Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kalp krizinin en kısa zamanda teşhis edilerek derhal tedaviye başlanması, ölüm riskini azaltır kalbin zayıf düşmesinin önler. Küçücük kalp krizlerinin bile kısa sürede teşhis edilmesine imkânı sağlayan yeni kan testleri bu amaca hizmet ediyor

Rıza Bey, bir süredir zaman zaman gelen sırt ağrılarından yakınıyordu. Yorucu bir iş yaptığında sırtının ortasında bir ağrı hissediyor, dinlenince rahatlıyordu. Ama bugün ağrı, oturup dinlenmesine rağmen bir türlü geçmedi. Hastaneye gitmeye karar verdi.
Acis serviste doktor hastanın şikayetini ve tıbbi hikayesini dinleyip muayenesini tamamladıktan sonra EKG çekilmesini istedi. Çekilen elektroyu inceleyip başını kaldırdı, “Bazı değişikler var ama kalp krizi geçirdiğinizi söylemeye yetecek kadar değil. Teşhis koymak için kan tahlilli yapmamız gerekiyor” dedi.
55 yaşındaki hastasında iş yapmakla gelen, dinlenmekle geçen sırt ağrıları, doktoru haklı olarak kalp krizi olmasın diye düşündürmüştü. Bir saatten kısa bir süre içınde sonuçlanan testlerde normalden yüksek kan şekeri dışında bir anormallik yoktu. Ama bir kere yapılan kan testi, kalpte bir sorun olmadığını söylemek için yeterli değildir. Ağrı ve sıkıntının başlamasından kısa süre sonra, kanda bir anormallik olmayabilir. Teşhis koyduracak bulgular birkaç saat sonra ortaya çıkabilir.

Haberin Devamı

Yapılacak ilk test: EKG çekmek

Kalp krizi şüphesi olan bir kişide ilk yapılacak test kısaca EKG denilen elektrokardiyogra-fidir. El ve ayak bileklerine bağlanan ve göğüs üzerine yerleştirilen elektrodlar yoluyla her atım için kalpte ortaya çıkan elektrik akımı yukarı aşağı inen ve yana giden çizgiler halinde kaydedilir. Doktorlar bu çizgilerin her bölümünün ne anlama geldiğini bilirler. Her bir bölüm bir
harfle anılır.

Kalp krizine  hızlı teşhis...

Göğüs ağrsıyla kıvranan hastanın EKG’sinde çizginin bir bölümü olması gereken yerden yukarı kalkmış. Kalbin alt tarafında oluşan kalp krizini durdurmak için derhal tıkanan damarı açmak gerekir.

Bir kalp atımının çizgisinin ST diye bilinen yatay bölümü, olması gereken yerden yukarıdaysa kalp krizinin başlamış olma ihtimali yüksektir. Buna, ST yükselmesiyle seyreden kalp krizi denir. Genellikle kalbi besleyen bir damarın tümüyle tıkanması sonucu oluşur ve eğer müdahale edilmezse damarın suladığı kalp kası, tüm kalınlığı ve genişliğiyle tahrip olur.
Doktorlar bu tip bir kalp kriziyle karşılaştıklarında, tıkanan damarı açmanın yolunu ararlar. Eğer kısa sürede yapılması mümkünse, acil anjiyo yapıp damarı balon ve stentle açarlar. Bu imkân yoksa, tıkanıklığı biraz olsun açabilmek için damardan güçlü bir pıhtı eritici verip hastayı anjiyo yapılabilecek bir merkeze sevk ederler.

Haberin Devamı

EKG göstermese de sorun olabilir

Kalp krizine  hızlı teşhis...

Rıza beyin EKG’sinde, kalp krizini kesin olarak teşhis ettirecek değişiklikler olmadığı anlaşılıyor. Ama bu ciddi bir sorun olmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü birçok kişi, EKG’de ST yükselmesi olmadan kalp krizi geçirir.
Çoğu zaman EKG’de bazı değişikler olur ama bunlar teşhis koymaya yeterli değildir. Bunun nedeni, birçok hastada krize yol açan damarın çok daralmış ama tümüyle tıkanmamış olmasıdır. Bu hastalar tedavi altına alınmazsa damarın tümüyle tıkanması işten değildir.
Birçok hastada ilaç ve dinlenmeyle durum kontrol altına alınır ve acil anjiyoya gerek olmayabilir. Şikâyetler geçmiş olsa bile, çoğu hastada 1 - 2 gün içinde anjiyo yapıp durumu görmek, gerekirse stent veya baypas ameliyatıyla kalbin kanlanmasını düzeltmek en doğru yoldur.

Haberin Devamı

Kan tahlili teşhis koyduruyor

Kalp krizine  hızlı teşhis...

