Yelkenciliğe yeni teknoloji kazandıran Bavaria Vision 46’yı test ettim. Testin sonuçlarını dünyada ilk kez Milliyet okuyucuları öğreniyor. Yeni başlayacaklar için de, tecrübeli olup da kas gücü zayıflayan eski kurtlar için de, yelkende konfor arayanlar için de önemli avantajlar var
12 Şubat tarihinde Alman Bavaria’nın yelkenli teknelerde devrim yapan modelini Vision 46’yı yazmıştım. Bu teknede yelkenleri tek bir düğme ile kontrol edebiliyor, joystick ile de tekneyi yan yan hareket ettirebiliyor ve iskeleye yanaştırabiliyorsunuz. Bu gelişme, sadece yelkene ve denizciliğe yeni başlamış olanlar için kolaylık sağlamakla sınırlı kalmıyor. Tek başına seyahat eden ya da güçten kuvvetten düşmüş tecrübeli denizciler için de fayda sağlıyor. Bir denizci olarak karar veriyorsunuz ve verdiğiniz kararı kas gücü kullanarak değil, bir düğmeye basarak uyguluyorsunuz.
Geliştirilen bu modelin ilk test sürüşleri ve dünya tanıtımında ilk denemeyi Milliyet okurları için yapacağım demiştim, yaptım. Geçtiğimiz hafta sonu Çeşme Alaçatı’da idik. Dünyanın birçok yerinden çok sayıda yat dergisinden denizci gazeteciler de gelmişti. Onlar dergide, ben gazetede yazdığım için, hepsinden önce bu testi Milliyet okurları öğreniyor.
Alaçatı’da saatte 25 knot (46 kilometre) ile 30 knot (55 kilometre) arasında sert rüzgar esiyordu. Rüzgar lodostan estiği için de dalgalar uzaktan kabara kabara geliyordu. Tekne ile orsa seyrine girdik. 25 knot rüzgarda orsada 8.5-9 knot gibi gayet güzel sayılan sürat elde ettik.
Tabii en çok merak ettiğim, tek düğme ile nasıl tramola atılacağı idi. Teknede tramola atılırken dümenci komut verir, dümeni çevirir, ekipten bir kişi gerili olan ön yelken halatını bırakırken, bir kişi de diğer taraftan ön yelkeni sarmaya başlar. Halatın biri bırakılırken diğerinin sarılması esnasında da iki kişi arasında uyum olması gerekir. Teknede ekip yoksa kaptan bu işi tek başına yapar ve epey kas gücü kullanır.
Vision 46’da dümeni çeviriyor ve tek bir düğmeye basıyorsunuz. Vinçlerden biri ön yelken halatını boşlarken diğeri de sarıyor. Üstelik saniyeler içinde, aynı senkronu tutturarak ve yelken trimini yaparak tamamlıyor. Canınız sıkıldıkça üşenmeden tramola ve boci tramola atabilirsiniz.
Öğleden sonra rüzgâr hafifledi. 10 knota kadar düştü. Genoa yelken yerine asimetrik balon ve ana yelkenle geniş apazda,
9.5 knot sürate çıktı.
Yanaşmak çok kolay. Baş ve kıç manevra pervanesi ile tekne 360 derecelik açıda ileri, geri ve yana hareket ediyor. Manevra pervaneleri ile iskeleye aborda olup tekneyi sabit tutuyor. Böylece teknede eğer tek kişi iseniz
ve karada da kimse yoksa tekneyi usturmaçalarla karaya yaslıyor ve karaya çıkıp halatları kendiniz bağlayabiliyorsunuz.
Teknenin iç ve güverte konforuna gelince... Bavaria 46’nın dizaynında çalışan Peter Meyer ve Daniel Kohl tekne planını yaparken özellikle Türk müşterilerin istekleri doğrultusunda hareket ettiklerini söylüyor. Vision 46, 14 metre boyunda... Salon ve master kabin geniş ve kullanışlı. Kıçtaki misafir kabini ise eski modeller gibi boğucu değil, gayet geniş ve yüksek... Salon ve mutfak masası kumanda ile alçalıp yükselebiliyor. Kokpitte, usturmaçadan halatlara, ayakkabılardan bir yığın eşya koymak için çok sayıda dolap bulunuyor.
