Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Prof. Dr. Erol Bolu “Türkiye’de her üç kişiden biri obez. Çocuklarda da yayılıyor” diyor. Amerika’daki obezite kongresinden dönen Doç. Dr. Süleyman Bozkurt ise dünyanın obeziteyi oluşmadan nasıl engelleriz diye düşünmeye başladığını belirtiyor

Bilimsel çalışmalar obezitenin Türkiye’de hızla arttığını gösteriyor. Obezite hem sosyal hayatı olumsuz etkiliyor hem de farklı sağlık sorunlarına neden olarak ölüme bile yol açabiliyor. Neyse ki uzmanlar gerekli önlemlerin alınması ve belirli yaşam tarzı değişiklikleriyle obeziteden korunabileceğimizi söylüyor.
Bu konuyla ilgili güncel gelişmeleri öğrenmek amacıyla, Amerika’da düzenlenen “Obesity Week 14” kongresinden dönen, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Bozkurt’la buluştuk. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erol Bolu’yla da obeziteyi ve obeziteyle mücadeleyi konuştuk.

Haberin Devamı

“Küçük yaşlarda gelişen obezite en tehlikelis i”

Prof. Dr. Erol Bolu
(Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı)

Obezite vücudumuzdaki yağ oranının artmasıdır. Kiloyu boyun karesine bölerek elde ettiğimiz vücut kitle endeksinde (VKE) değeri 30’un üzerinde olan kişiler obez kabul edilir. Bu değeri 40’ın üzerinde olan kişilere ise hastalık derecesinde yani morbid obez denir.

“Kanser riskini artırıyor”

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de obezite hızla artıyor. Ülkemizde şu anda ortalama her üç kişiden biri obez. Kadınlarda, erkeklere oranla daha sık görülüyor. Ne yazık ki son yıllarda çocuklarda görülme oranları inanılmaz bir hızla artmaya başladı.

Küçük yaşta gelişen obezite en tehlikelisi. Çünkü o yaşta kilo fazlalığı olunca yağ hücreleri gelişiyor ve yağ hücrelerinin sayısı artıyor. Bu da geri dönüşümü zor bir sorun demek.

Obezite ölümcül bir hastalık değil. Ama diyabet, hipertansiyon, erken damar sertleşmesi, beyin damarlarında kanama gibi ölümcül sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık. Obezite hormon dengelerini değiştirdiği için meme kanseri gibi pek çok kanser türü açısından da riski artırıyor.

Haberin Devamı

Kilo fazlalıklarının en büyük nedeni beslenme davranış bozuklukları ve hareketsiz yaşam. Obeziteyle mücadelede en önemli beslenme modeli kalorisi düşük beslenme. İster protein ağırlıklı, ister vejetaryen tarzda beslenin ama öncelikle kalorisi düşük beslenin. Kalorileri harcamak için hareket edin.

Hipotiroid (tiroid hormon yetmezliği), insülin direnci, kortizol metabolizmasındaki bozukluklar obezitenin en sık görülen sebepleri arasında. Bu sorunların tespiti ve tedavisiyle de kişinin aşırı kilo almasının önüne geçilebilir.

“Obeziteye neden olan yeni hormonlar bulundu”

Güncel araştırmalarda obeziteye neden olan yeni hormonlar bulundu. Tat, koku duyusunun çok gelişmiş olmasının ve mide-bağırsak sistemi bakteri florasındaki değişimlerin de obeziteye sebep olabildiği tespit edildi. Bunları yönlendirebilecek yeni tedavi seçenekleri üzerinde çalışılıyor şimdi.

“Hamilelikteki beslenme tarzı çocuğu etkiliyor”

Doç. Dr. Süleyman Bozkurt (Bezmialem Vakıf Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı)

Haberin Devamı

Amerika’da katıldığım “Obesity Week 14” kongresinde şunu fark ettim: Dünya artık obeziteyi önlemek için çalışıyor. Çalışmaların büyük bir kısmı obeziteyi tedavi etmek yerine nasıl önlenebileceğine yönelikti. Örneğin annelerin hamileyken tükettiği gıdaların ve yaşam biçimlerinin çocuğun obez olup olmadığını etkilediği ispatlandı. Bir anne hamileyken ortalama 12 kilo alması gerekirken 35 kilo alıyorsa, karbonhidrat ağırlıklı besleniyorsa ve hiç egzersiz yapmıyorsa çocuğunun obez olma olasılığı çok yükseliyor.

“Mücadelede ailenin rolü çok büyük”

Kongrede ailenin obeziteyle mücadelede çok önemli bir işlevi olduğu konuşuldu. Siz evde ne tür gıdalar tüketiyorsanız, ne kadar hareketli bir yaşantınız varsa çocuklarınız da size benziyor. Hafif yemekler yiyip sonrasında yürüyüş ve düzenli uykuyla çocuğunuza rol modeli olabilirsiniz.

Kongrede beynin hangi kısımlarının obeziteyi tetiklediği tartışıldı. Obez olan kişilerin yemek yeme sırasında beynin belirli bölgelerinin aktivasyonunun normale göre daha yüksek olduğu ortaya çıkarıldı. Bunun nasıl engellenebileceği üzerine konuşuldu.

Obeziteden korunmak isteyenlere, kilolarına göre değişmekle birlikte, günlük ortalama 1.200 kalorilik bir diyetle beslenmelerini, günde minimum
30 dakika yüzmelerini, ortalama
45 dakika da spor salonlarında
küçük ağırlıklarla kas kütlesini artırmalarını ve nabzı 80-100 arasında tutarak koşmalarını
tavsiye ediyorum.