuda, sevinmeye ihtiyacı var. Ara sıra umut pompalamak iyidir. Ama böylesinin gelecekteki sonuçları da var...Bugün istediklerini almış gibi sevinen bir toplum, yarın müzakere masasında isteklerini gereğince savunabilir mi? Yıl 1954, İsviçrede Türkiye - İspanya milli maçı oynanıyor. Maç berabere biterse kura çekilecek. Hangi takım kazanırsa Dünya Kupasına o katılacak... Kadri Aytaç (Rahmetli Piç Kadri), Kaptan Turgayın kulağına eğilip fısıldıyor: Türkiyede, AB bayrağına talep patlaması yaşanıyormuş. Biraz erken olmuş galiba... Biz ABye tam üye olana kadar bayrağın rengi uçuklar... Bizim Ercan Akyol, biraz önce karşımızda ofisboylardan biriyle konuşuyordu... Delikanlı ayaküstü bina içinde yılbaşı hediyelerini taşımanın kendisini çok yorduğunu anlattı. Ercan dedi ki;- Yahu aslanım, sen Başbakanlıkta çalışsan ne olacaktı? Burada gene birkaç paket taşıyıp işi idare ediyorsun. Başbakanlıkta olsan, akşama kadar uçak, otobüs, Maybach falan taşımaktan anan ağlayacaktı... Sen yine iyisin... Doğa ile Barış Derneği, giderek seviyesizleşen televizyon yayıncılığını, hale yola sokmak için, diğer sivil toplum örgütlerinden öneri topluyor. İnsanları ekran önünde saatlerce boş yere meşgul eden, eğitimi kültürü kesinlikle dert etmeyen, çocukların ruh sağlığını hiçe sayan, mafyalaşmayı körükleyen bir televizyon düzeni hâkim oldu piyasaya... Doğa ile Barış Derneği, önerileri toplarken, biz kendilerine Fransadan aktarma bir slogan önerelim:"Televizyonunu kapatın, gözlerinizi açın." Gözlerinizi açın... Başbakan Erdoğan, 17 Aralıkta Brükselde alınan kararları eleştirenlere, "Siz bardağın boş tarafına bakıyorsunuz" diye kızıyor...Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, bardağa yakından bakmış:- Bu bardağın dibi delik, diyor...AB zirvesinden çıkan kararların 96 satırı Türkiyeye ayrılmış. Emin Şirin, bu 96 satırda Türkiyenin lehine sadece 2.5 satır bulmuş.Diğer satırlar ya Türkiyenin tam üyeliğini önlemeye yönelik manevralar, ya da Türkiyeden istenen tavizlerle ilgili...Sevgili okurlar... Ne Emin Şirin, ne CHP sözcüleri, ne bu satırların yazarı, Türkiyenin ABye girişine karşıdır. İstediğimiz sadece Türkiyenin ABye onuruyla girmesidir. Brükselden son çıkan karar ise, Türkiyenin ABye katılmasını değil, elindekileri aldıktan sonra, katılmamasını sağlamaya yöneliktir. Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde, (www.mfa.gov.tr) Brükselde alınan kararların çevirisini bulabilirsiniz. Orada Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistanın, ABye katılımıyla ilgili satırlara bakınız. Ne açık uçlu görüşmelerden, ne görüşmelerin sonuçsuz kalma ihtimalinden, ne referandumdan söz ediliyor. Türkiyeye ise bin dereden su getiriliyor... İktidar meddahları, "Efendim Avrupadan kopsak daha mı iyiydi?" gibi demagojiler üretiyor. Hükümet, Brükselde Avrupadan kopmak değil ama kabul edilmez istekler karşısında direnerek, gereğinde görüşmeleri erteleyerek, daha eşit ve onurlu koşullar üretmeliydi. Söylenen hep bu...Peki, hükümet bu çürük tahtaya ayağını neden bastı?Emin Şirine göre iktidarın amacı ABnin hukuk şemsiyesi altında ılımlı İslam modelini gerçekleştirerek BOPa yazılmaktır.Veya müzakere tarihini zafer gibi gösterip siyasi prim toplamak...O veya bu... Avrupaya tam üyeliği isteyenler, 17 Aralık kararını irdelemek ve eleştirmek durumundadır. AByi istiyoruz... Amerikanın TIME dergisi, yılın en önemli kişisi olarak Bushu seçti. m.asik@milliyet.com.tr Yılın en önemli "katili" olarak kimi seçecekler acaba?