Meriç Köyatası

Meriç Köyatası

merickoyatasi@hotmail.com

Tüm Yazıları

Bozburun Yat Kulübü, dünya yelkenciliğinin Formula’sı Extrem 40 yarışlarının İstanbul ayağı için bir Türk ekibi oluşturdu. Takımın koçluğuna da bu yarışların öncüsü dünya ve olimpiyat şampiyonu Mitch Booth’u getirdi

Extrem 40’ta bir Türk takımı

Çok sayıda dünya ve olimpiyat şampiyonluğu bulunan Mitch Booth.

Daha önce birkaç kez Bozburun Yat Kulübü’nü yazmıştım. Marmaris-Bodrum arasında dolaşırken Bozburun’da mutlaka uğranması gereken yerlerden biridir. Türk yelkenciliğinin efsane ismi rahmetli Süleyman Dirvana’nın kurduğu ve şimdilerde de eşi Zeynep Dirvana ile oğlu Edhem Dirvana’nın yönettiği bu kulüp, hem gezi yelkencileri için güzel bir lezzet ve demir yeridir hem de yelken sporu için sürekli çıtayı yükseltme girişimlerinin yapıldığı bir kulüptür.
www.turksail.com’un kurcusu gazeteci arkadaşımız Serdar Bapoğlu’ndan öğrendiğime göre Edhem Dirvana, Extreme 40 yarışlarına katılmak için bir Türk takımı kurma işine girişti ve takımın koçluğuna da bu yarışların mimarı, olimpiyat şampiyonu Mitch Booth’u getirdi. Hem Edhem Dirvana hem de Serdar Bapoğlu’nu aradım, detaylı bilgi aldım. Edhem Dirvana’nın anlattıkları özetle şöyle:
“Babam bana hep ‘Yenilikleri gözle, dünya nereye gidiyor izle’ derdi. Ben de bu öğütler ışığında katamaranlara merak saldım. Önce bir Formula 20, sonra da Formula 40 teknesi satın aldım. Extrem 40 yarışlarının İstanbul ayağında teknelerden birine misafir olarak binince, kafamda hemen bir soru belirdi:
“Bu mücadelede yer alacak bir Türk ekibi kuramaz mıydık?”

Umman’daki kampta deneyimlerini artıracaklar
Sonrasını Serdar Bapoğlu şöyle anlatıyor: “Edhem Dirvana, kafasında bu soru ile Venedik’e gitti ve Mitch Booth’la buluştu.
Şu anda 49 yaşında olan Hollandalı Mitch Booth, yelkene, babasının yanında 4 yaşında başladı. Tornado sınıfında 10 kez dünya şampiyonu oldu. Olimpiyat madalyası var. Formula 20 olarak anılan Hobby ve Extrem
40 katamaranların tasarımında ve seri yarış formatının gerçekleşmesinde önemli rol oynadı.
Volvo Okyanus Yarışı ve America’s Cup organizasyonlarının etkin bir ismi... Dirvana’nın önerisine sıcak baktı, üstelik kurulacak Türk ekibine koçluk yapmayı da kabul etti.”
Edhem Dirvana kısa sürede ekibi oluşturdu ve Bozburun Yat Kulüp’te yaptıkları çalışmaları ve bundan sonraki hedeflerini anlattı: “Mitch Booth, Marmaris’e geldi. Ekibin kampına ve çalışmalara başladık. Onun gözetiminde teknelerimizdeki eksikleri giderdik. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez kondisyon idmanı yapıyorduk. 10 gün süren bu çalışma sonunda mola verdik. Haziran ayında İstanbul’da yapılacak yarışa katılmak için belirli periyotlarla Bozburun’da bir araya gelip çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şubat ayında da koçumuz Mitch Booth ile birlikte diğer X-40 ekiplerinin de geleceği Umman’daki kampa katılacak ve deneyimlerimizi artıracağız.”
Edhem Dirvana ve Bozburun Yat Kulübü’nün bu girişimi heyecan verici... Ancak bu tür yarışlara katılan ekipler, sadece bir kulübün olanakları ve heyecanı ile bu çalışmalarını sürdüremezler.
Ciddi masraflar ve ciddi sponsor desteğine
ihtiyaç var. Umarım Edhem Dirvana, seyirciye yönelik ve tüm dünya medyasında ilgi gören “yelkenciliğin Formula’sı”nın İstanbul ayağı için sponsor bulabilir.

