Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları

Yolum düştükçe Bornova’ya, Sarı Köşk’ün bahçesinde Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippell’in yaptığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünü, hatıraları olan ve halen yapılamayan kameriyeyi, Bornova Şehitliği’ni, Büyük Çarşı’yı, esnaf dükkânları arasında kendini gizlemiş, restorasyon bekleyen Bornova Hamamı’nı, ancak dikkatli bakışların görebileceği Darülkurra’yı, İzmir’in en eski camisi olarak bilinen, antik dönem malzemeleriyle inşa edilen Hüseyin İsabey Camii’ni Bornova’nın simgesi olmuş tarihi konakları, öyküleriyle zamana direnen yapıları görmeye giderim...

Bornova Anı Evi


Haberin Devamı

Geçen yıllarda düzenlenen Bornova etkinliklerinde, Hükümet Konağı’nın arka kısmında 1. sokak başında “Anı Evi” adı verilen 2 katlı, pembe boyalı tarihi binanın açılışına katılıp sahiplerinin anılarını dinlemiş, duvarlarına asılı özel bir koleksiyondan derlenen siyah beyaz Bornova fotoğraflarını görmüştüm...

Bornova eski Belediye Başkanı Kamil Oktay Sındır zamanında kamulaştırılan, Başkan Olgun Atila’nın hizmet döneminde de restorasyonu tamamlanan tarihi ev kısa bir sürede konferanslara, sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapıp, Bornova Belediyesi kültür turlarına katılan binlerce ziyaretçiye kapısını açmıştı...

Yazık ki bu sevincim uzun sürmedi, gidiş gelişlerimde uğramaktan keyif aldığım Anı Evi’nin kapalı olduğunu gördüm. Pandemi nedeniyle alınmış bir önlem olabileceğini düşünürken çevre sakinleri, ‘evin 1.5 yıldır ziyarete ve kültürel etkinliklere kapalı olduğunu, bundan sonra belediyenin tarihi evi kendi ihtiyacı doğrultusunda kullanacağını’ söyledi. Tarihe tanıklık etmiş yapıların anılarıyla birlikte yıkılıp yerine günümüzün apartmanlarının inşa edildiği bir ortamda, Bornova evlerini merak edip görmek isteyenler için bu ev uğrak ve hafıza tazeleme yeriydi.

Bornova Anı Evi


Zamanında sahipleri tarafından hibe edilen veya kamulaştırılan kültürel mirasın terk edilmesi ve yanlış işlevlendirilmesi sonucu tarihten silinen veya mimari özelliklerini kaybetmiş kültür varlıklarının durumunu bildiğim için kaygılandım. Belediyeler, ellerinde bulunan tarihi yapıların kıymetini bilip, işlevlendirilmesi konusunda hassasiyet göstermelidir.

19. yüzyılın sonlarına tarihlenen, taşınmaz kültür varlığı olarak tescili olan Bornova evinin yeniden kent kültürüne kazandırılmasının sevincini yaşamış bir kentli olarak, Bornova Belediyesi’nin büyük emeklerle ayağa kaldırdığı Anı Evi’ne sahip çıkacağına inanıyorum.