Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı artış, iş dünyası başta olmak üzere herkesi endişelendiriyor.
Kurdaki yükselişin çok farklı nedenleri olsa da ülke için yarattığı riskler oldukça yüksek.
Cari açık sorunu olan ülkemizin bu açığın giderilmesi için döviz cinsinden de borçlanması gerekiyor. Buna bir de tüketime dayanan ekonomi ve ithalata dayanan ihracatımız eklendiğinde, kurdaki hızlı yükseliş ülke geleceğini adeta ipotek altına alıyor.
Bu konuda görüştüğüm sanayiciler ve iş insanları da oldukça dertli.
***
Özel sektörün döviz cinsinden yüklü borçlara sahip olmasının firmaları zorladığını ifade ediyorlar.
Seçimlere 30 gün kala ekonomide yaşanan bu gelişmeler, seçim gündemini bile geride bırakıyor.
24 Haziran seçimlerinin sonucundan çok herkes bu işin nereye varacağını merak ediyor.
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, yaptığı açıklamada 2018 yılı başından bu yana kurların yaklaşık yüzde 30 artmasının ülke için derin kırılganlıklar yarattığını belirtiyor.
Döviz borçluluğu yüksek ve ithal girdi oranı fazla olan sanayiciler için TL’nin değer kaybının büyük risk olduğuna dikkat çeken Sivri, “Türkiye’nin katma değerli üretimin artacağı, ihraç kalemlerinin çeşitlendirileceği ve ekonomik ve hukuki öngörülebilirliğinin tesis edileceği bir eylem planına ihtiyacı var. Başta makroekonomik istikrara ilişkin kurumlar olmak üzere, özerk kurumların kendi yetki alanları içerisinde sorumluluklarını bağımsızca yürütmeleri elzemdir.
Türkiye ekonomisine güvenin yeniden sağlanmasına ve seçim gündemi nedeniyle arka plana düşen reform ajandasına dönülmesine yönelik adımların ivedilikle atılmasını bekliyoruz” diyor.
Sivri’nin görüşlerine katılmamak elde değil.
İş dünyasının da sokaktaki vatandaşın da derdi şu anda seçim değil geçim.
30 gün sonra ülke yönetimine talip olan isimlerin bugüne kadar çeşitli sebeplerle ertelenen reformları bizlere yüklü bir fatura çıkarsa da seçimden sonra uygulamaktan başka çaresi gözükmüyor.
Adaylara ‘İzmir Raporu’ hediyesi
Türkiye Genç İşadamları Derneği Ege Şubesi, İzmir için hazırladığı raporlara bir yenisini daha ekledi.
“Tüm Yönleriyle İzmir Ekonomisi Raporu”nu inceleme fırsatı buldum.
İzmir’in birçok sorununu ve avantajlarını ortaya çıkaran Rapor, İzmir’in gelecek vizyonunu da belirliyor.
İzmir’in, özellikle ileri teknoloji ve sağlık turizmi olmak üzere 2 stratejik gelişim aksına yoğunlaşması gerektiğini ortaya koyan Rapor hakkında beni bilgilendiren TÜGİAD Ege Şube Adöneminde kapıları çalan tüm milletvekili adaylarına raporu takdim edeceklerini, bu çalışma ile ortaya konan kentin gelecek vizyonunun hayata geçmesi için çaba harcayacaklarını vurguluyor.
Yavaş, çok haklı. Bugüne kadar İzmir’e dair çok rapor yayımlandı ama bunların çoğu tozlu raflarda bekliyor.
Ama genç iş insanları hazırladıkları raporun aynı kaderi paylaşmasını istemiyor. Bunda ne kadar başarılı olacaklar bunu da yaşayıp göreceğiz.
