Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnsanlık tarihi boyunca yaşlanmayı geciktirme ve ömrü uzatma arayışı son bulmamış. “Orta yaşlı” kişiler, bu arayış üzerine en çok yoğunlaşanlar. Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu da kitabı “45’ten Sonra”da (Hayy Kitap) genç kalmanın sırlarını ve genç kalmak için tüketilmesi gereken süper gıdaları anlatıyor. Kitabında günümüzde orta yaşlarda en sık görülen hastalıklara ve sorunlara da değinen Yörükoğlu “İleride hastalıklara zaman ayırmamak için bugün sağlığınıza zaman ayırın” diyor.

“Yaşlanmayı yavaşlatın”

Dünya Sağlık Örgütü’nün 45-59 yaş aralığı olarak tanımladığı “orta yaş” eskiden sonun başlangıcı olarak görülüyordu. Günümüzde ise ortalama yaşam süresinin 70’in üzerine çıkmasıyla orta yaşa yeni bir başlangıç olarak bakılıyor. Ancak bu başlangıçla büyüme hormonu azalmaya başlıyor ve yaşlanma belirtileri ortaya çıkıyor. Kas kitlesi azalıyor, metabolizma hızı önemli ölçüde yavaşlıyor ve daha az kalori yakılabiliyor. Düzenli hareket ve spor gibi özel önlem alınmazsa, 50 yaşına gelindiğinde kas kitlesinin yaklaşık yüzde 25’i erimiş oluyor. Ve metabolizmadaki yavaşlamaya bağlı olarak kişiler kilo almaya başlıyor. Orta yaşlarda hem erkek hem kadında cinsel hormonlarda azalmaya bağlı olarak cinsel aktivitede azalma oluyor.

Haberin Devamı

Bilimsel çalışmalara göre yaşlanma sürecini en çok etkileyen faktör yaşam tarzıdır. Genç kalmak ve genç görünmek için Yörükoğlu’na göre yaşam tarzında yapılacak değişimlerle ömre en az 10-15 kaliteli yıl ilave etmek mümkün. Ortalama yaşam süresinin 90’ın üzerinde olduğu toplumların araştırılmasıyla ortaya konan önerileri Yörükoğlu genç kalmanın sırları olarak açıklıyor.

Genç kalmanın sırları

Genç kalmayı isteyin: Gençlik bir bakış açısı ve yaşam biçimidir. Size heyecan ve mutluluk veren hayaller kurun. Aile tarihini araştırmak, kitap yazmak veya seyahat etmek gibi hayatınıza anlam katacak faaliyetlere yönelerek genç kalmayı isteyin.

Aile ve toplumsal dayanışma: Günümüzde insanlar giderek yalnızlaşıyor. Oysa özellikle orta yaşlarda insanların aile, dostluk, toplumsal dayanışma ve bir şeye ait olma ihtiyacı artıyor. Bu yaşlarda ilişkilerin gözden geçirilmesi, onarılması ve güçlendirilmesi ilerideki mutluluğun temellerini atacaktır.

Haberin Devamı

Gülün: Gülmek mutluluk hormonu salgılanmasına yol açan en iyi ilaç, en güçlü gençlik iksiridir. Gülmek için neşeli insanlarla birlikte olun, çocuklarla oynayın ve komedi filmleri izleyin.

Müzik dinleyin: Müzik dinlemek stres hormonu düzeyini azaltarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Müzik enerji düzeyinde ve cinsel dürtülerde artışa neden olur, rahatlama ve gevşeme sağlar, mutluluk halini artırır. Müzikten maksimum fayda sağlamak için günde ortalama 35-40 dakikanızı rahat bir ortamda sindire sindire müzik dinleyerek geçirin. Tabii önerilen Sezen Aksu ile eski aşk acılarınızı deşeceğiniz ya da arabesk parçalarla hayata kahredeceğiniz bir müzik değil.

Uykunuzu alın: İnsanların yaşlandıkça daha az uykuya ihtiyacı olduğu söylenir. Bu doğru değildir. Erişkin insanların günlük ideal uyku süresi yedi-sekiz saattir. Bilimsel çalışmalar, gün ortasında, beynin ve bedenin yorulduğu, yemek sonrası ağırlığın çöktüğü saatlerde kısa bir uykunun da sağlığa olağanüstü faydalarını göstermiştir.

Haberin Devamı

Hareketli olun: Yaşam süresi 91 ve 100 yaşını aşmış kişi sayısı dünya ortalamasının üç katı olan Ege adası Ikaria’da halkın 7’den 70’e sürekli olarak hareket halinde olduğu gözlendi. Hareketli yaşama günlük yedi-sekiz dakikanızı alacak bir sabah jimnastiği ile başlayıp haftada üç defa 45 dakika veya beş defa 30 dakika yapacağınız orta dereceli bir egzersiz ya da sporla devam etmeniz öneriliyor.

“Süper gıdalardan yararlanın”

Prof. Dr. Yörükoğlu’na göre sağlıklı ve genç kalmak için süper gıdalardan yararlanmalıyız: “Günde 20-25 gram kadar sızma zeytinyağı kullanın. Haftada en az iki öğün brokoli yiyin. Mevsiminde günde en az bir adet olgun doğal domates yiyin. Koyu yeşil salataları özellikle de semizotu, ıspanak ve roka salatalarını sofranızdan eksik etmeyin. Yemeklerinizden sarımsağı esirgemeyin. Haftada en az üç öğün kuru fasulye, nohut, mercimek gibi bakliyatları yiyin. Günde iki-üç ceviz veya yarım avuç badem yiyin. Haftada en az iki öğün balık yiyin. Mevsiminde her gün bir narı çekirdekleriyle yiyin. Kırmızı pancarı salatalara rendeleyin veya suyunu sıkın. Günde en az bir fincan yeşil çay için.”