55 ve 70 HP motor gücü seçenekleri ile satılıyor. İçine konulacak ekipman ve konfora göre fiyatı da 175 bin avrodan başlıyor, 300 bin avroya yaklaşıyor.
Kas gücüne gerek yok!
Tekne benim hoşuma gitti. Bu sürüşleri yaparken, Türkiye’nin dünyaca bilinen önemli tersanelerinden birinin yeni emekli olan genel müdürü ile karşılaştım. Daha önce Bavaria 42 yelkenli kullanıyormuş. Yaşı 60’ı geçince eşi “Bu tekneyi senin kas gücünle kullanıyoruz. Artık korkuyorum. Yelkeni bırakıp motor yat alalım” demiş. Tekneyi satıp motor yat almaya karar vermişler. Ne zaman ki şubat ayında Boat Show’da Vision 46’yı görmüşler, karı-koca motor yattan vazgeçip Vision 46’yı fuarda satın almışlar. Önemli bir tersanenin yeni emekli genel müdürü bu kararı verdiyse elbette bir bildiği vardır... Tüm teknelerde her şey ayrıntılarda gizlidir. (Daha detaylı bilgi için www.bavariaturk.com)
Gümüş çiftine bravo
Yeni model yelkenli ve motor yatın test sürüşleri ve dünya tanıtımı Türk bayraklı teknelerle Alaçatı ve Çeşme’de yapıldı
Almanların yelken ve motor yatta iddialı üreticisi Bavaria’nın Türkiye temsilciliğini yürüten Gena Yachting’in sahipleri Gül ve Taner Gümüş çifti, Türk yat turizmi için önemli bir iş başardı.
Bavaria’nın iki senedir ürettiği yeni modellerin test sürüşleri ve dünya tanıtımları Türk bayraklı teknelerle Alaçatı ve Çeşme’de yapılıyor. Bu test sürüşleri ve tanıtımları daha önceki yıllarda İtalya ve İspanya kıyılarında, bu ülkelerin bayrakları ile gerçekleştiriliyordu.
Vision 46 ilk kez ocak ayında Düsseldorf Boat Show’da, şubat ayında da İstanbul Boat Show’da sergilenmiş ancak denizde hiç test edilmemişti.
Bu yıl Vision 46’nın dışında motor yatta da, Sport 39 ilk kez piyasaya sürüldü. Motor yatın test sürüşü izlenimlerimi de haftaya aktaracağım. Her iki teknenin test sürüşlerine 24 ülkeden 50 yat dergisi ve gazetenin temsilcileri katıldı. Bavaria Türkiye’nin temsilcisi Taner Gümüş 15 Nisan’dan 30 Nisan’a kadar geçen sürede her gün ikişerli-üçerli gruplar halinde yabancı gazetecileri ağırlıyor, hem tekne test sürüşü yaptırıyor hem de Alaçatı ve Çeşme’nin nefis yemeklerini ikram ediyor.
Haziran ayında dünyanın birçok ülkesindeki yat dergilerinde ilk kez tanıtılacak Bavaria tekneler Türk bayrağı ile çıkacak, bu dergilerde Alaçatı ve Çeşme’den uzun uzun söz edilecek. Deneme sürüşleri esnasında tanıştığım birçok yabancı denizci gazeteci aynı zamanda Alaçatı-Çeşme çıkışlı mavi tur rotaları, Efes, Truva, Bergama gibi antik kentler hakkında geniş bilgi aldılar. Bu yıl gelen dergi yazarları arasında en ilginci de, Penthouse ve Playboy gibi erotik erkek dergilerin de yer almasıydı. Hemen belirteyim, beraberlerinde model getirmediler, sadece teknelerin fotoğraflarını çektiler.
Gül ve Taner Gümüş’ün bu girişimleri Bavaria markasının yanı sıra, Türk turizmine, Kuzey Ege yat turizmine, Alaçatı ve Çeşme’ye faydalı oluyor. Kendilerini kutluyorum.