Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bülent Arınç, geçenlerde, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın isyanını “haklı” olarak değerlendirmiş, “Bu feryatlara sessiz kalamayız” demişti. Kendisini Meclis Başkanı M. Ali Şahin ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik izledi.
Bülent Arınç önceki gün de Tuncay Özkan’ı kastederek, “Orada günahım kadar sevmediğim bir gazeteci var. Ama adaletsizliğe tahammül edemeyiz” diye konuştu.
Görüldüğü gibi.. Süregelen yüzlerce şikâyete ek olarak...
Kimi yargıç ve savcılardan AKP sözcüleri bile şikâyetçi.
İyi de Silivri’deki adaletsizlikten şikâyet edenlerin en azından o iki hakimin başka bir yere tayinle artık o davadan uzaklaştırılmasına... AKP’lilerin HSYK’nın yargıç üyelerinin bu yöndeki girişimlerine destek vermeleri gerekmez mi? Ama tersi oluyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin bu tayinleri engellemek için HSYK’yı kilitliyor. Ona en büyük desteği, “HSYK ideolojik davranıyor” sözleriyle Başbakan Erdoğan veriyor. Bülent Arınç da bütün bu olanlara ses çıkarmayıp medyaya konuşarak zevahiri kurtarmaya çalışıyor...
* * *
İktidarın amacını bilenler için tablo aslında çok karışık değil. Nedir amaç? HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirerek bütün yargıyı kontrole almak. Silivri’deki savcı ve yargıçları sıkı sıkıya hükümete bağlı tutmak. Siyaseten hoşa gitmeyen kişi ve kurumları yargı eliyle cezalandırmak ya da cezalandırma korkusuyla sindirmek. Anayasa değişikliği bu amaca yöneliktir. Gerçeği görmek istemeyen bu tabloda hâlâ bir demokrasiye gidiş görebilir.

Haberin Devamı

Boy-pos, soy-sop
Televizyon tartışmalarında Kemal Kılıçdaroğlu’na tuş olan Melih Gökçek, intikamını kendine yakışır üslupla alıyor.
Çıktığı ekranlarda sözün arasına Kılıçdaroğlu’nun annesinin Ermeni olduğunu sıkıştırıyor...
Bu yüzden demokrat, hümanist, hoşgörü sembolü Başbakan’dan fırçayı yiyeceği sanılırken o da ne...
Başbakan aldığı pası aynen ırkçılığa tahvil ediyor:
- Önemli olan boy değil, soydur soy...
CHP’li Canan Arıtman “Abdullah Gül’ün annesi Ermeni” dediğinde ortalığı birbirine katanlardan ne ses var ne seda.
Çünkü korku dağları bekliyor.
İslamcı basında Hakan Albayrak bu konuda alkışlanacak bir eleştiri yazdı.
Yeniçağ’da Sabahattin Önkibar diyor ki:
“Kemal Bey bütün bu çamur atmalara aslında kızmak yerine sevinmelidir!
Adama, arsız, hırsız, vurguncu, soyguncu, hortumcu ya da ülkeyi sattı diyemiyorlar!
SSK’da Genel Müdürlük yaparken çocuklarına gemi aldı, pırlanta mağazası sahibi yaptı, İstanbul Boğaziçi’nde denize nazır villa aldı diyemiyorlar!
Damadına devlet bankasından ipoteksiz 750 milyon dolar kredi verip gazete sahibi yaptı diyemiyorlar!
Bush ve Barzani ile anlaşıp Kürdistan’ın kurulmasına onay verdi, Kıbrıs’ı Rum’a peşkeş çekti, BOP’un eşbaşkanı oldu diyemiyorlar!
Bütün bunlar denemeyince de başka şey kalmadığı için boyu ve soyu ile uğraşıyorlar!”
Ayrıca... AKP iktidarının Hitler rejimiyle benzerliğini dünyaya anlatmak için bu kadar çabaya gerek var mı?

Haberin Devamı

Tebliğ
Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, 12 Ağustos 2010’da bir tebliğ yayınladı. Tebliğin konusu: Devlet dairelerinde selamlaşma...
Tebliğin üçüncü ve dördüncü paragrafı şöyle:
“12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan referandum öncesi kamuoyunda yanlış anlamalara meydan verilmemesi ve vatandaşların tercihlerinin etkilenmemesi amacı ile ilgili genelgede belirtilen devlet dairelerinde selamlaşmaya ait hükümler iptal edilerek 13 Eylül 2010 tarihine kadar aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında, gerek kamu çalışanları arasında gerekse kamu çalışanları ile hizmet alıcılar arasında “HAYIR’lı işler”, “HAYIR’lı günler” gibi selamlaşma kalıpları kullanılmamasına özen gösterilecektir.”
İmza Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan
* * *
Bu tebliğ internette dolaşıyor... Gerçek mi? Değil tabii.. Espri... Ama esen hava böyle giderse yakında gerçek de olabilir... Çünkü iktidar sıkıştı...

Haberin Devamı

Erdoğan konuşmalarında sık sık “Bu referandum milletin geleceği ile ilgili” diyor ya... Çok doğru... Zira referandumda “evet” çıkarsa gelecekte kime ne olacağı belli değil
Haldun Ertem

Bağış
Baş Müzakereci Egemen Bağış demiş ki:
“Bu paketin içeriğini okuduktan sonra bu pakete hayır diyenin ya aklında zoru vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili bir sıkıntısı vardır. ”
Eski bakanlardan Rıfat Serdaroğlu hayır vereceğini açıklayarak Bağış’a diyor ki:
“Benim aklımın zekatı yani kırkta biri sizde olsa, inanın siz bugün Başbakandınız, Bakan Bey...”
Ve ekliyor:
“- Herkes haddini bilecek, üslubuna dikkat edecek. Hele önceki işi, Amerika’ya giden işadamlarına ‘eskortluk’ yapmak olan ve kırmızı pasaportlu eşi bir defada 80 çift ayakkabıyı gümrüksüz getiren biri iki defa dikkat edecek.“

Erdoğan “Kızılay’ı sel felaketi yaşayan Pakistan’a gönderdik” diyor.
İşin ucunda felaket değil şov olsaydı İHH, Deniz Feneri filan gönderilirdi...
Gülhan Elmas

KGS...
Otobanlarda OGS ya da KGS mecburi oldu. Uğur Yılmazer hatırlatıyor:
“Bu sistem aynı zamanda otobanda aşırı hız yapan araçların tespitinde de kullanılabilir.
Şöyle ki; otobanda bir aracın girdiği gişe ile çıktığı gişe arasındaki mesafeyi ne kadar sürede aştığına bakılarak ortalama hız hesaplanır, ortalama hız limitini aşan araca ceza kesilebilir. Bu sistem Hollanda’da uygulanıyor. Türkiye’de de uygulanabilir ve en azından caydırıcı olur.”