Haberin Devamı

Extrem 40’ta bir Türk takımı

Haberin Devamı

Edhem Dirvana’nın oluşturduğu Extrem 40 takımı, yarışların İstanbul ayağına katılmak için, Mitch Booth’un koçluğunda Bozburun’da çalışmalara başladı.

Haberin Devamı

Extrem 40’ta bir Türk takımı

Arka arkaya iki kayıp

Geçen ayın son günlerinde arka arkaya iki acı haber geldi. Önce yelkenli teknesiyle dünya turuna çıkan ve hastalığı ilerleyince teknesini Panama’da bırakıp tedavi için Türkiye’ye gelen Halil Adalı kanser illetine yenik düştü. Adalı,
63 yaşındaydı. Hemen ardından da bir başka acı haber Japonya’dan geldi. New York Üniversitesi’nde bilgisayar profesörü iken kendi yaptığı yelkenli tekne ile 1987 yılında dünya turuna çıkan ve yaptığı bu turu “Deniz Çingenesi” kitabıyla ölümsüzleştiren Eralp Akkoyunlu, Japonya’da kalp krizi geçirdi ve
79 yaşında aramızdan ayrıldı. Eralp Akkoyunlu, dünya turunu tamamladıktan sonra kendi elleri ile yaptığı Yosun teknesini, yine dünya turu yapmaları için Yeşim ve Tonguç Tokol çiftine armağan etmişti. Her iki denizciye de Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

DENİZCİNİN KİTAPLIĞI

Deniz Çingenesi: Eralp Akkoyunlu


Yeni kaybettiğimiz Eralp Akkoyunlu’nun dünya seyahatini anlattığı kitabını daha önce yazmıştım ama tekrar hatırlatmak isterim. Prof. Dr. Eralp Akkoyunlu, Büyükada’da geçirdiği gençlik yıllarından sonra New York Stony Brook Üniversitesi’nde bilgisayar bölüm başkanı olarak çalışırken deniz hasretini gidermek için okyanuslara açılmak istedi. Bir atölye kiralayıp kendi elleriyle 12 metre boyunda yelkenli bir tekne yaptı ve bu tekne ile 1987 yılında dünya turuna çıktı. Yılın altı ayı üniversitede ders verip altı ayı dünya turuna devam ettiği için, tur altı yıl sürdü. 2001 yılında ayrıca Sadun Boro ile birlikte Pasifik Okyanusu’nu geçti. Eralp Akkoyunlu’nun teknenin imalatı ve dünya seyahatini anlattığı “Deniz Çingenesi” kitabı, çok güzel bir üslupla kaleme alınmış. 288 sayfalık kitap www.adf.org.tr adresinden ve İstiklal Caddesi’ndeki Denizler Kitabevi’nden (www.denizlerkitabevi.com) adreslerinden bulunabilir.

