Yazarlar Pazarlıkla buraya kadar yürüyebildi

Pazarlıkla buraya kadar yürüyebildi

21.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pazarlıkla buraya kadar yürüyebildi

Pazarlıkla buraya kadar yürüyebildi


Yapı Kredi ve Pamukbank gibi bireysel bankacılıkta öncü kuruluşların patronu Mehmet Emin Karamehmet kırmızı kart görüp, finans sahasının dışına çıkarıldı.
Pamukbank TMSF’ye alınmadan önce, Yapı Kredi ile birleştirilecek ve Türkiye’nin Ziraat Bankası’ndan sonra en büyük banka grubu ortaya çıkacaktı.
Karamehmet’in isteği buydu, BDDK onaylamadı, dedi ki:
Pamukbank’ın 2 milyar dolar sermaye açığını kapat.
Nasıl kapatacaktı?
BDDK’ya göre, yurtdışındaki 5 milyar dolar fondan.
Pamukbank’a sermaye koymak yerine Yapı Kredi ile birleşmeye giden Karamehmet, hükümetle neden uzlaşmadı ve grubu sıkıntıya sokmayı göze aldı?
Çukurova Grubu’nun 2000 yılında 8.6 milyar dolar cirosunun, yüzde 45’i finans kesiminden sağlanırken, böyle bir risk alınır mıydı?
Çukurova Grubu’ndan ses çıkmıyor, etraftan topladığım bilgilere göre Karamehmet, BDDK ile pazarlık yaparken, "Ya birleşmeyi kabul edersiniz, ya da Yapı Kredi’yi kapatırım" demiş!

Karamehmet’in ortaklarından ünlü bir işadamı ile görüşüyorum.
"Böyle bir parayı kimse alıp, getiremez. İşadamı kenarda 2 milyar dolar gibi paraları bekletmez" yorumunu yapıyor.
TMSF olayı Karamehmet için sürpriz bir gelişme olabilir mi?
Yine işadamının yanıtı:
"Prestij işadamı için en önemli sermayedir. Bu durumu kimse hesaplayarak göze almaz."
Devam ediyor...
"Sanal Türkiye dönemi bitti, bu dalga burada durmaz, her yere sirayet eder!"
"IMF programı uygulayan ülkelere yabancı sermaye girişi artıyor, bizde de sermaye el değiştirecek" diyor, işadamı...
"Her alanda" diye de ekliyor.
Yabancı ünlü bir bankanın yöneticisi, Pamukbank’ın TMSF’ye geçtiği gün yurtdışındaki müdürüne, "Valizini topla gel" talimatı veriyor.
Kimine göre Yapı Kredi’ye talip olan yabancı banka biliniyor bile.
Çukurova kredileriyle ilgili yabancı finans çevrelerinde ise panik gözükmüyor.

Karamehmet’in, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile birlikte katıldığı bir açılışta ağzından şu söz çıkıyor:
"Devlet bana 1 milyar dolar borçlu."
O günlerde soruşturuyorum, bu borç 1989’da Fiskobirlik’e açılan ihracat kredisi, ancak rakam tartışmalı. Aynı yıl Fiskobirlik Yapı Kredi’den 35 milyar lira, Pamukbank’tan ise 16.5 milyar lira kredi kullanmış, yıllar içinde alınan paranın bir kısmı ödenmiş, bir kısmına da faiz yürümüş. Öyle yürümüş ki, kimsenin altından kalkacak hali yok.
Karamehmet bu parayı, "Fiskobirlik devlet demektir" diye düşündüğünden, sorunu Ankara’nın tepesinde "Damokles’in kılıcı" gibi yıllarca sallamış.
Karamehmet’in yakın dostu Devlet eski Bakanı Güneş Taner bile devreye girip, Fiskobirlik stoklarını veya Hazine kâğıdı verelim dediyse de iş bağlanmamış.
Aynı dönemde Fiskobirlik üç aşağı, beş yukarı; Garanti, Akbank, Vakıflar Bankası’ndan kullandığı krediyi kapatmış.
4572 sayılı "Tarım Satış Birlikleri’nin Yeniden Yapılandırılması Yasası" çerçevesinde borcu üstlenen Hazine, krediyi 200 trilyon lira olarak tanımlıyor. BDDK açıklar umarım...











Yazarlar