Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Terör örgütü PKK, Türkiye’nin kimyasal silah kullandığını ilk kez iddia etmiyor.

Hendek ve Afrin operasyonları sırasında da benzer iddiaları gündeme getirmişlerdi.

Hatta paylaştıkları bir kimyasal silah yaralısına dair görüntünün 2017 yılında Esad rejiminin düzenlediği bir saldırıdan sonra çekildiği de ortaya çıkmıştı.

Kimyasal silah iddiası Demirtaş’ın Kandil’e mesajı mı

Türkiye teröre karşı Kuzey Irak’ta ve Suriye’de yaptığı tüm operasyonları dünyanın gözü önünde yapıyor.

O coğrafyada cirit atan gizli servis sayısı iki elin parmaklarından daha fazla.

Haberin Devamı

Soru şu: Türkiye’nin operasyonlarına karşı çıkan ülkeler Türkiye kimyasal silah kullanmış olsaydı bunu eşi benzeri olmayan bir propaganda aracı haline getirip, Türkiye’ye yeni örtülü ambargoların gerekçesi yapmazlar mıydı?

Bir başka önemli durum daha var; Türkiye, ordusu DAEŞ ile savaşan tek ülke olarak Suriye’de en zorlu mücadelelerden birine girişti. Şehitler, gaziler verdi, yine kimyasal silah kullanmadı.

HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, geçmiş dönemde PKK’nın bu tür propaganda çıkışlarını malzeme olarak kullanmamıştı. Şimdi sosyal medya hesabı üzerinden devreye girmesi, Kandil’den gelen “Ukalalık yapma, kendi kendine konuşma” mesajlarına verilen bir “Anladım” yanıtı mı?

Demirtaş’ın zamanında HDP tabanında kazandığı popülerliğin Kandil ve İmralı’da yarattığı rahatsızlık bilinmeyen bir durum değil. Demirtaş ne zaman Kandil’in hoşuna gitmeyen bir açıklama yapsa çok sert tepkiyle karşılaşıyor, sonra, o aralar gündem neyse ortak bir mesajda buluşuluyor.

Doğası gereği terör örgütlerinde birinci adamdan sonra 100. adam olur, Demirtaş bu sıralamaya aykırı hale geldiği için mi süreç böyle işliyor acaba?

Maden kazalarına karşı pilot formülü

Günün her dakikasında gökyüzünde en az 9 bin 800 uçak insanları bir yerden bir yere taşıyor.

Buna karşın, bir insanın uçak kazasına uğrama ihtimali 11 milyonda 1.

Bu çok uçuş, çok az kaza sonucuna bir günde ulaşmadı insanlık.

Her kazadan dersler çıkarıldı, pilot eğitiminden uçak imalatına kadar sorun neredeyse onun üzerine gidildi.

Gökyüzü için geçerli olan durum aslında yer altı için de geçerli.

Haberin Devamı

Çin’de 1942 yılında bin 542 işçinin hayatını kaybettiği dünyanın en büyük maden kazası yaşanmıştı.

Onlarca yıl boyunca devam eden kazalar sonunda Pekin yönetiminin müdahale etmesini gerektirdi.

2004 yılında madenlerin yenilenmesi kararının ardından ölümlü kazaların sayısı büyük bir düşüş gösterdi.

ABD’de de 1940’lı yıllara kadar çok sayıda maden kazası yaşanmıştı, sonra iş güvenliği yasaları ve teknoloji yatırımları geldi, ölümlü kazaların sayısı neredeyse sıfırlandı.

Soma, Amasra gibi büyük acılar yaşamamak için, artık yerin altı ya da üstü ne önlem varsa almamız lazım.

Pilotların her kalkış ve iniş öncesi yapmak zorunda olduğu kontrolleri içeren check-list mi olur, başka bir önlem mi bilmem ama dünyada maden kazalarını sıfıra yakın hale getirmeye yarayan önlemler var.

Bu önlemleri hayata geçirmek için bugün bile geç sayılabilir artık.

Çekişmeli boşanma, Almanya ve Fransa

Kendi evlerinde oturur, kendi arabalarını kullanırken, istedikleri yere tatile gidebilen mutlu çiftlerin, ev ekonomisi bozulduğunda birbirine düşman olduklarını çok gördük.

Haberin Devamı

Avrupa’da işler yolunda giderken birlikte patronluk yapma mutluluğu yaşayan Berlin ve Paris’in durumu da bu çiftlere benziyor.

AB Enerji Tavan Fiyatı belirleme müzakerelerinde ayrı düşen iki başkentin tek kavgası bu değil aslında.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron Çin’e Almanya Başbakanı ile gitmek istiyor, Almanya Başbakanı geziye tek başına, daha doğrusu Alman iş adamlarıyla çıkmayı tercih ediyor.

Almanya’da koalisyon ortağı Yeşiller Partisi, Fransa’nın enerji açığını kapatmak için nükleer santrallere bel bağlamasını çok ağır bir dille eleştiriyor. Buna karşılık, Fransa Almanya’ya gaz, Almanya Fransa’ya elektrik sağlama garantisi veren bir anlaşmayı yeni imzaladılar.

İki başkent arasında, Avrupa Birliği’nin genişleyip, genişlememesi başta olmak üzere başka anlaşmazlıklar da var. Macron eleştirilere direkt cevap vermiyor ama dalga geçer bir havada, Alman ekonomisinin yaşadığı zorlukların farkında olduklarını söylüyor.

İki dünya savaşında birbirinin gırtlağına sarılmış iki ülke Fransa ve Almanya. Fransa, Almanya’nın savaş makinesini kontrol altında tutabilmek için 1949’da Avrupa Kömür ve Çelik Birliği’nin kurulmasına ön ayak olmuş, o yapı bugünün AB’sine dönüşmüştü. Koşullar zorlaştığı anda yine karşı karşıya geldiler.