Sadık Gültekin

Sadık Gültekin

.

Tüm Yazıları

4 Ağustos’ta 2017-KPSS ÖABT  (Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi) sonuçları açıklandı...

Öğretmen adayları, önce KPSS Genel Kültür ve Genel Yetenek Sınavı’na giriyor; ardından Eğitim Bilimleri Sınavı’na; son olarak da Öğretmenlik Alan Bilgisi Sınavı’na giriyor.

2017-KPSS sonuçları sayısal verilere göre, Genel Yetenek net ortalaması 60 soruda 20.5, Genel Kültür net ortalaması 60 soruda 24.0, Eğitim Bilimleri net ortalaması ise 80 soruda 33,8 oldu. 

2017-KPSS lisans net ortalamaları 2016-KPSS net ortalamaları ile karşılaştırıldığında adayları en çok zorlayan testin Eğitim Bilimleri olduğu görülüyor. 2016-KPSS’de Eğitim Bilimleri Sınavı’nın 41 olan net ortalaması, 2017’de 33,8’e düştü; yaklaşık 7 netlik bir düşüş söz konusu.

Haberin Devamı

Bu üç testin sonuçları, öğretmen adaylarının net ortalamalarının kaygı verici ölçüde düşük olduğunu gösteriyor. Aday öğretmenler, testlerin ancak üçte birini doğru yanıtlayabilmiş...

Aynı durum, Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi için de geçerli, üstelik oradaki sonuç daha vahim...

Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi, 17 branşta gerçekleşiyor. 50 sorunun 40’ı doğrudan branşlarla ilgili; yani matematik öğretmenliği adayı matematik testini, biyoloji adayı da biyoloji ile ilgili soruları yanıtlıyor. Öğretmen adayları ayrıca ‘alan eğitimi’ olarak adlandırılan, o alanın nasıl öğretileceğine yönelik yöntem ve teknikleri kapsayan 10 soruyu daha yanıtlıyor.

Öğretmen adayları Türkçe, Rehber Öğretmen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Okul Öncesi Öğretmenliği alanlarında sınavda sorulan soruların yarısını doğru olarak yanıtlayabilmiş. Diğer  tüm alanlarda ortalama net sayısı ne yazık ki 25 netin altında.

ÖABT’de tüm alanlarda net sayıları kaygı verici ölçüde düşük. Öğretmen adayları, bazı testlerde yüzde 50, bazı testlerde de ancak yüzde 30’luk başarı gösterebilmiş. Fen Bilimleri ve Matematik testlerinde yapılan 11 netlik ortalama, durumun ciddiyeti ortaya çıkarıyor.

Bugüne kadar hep öğrencilerin durumunu tartıştık, peki öğretmenlerin yeterlilikleri  de ne durumda?

Yukarıdaki sorunun kısmi yanıtı, Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’nde olabilir. Bunun için de sınav sonuçlarını doğru okumak gerekiyor. Sayısal veriler üzerinden öğretmen adaylarına yönelik yanlış bakış açısı oluşturuluyor.

Haberin Devamı

Sınavın sonuçları açıklandığında genelde manşetler şöyle atılır:

“Öğretmenler yine döküldü”

“Öğretmenler de sınavdan geçemedi!”

“Öğretmen adayları sınıfta kaldı”

“Çocuklarımızın öğretmenleri yetersiz!”

Bence, bu sınavların sonuçlarına bakarak, başarısızlığı sadece öğretmen adaylarına yüklemek doğru değil. Sınav sonuçlarından önce, aşağıdaki konu başlıklarını değerlendirmekte yarar var:

Öğretmen eğitimi yeterli düzeyde veriliyor mu?

Üniversitelerin başarıyı artırmak için çözüm önerileri var mı?

Her üniversitede öğretmenlik bölümleri olmak zorunda mı?

Öğretmenlik alanlarına girişte 240 bin puan sınırı faydalı olacak mı?

Aslında en büyük haksızlık, bu sınavlarda başarılı olan öğretmenlere yapılıyor, onların başarısı görmezden geliniyor.

Alan sınavının içeriğinden, süresinden ve akademik düzeyinden bihaber olanlar, genelde sansasyonel yorumlar yapıyor. Sınavda, edebiyat öğretmeni ile matematik öğretmenine aynı süre veriliyor, ancak matematik sorularının çözümü yarım sayfa, hatta bazıları tam sayfa oluyor. Sınava giren adayların bir kısmı, daha mezun olmamış öğrencilerden oluşuyor, sırf soruları görmek için hazırlanmadan gelen öğrenciler de bir hayli fazla...

Haberin Devamı

Evet, 11 veya 24 net az; ama doğrudan ‘bütün öğretmen adayları yetersiz’ demek de, doğru değil. Bu başarısızlığın nedenleri ayrıntılı olarak incelenmeli, ama atanan öğretmenlerin 11 veya 24 net ile atanmadığı da bilinmeli! 

Sınavda netlerin düşük olmasının birçok nedeni var, bunların en belirgin nedenleri arasında atamalarda sözlü mülakatların baz alınması gösterilebilir. Sınav sonuçlarının sadece mülakatlara katılabilmede ölçüt alındığını düşünen adayların, sınavlara eskisi kadar hazırlanmadığı bunun da sınavı az da olsa adayın gözünde önemsiz yaptığı düşünülebilir.

Sınava katılan adayların büyük çoğunluğunu formasyon sertifikası alan fen-edebiyat fakültesi mezunları oluşturuyor. Oysa sınav sorularını eğitim fakültelerinden seçilen akademisyenlerin hazırladığı dikkate alındığında, büyük bir sorunun olduğu ortaya çıkıyor. Yapılan incelemelerde, eğitim fakültesi mezunlarının diğer fakülte mezunu adaylarından daha başarılı sonuçlar aldığı görülüyor.

ÖABT’de netlerin düşük çıkmasının nedenleri arasında, adayların sınavda çıkacak konuları tam olarak tahmin edememesi ve atamalarda mülakatların da devreye girmesi öncelikli olarak rol oynuyor... 

Başarısızlığın nedeni sadece öğretmen adayları mı