Türkiye’de ilk kez bir kadın, liman başkanlığına atandı. Nazan Ayvardı Yurt, dünya yat turizminin gözbebeği Göcek’e liman başkanı oldu.
Göcek, sadece Türkiye’nin değil, dünya yatçılığının da en önemli yerlerinden biri... Bu güzelim coğrafyadaki tüm denizcilik faaliyetleri artık bir kadın liman başkanına emanet.
Göcek Boat Expo Fuarı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Deniz Turizmi paneline konuşmacı olarak katıldığımda, yeni Liman Başkanı Nazan Ayvardı Yurt ile tanıştım. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk kadın liman başkanı idi. Sordum, ilk kadın başkan olduğunu doğruladı. Panelin ertesi günü Sadun Boro’nun da Göcek’e geleceğini, bir kahve içmek için ziyaret edeceğimizi söyledik.
Sohbete, denizciliğe nasıl girdiğinden başladık. Göcek Liman Başkanı Nazan Ayvardı Yurt, Karadeniz Teknik üniversitesi Sümene Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun olmuş. Fakültede fark dersleri de alarak kaptanlığı da almış. 1995’ten beri de dalgıçlık brövesi var. 2000 yılında Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nde göreve başlamış. 2004 yılında dört yıl süreyle Bodrum Liman Başkanlığı’nda, 2008 yılında da Ankara’da Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışmış. Bu yılın Mayıs ayında da Göcek’e liman başkanı olarak atanmış.
Göcek Liman Başkanı Nazan Ayvardı Yurt, “Makamın hizmet botu olsun” ilkesiyle görevini yerine getireceğini söylüyor.
Ünlü denizcimiz Sadun Boro ile birlikte Göcek Liman Başkanı’nı ziyaret ettik. Sadun abi, harita üzerinde Göcek koylarında gördüğü aksaklıkları anlattı, liman başkanı da bu aksaklıkları not etti.
Göcek, sadece ülkemizin değil, tüm dünya yat turizminin de gözbebeği bir bölge... Burada denizlerin ve çevrenin korunması çok büyük önem taşıyor. Böylesine hassas bir bölgenin liman başkanlığına bir kadının atanması, denizlerin korunması bakımından çok etkili olabilir.
Bu değerlendirmeyi yaptığımda, “Kesinlikle çevreye büyük önem vereceğim” diye yanıtladı. Zaten Müsteşar da, kendisini Göcek Liman Başkanlığı’na atarken, “Hizmet botu, makamın olsun” talimatı vermiş.
Göcek’te deniz kirliliği ve deniz turizmi üzerine sohbet ettik. Özellikle Liman Başkanlığı görevleri ve turizm ile çevreyi çok net şekilde birlikte düşünüp değerlendiriyor.
Sadun Boro ile birlikte kendisini ziyarete gittiğimizde, “Sizin kitaplarınızı okuyarak denizci ve denizciliği sevdik” diyerek bize güzel bir ev sahipliği yaptı. Sadun Boro, Göcek haritası üzerinde, koylarda gördüğü bazı çevre ihlallerini, deniz fenerlerindeki aksaklıkları anlattı. Dikkatle dinleyip not aldı, gerekenin yapılacağı sözünü verdi.
Bizim kanunlarımızda çok tuhaf bir tanım vardır. “Kürek dışında herhangi bir kuvvetle yürüyen tüm deniz araçlarına gemi denir...” Bu tanım nedeniyle 5 metrelik kıçtan takma motorlu bir kayık ya da 3 metrelik bir optimist yelkenli de gemidir, 300 metrelik tanker de... Tüm denizcilik kanunları ve çevre kanunlarında da gemi dendiğinde, üç beş metrelik kayıklar, amatör yelkenli tekneler de bunun içine girer, amatör denizcilere büyük külfetler doğar...
Başta Sadun Boro olmak üzere onun yetiştirdiği bizler, yıllardır amatör tekneler, yelkenli tekneler ile büyük gemiler ve ticari yatlar arasındaki farkı Ankara’daki yetkililere anlatmaya çalışırız. Yazmaktan parmaklarımız nasır tuttu, konuşmaktan da dilimizde tüy bitti...
Karşımızda bütün bunların farkında olan, temiz denizler ile yelkenciliğin ve amatör denizciliğin önemini her cümlesinde hissettiren bir liman başkanı görünce sevindik. Kendisine başarılar diliyoruz.
Yarışçılar için...
Amatör Denizcilik Federasyonu’nun yelken yarışçıları için dilimize çevirdiği “Yelken Yarışçıları İçin Antrenman, Egzersizler ve Yarış Planlaması” adlı kitap, piyasaya çıktı. Bir süre Türk Milli Takım antrenörlüğü de yapmış olan Malte Philipp tarafından yazılan kitabın tercümesini Hulki Demirel yaptı. Detaylı bilgilerin yanı sıra 73 çizim ve 15 fotoğrafın yer aldığı kitap 160 sayfa...
25 liradan satışa çıkarılan kitap www.add.org.tr sitesinden ve kitapçılardan temin edilebilir.
Denizciye sebze bahçesi
Tekne sahipleri marinadaki 5 metrekarelik bahçelerinde sebze yetiştiriyor
Göcek D Marin’de kara alanında yatçılara tahsis edilen mini sebze bahçeleri, bildiğim kadarıyla dünya marinacılığında bir ilk...
D Marin Göcek, konumu açısından doğa harikası bir yerde... Sadece deniz açısından değil, kara açısından da öyle... Sırtını ormana veriyor. Oteli, özel plajı ve restoranında da mükemmel servis sunuluyor.
D Marin Göcek Marina Müdürü Onur Ugan ile marinayı gezerken küçük küçük bahçeler gördüm. Onur Ugan, çok güzel bir iş yapmış... Marinanın kara alanında verimli topraklarda beşer metrekarelik hobi bahçeleri ayırmış. İsteyen yat sahiplerine bu alanı ücretsiz olarak tahsis etmiş. Örnek olması için de marina içindeki servislere de bahçe tahsis etmiş. Tekne sahipleri bu bahçelerde karpuz, kavun, marul, domates, biber, patlıcan, salatalık gibi sebze ve meyveleri organik olarak yetiştiriyorlar. Seyre çıktıklarında ise marina yönetimine haber veriyorlar, marina yönetimi de bahçelerin sulamasını ve bakımını yapıyor.
D Marin Göcek, 380 tekne bağlama kapasitesine sahip. Marina Müdürü Onur Ugan, doğma büyüme Göcekli... Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ni bitirmiş. Ek dersleri de alarak kıyı kaptanı olarak mezun olmuş. Ticaret gemilerinde dördüncü ve üçüncü kaptan olarak çalışmış.
“Marinanın olduğu alan, uzun yıllar önce maden alanıydı. Dedem de burada madenden emekli oldu. Askerden geldiğimde 1999 yılında bu marina açıldığında, dedemin emekli olduğu yerde işe başlamak heyecan vericiydi” diyor. Onur Ugan, marinada ön büro elemanı olarak göreve başlamış, marina müdürlüğüne kadar da yükselmiş. Sadece karadan denizci değil, denizi üzerinde de hissediyor. Marina personelini tam bir denizci olarak da eğitiyor. Personelini, denizin ve denizcinin halinden daha iyi anlasın diye yelken yarışlarına sokuyor.