Kıyıya yakın, bol seyircili ve en süratli

Extrem 40 Sailing, yelken yarışlarında dünyanın Formula 1’i olarak anılır. Bu yarışın, yelkenin Formula 1’i olarak adlandırılmasının nedeni, zorluğu değil, dünyanın çeşitli kentlerinde kıyıya yakın, seyircili ve en süratli olmasından kaynaklanır. Yoksa dünyanın en zorlu yelken yarışı, kuşkusuz IMOCA 60 sınıfı teknelerle tek başına Fransa’dan başlayıp Güney Okyanusu’nda dünyayı dolaşıp tekrar Fransa’ya çıkılan Vendee Globe yarışıdır.
Extrem 40 Yelken Yarışları, Grand Prix tarzında dünyanın önemli kentlerinde kıyıya yakın ve seyircilere yönelik yapılıyor. Son iki yıldır bu yarışların yapıldığı kentler arasına İstanbul da dahil olmuştu. Öbür haberimizde detaylarını okuyacağınız üzere, bu yarışların İstanbul ayağına bu yıl bir Türk takımı da hazırlanıyor. Bu yarışa katılan tekneler, boyu 40 feet karbon fiber katamaran tipi teknelerdir. Bu tekneler çok hafif olduğu için en ufak bir rüzgarda bile hızlanıyor ve saatte 40 mili bulan süratlere ulaşabiliyor. 5 kişilik ekiple yarışan teknelere, yarışın yapıldığı her kentte, o kentte yaşayan medya mensubu, sanatçı gibi bir ünlü de katılıyor. Takımların skipper’ları ise olimpiyat şampiyonluğu, dünya şampiyonluğu dereceleri almış yelkenciler... Bu yarışların mimarı ve teknelerin tasarımcısı, olimpiyat ve dünya şampiyonu yelkenci Mitch Booth’dur.
Televizyonlarda yayınlanan otomobil yarışlarında arkada muazzam bir motor gürültüsü ve görüntüde de sadece bir pist ve üzerinde giden otomobiller olduğu düşünülürse, bu yarışların sunduğu görsel şölen, o kentler için önemli tanıtım olanakları sunuyor.
Extrem 40 Sailing yarışlarında motor gürültüsü yerine, süratli yelken seyri, yan yatan bazen takla atan katamaranlar, esas olarak da yarışların yapıldığı kentin görüntüleri yer alıyor. Türkiye’de ilk yıl Haliç’te düzenlenen ancak dar alan nedeniyle sorunlar yaşayan bu yarışlar geçtiğimiz yıl Ahırkapı açıkları ve Boğaz’da yapılmış, dünyaya harika görüntüler yansımıştı. Yelken yarışlarının ve tekne fotoğrafçılığının önemli ismi Coşkun Aydın’ın bu fotoğrafı da zaten her şeyi yeterince anlatıyor.
Yelkenin Formula 1’i olarak adlandırılan Extrem Grand Prix’te yer alan kentler ise şunlar: Muscat (Umman), Qingdao (Çin), İstanbul, Porto (Portekiz), Cardiff (İngiltere), Nice (Fransa), Rio (Brezilya), Boston (ABD), Trapani (İtalya), Almeria (İspanya), Singapur.

OCAK AYI FIRTINA TAKVİMİ
* 01 Ocak Fırtına (3 gün)
* 09 Ocak Zemheri Fırtınası
* 12 Ocak Fırtına (2 gün)
* 14 Ocak Karakancaloz Fırtınası
* 18 Ocak Fırtına (2 gün)
* 24 Ocak Kışın Şiddeti
* 30 Ocak Ayondon Fırtınası (2 gün)
* 30 Ocak Zemherinin sonu

KAPTANIN MUTFAĞINDAN

Karidesli kabak patlıcan sarma

Ne zaman Bozburun Yat Kulübü ile ilgili bir konu açılsa Zeynep Dirvana hanımefendinin kulüpteki harika yemekleri aklıma gelir. En çok aklımda kalan lezzet ise karidesli patlıcan ve kabak sarma... Kabaklar ve patlıcanlar ince uzun şeritler halinde kesiliyor ve iki saat kadar sütte bekletiliyor. Temizlenmiş iri boy karidesler, tereyağı, sarmısak ve fesleğenle bir tavada hafifçe çevriliyor. Karidesler ince dilimlenmiş kabaklara ve patlıcanlara sarılıyor ve kürdanla tutturuluyor. Biraz un ve mısır ununa bulanarak kızgın çiçek yağında kızartılıyor.

KAPTAN ÇARŞIDA

Balık tavası

Emsan’ın yeni balık tavası, sadece teknede değil evde de balık pişirmeyi çok kolay hale getiriyor. Çift taraflı kullanım özelliği, yanmaz ve yapışmaz yüzeyi, buhar kanalı ve kilitli sapı ile balığı yapışmadan, parçalamadan, tavayı ters çevirerek pişirme kolaylığı bu tavayı cazip kılıyor. 26 santim çapındaki tavanın satış fiyatı 79 lira.