Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemi bu defa da “Doğum kontrolu ihanettir” sözleriyle işgal etti. Ankara Barosu dün yayımladığı bildiride dedi ki:
“Ülkede bu kadar çözüm bekleyen sorun varken, kadının her fırsatta böyle olumsuz ve suçlayıcı ifadelerle dile getirilmesi, kadın üzerindeki baskı ve şiddetin, daha da artmasına yol açacaktır. Bu sözlerle, doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlara, engel olmak isteyen erkeklerin sayısı daha da artacaktır. Kadınların, hak ve özgürlüğünü kısıtlayan bu tür söylemler, getirildiği söylenen ileri demokrasiyi de baltalayacaktır.
Toplum hayatında slogan; “bakabileceğin, iyi eğitimli ve erdemli olarak yetiştirebileceğin kadar çocuk sahibi olmak” olmalıdır.”
Türkiye yıllardır nüfus kontrolü uyguluyor... Çünkü kontrolsüz artan nüfusun ne kendine ne ülkeye bir faydası var. Türkiye şu anda Avrupa’da ikinci büyük nüfusa sahip. Ama 4 milyonluk Norveç kadar sanatçı, sporcu, bilim adamı çıkaramıyoruz. Çocuklara ne okul ne iş bulabiliyoruz. Kuru kalabalıktan ibaret bir nüfusun kimseye faydası yok.
Yazar Ali Tezel, twitter’dan geçtiği mesajda Cumhurbaşkanı’nın evli üç çocuğunun toplam 4 çocuğa sahip olduğunu hatırlatıyor... Demek Erdoğan’ın çocukları da doğru yolda...

Haberin Devamı

Neyi saklıyor?

“Çözüm Süreci’nde yeni aşamaya geçiliyor.”
Hürriyet dün bu manşeti atmıştı...
Neymiş yeni dönem: “Yeni dönemde, Kamu Güvenliği Müsteşarı başkanlığındaki heyetler Öcalan’la görüşürken, görüşmeye İmralı heyeti de eşlik edebilecek”...
Başka? HDP’li Sırrı Süreyya Önder, önceki gün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüşmesinin ardından anlatıyor:
“Sayın Öcalan’ın katkılarıyla ve onun başlattığı çizginin devamı olarak, ağırlıklı olarak İmralı olmak üzere yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz. Bu bütün meselelerin hallolduğu anlamına gelmiyor. Fakat şu anlama gelebilir: Artık süreçte, diyalog kanallarının kapanmaması ve ilk defa hangi başlıkları tartışarak ve hangi yöntemi kullanarak ilerleyeceğimiz anlamında elimizde belirli mutabakatlar oluştu...”
Görüşme başlıkları ve yöntemler konusunda mutabakat sağlanmış...
İktidarın bu konuda açıklama yapması gerekir.. Nedir bu başlıklar... KCK kaynaklarından sızdığı gibi:
“Demokratik özerklik, Anadilde eğitim, Genel af ve Anayasa değişikliği” midir?
Kandil neden; “Bu maddeleri açıklarım haa”, diyerek iktidarı tehdit ediyor.
İktidar neden İmralı ziyaretleri dahil her konuda gizlilik kararı aldı?
Türk halkından neler saklanıyor? Neden saklanıyor?
Vatandaşın bu soruyu iktidara her fırsatta sorması gerekiyor.

Haberin Devamı

DEKAN

Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Yalçın Karatepe istifa etti.
Birkaç gün önce yeni dönem dekanlığı için eğilim yoklaması yapılmıştı. Yoklamada Prof. Serpil Sancar’dan daha az oy alan Dekan Yalçın Karatepe,
“Rektörlüğün bütün baskılarına rağmen görevimi bırakmadım. Ama Rektörlük savunduğum yerde beni yendi” diyerek istifasını verdi. Yalçın Karatepe’nin koltuğuna büyük ihtimalle eğilim yoklamasını
kazanan, kadın araştırmalarıyla tanınan, “Feminist” diye bilinen... İkinci Cumhuriyetçiler’in tüm kampanyalarında imzasını gördüğümüz Prof. Serpil Sancar atanacak.
Özetle SBF’de bir dönem kapandı, yeni bir dönem başlıyor...

Haberin Devamı

İktidar “PKK’ya verdiği sözleri açıklamaktan” korkmasın!
Ülkenin parça parça satılmasını kabul eden seçmen, bölünmesini de kabul eder!
Akif Kökçe

SÖZCÜ

Sözcü gazetesi kendi yazarı Bekir Coşkun’la röportaj yapmış... Bekir, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dört seçim kaybettiğini söylüyor, önümüzdeki
seçimi de kesin kaybedeceğini ekliyor. Nil Saysal soruyor:
- O kadar mı eminsiniz?
- O kadar eminim. Çünkü geçenlerde bir yemekte bir araya geldik Kemal Kılıçdaroğlu ile. Ben Kemal Bey’e; “Seçimde şansınız var mı?” diye sordum. “Yok” dedi. Kendisi dedi bunu. “Biz iktidar oluyoruz diyebilir misiniz?” dedim, “Diyemem” dedi.
Biz “CHP bu haliyle iktidar alternatifi olamaz” dedikçe, CHP’li dostlar kızıyor... Aynı şeyi şimdi Kemal Bey söylüyor.
Bu arada kendisine sormalı: Dört yıldır partinin başındasınız neden hâlâ iktidar şansınız yok?