EKG’de teşhis koydurucu değişikler yoksa, kalp krizi olup olmadığını anlamak için kan tahlili yapmak gerekir. ‘Kalpte hücre ölümü var mı?’ sorusuna cevap vermek için kanda bazı özel maddelerin düzeyini saptamak gerekir.
1970’lerde kalp krizi geçiren hastaların kanında, CK denilen bir maddenin yükseldiği saptandı. Yalnız kalp hastalarnda değil kaza geçirip yaralananlarda da yükseliyordu. Çünkü bir enzim olan bu madde, başta kaslarda ve beyinde olmak üzere birçok organda bulunur, önemli işlevler görür. CK enziminin 3 çeşidi vardır. Biri en çok kaslarda, diğeri beyin ve böbreklerde 3’üncüsü de kalpte bulunur.
Hücre ölünce
Hücre ölünce, çevresini kaplayan duvar parçalanır, içindeki maddeler ortaya saçılır. Önce lenf sonra kan dolaşımı, bu artıkları toplayıp temizlenmesini sağlar. Bu sırada, kan tahlili yaparak ölen hücrelerin içindeki maddelerin düzeyini saptamak mümkündür. Ama çoğu madde, birçok organda bulunduğu için bir tek organ hastalığını saptamak için kullanılamaz. Bazı maddeler çoğunlukla bir organda bulunduğu için bu amaçla kullanılabilir. Kalp kaynaklı olan CK, ki buna CK-MB denir bu duruma güzel bir örnektir. Başka organlarda çok az bulunduğu için, kandaki miktarı yükselecek olursa kalp hücrelerinin bazıları ölmüş olduğu kanısına varılıp hastanın kalp krizi geçirmekte olduğu anlaşılır.
Birkaç saat gerekli
Kanda CK-MB düzeyinin yükselmesi, tıbbi adı ‘miyokard enfarktüsü’ olan, kalp krizinin teşhis edilmesini kolaylaştırdı. Ama kan düzeyinde yükselme, kriz başlar başlamaz ortaya çıkmaz, genellikle 4 saat sonra artmaya başlar. Bu nedenle de Rıza Bey’de olduğu gibi, doktorlar ilk kan testi normal çıksa da, hastayı acil poliklinikte tutup kan tahlilini 6 ve 12 saat sonra tekrar etmek isterler.
Bu kan testinin tek yararı, kalp hücrelerinin ölüp ölmediğini saptamak değildir. Aynı zamanda, ne kadar çok hücrenin öldüğünü de gösterir. Kandaki CK-MB düzeyi ne kadar yüksekse o kadar çok hücre öl-müştür. Başka bir deyişle, kalp krizi o kadar büyüktür. Kalpteki tahribat miktarı arttıkça, kalp yetersizliği ve ölüm riski de aynı ölçüde yükselir. Bunun için doktorlar, kalp krizine erken dönemde müdahale etmek ister. Rıza Bey’in 2’nci kan testi anormal çıkınca, doktoru hemen kalp krizi tedavisine başladı.

Daha hassas testler çıktı

Doktorlar, bir süredir kalp krizi çok küçük olsa bile teşhis edilebilen başka bir test kullanıyorlar. Ölen hücrelerin içindeki CK-MB’den farklı bir maddenin kandaki düzeyine bakıyorlar. Troponin denen bu madde, kalpten başka bir organda bulunmuyor. Kalp krizinin 2-3 saat içinde teşhis edilmesini sağlayan troponin testi tüm dünyada yaygın olarak kullanılıyor.
CK-MB veya troponin yükselmesi, kalp hücresinin öldüğünün kanıtıdır ama hücrelerin neden öldüğünü göstermez. Çoğunlukla kalpteki hücre ölümünün nedeni damar tıkanmasına bağlıdır. Ama ender de olsa başka nedenler de bu maddelerin kanda yükselmesine yol açabilir. Örneğin kalp kasının iltahplanmasıyla seyreden hastalıklar ve kalbin zayıf düştüğü durumlar bunlar arasındadır. Bazı başka durumlarda da, özellikle troponinde yükselmeler görülebilir. Doktorlar, teşhis koyarken testin bu özelliklerini dikkate alırlar.

Yeni test kadınlara yarayacak

Yeni geliştirilen çok hassas testlerle, kanda troponin çok az yükselmesi bile saptanabiliyor. Minicik de olsa, kalbinde hasar olan insanlara erken teşhis konulup zamanında tedaviye başlanabiliyor. Yeni açıklanan bir araştırma, bu testlerin en çok kadınlara yarayacağını düşündürüyor.
Bu ay İngiliz BMJ dergisinde yayınlanan araştırmada, acil servislerde kalp krizi şüphesiyle incelenen yaklasık bin 100 hastaya standart testin yanı sıra hassasiyeti yüksek troponin testi de yapıldı.
Standart testten sonra 600 erkekten 117’si, 500 kadından 55’inde troponin yüksek bulundu ve kalp krizi teşhisi konularak hemen tedaviye başlandı.
Yüksek hassasiyetli test sonunda, daha önce test sonucu normal olan kadınlardan 56’sının da kalp krizi geçirdiği saptandı. Buna karşılık yeni testle troponini yüksek bulunan erkek sayısı sadece 14’tü. Araştırmacılar yeni test sayesinde, kadınlara erkekler kadar çabuk teşhis ve tedavi uygulanabileceğini söylüyorlar. Kadınlarda kalp krizi teşhisinin zor olduğu yeni anlaşılan bir gerçek değil. Yapılan tüm araştırmalar kadınlarla erkekler arasında kalp hastalıkları açısından önemli ayrılıklar olduğunu gösteriyor. Bu konuya gelecek hafta ayrıntısıyla değineceğim...