Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlk bakışta AB ile Türkiye arasında mülteci krizi üzerinde varıldığı bildirilen mutabakat, bir “al-ver”egzersizi olarak görülebilir.

Şöyle ki: AB zirvesinin sonunda yapılan açıklamaya göre, Türkiye Avrupa’ya yönelik göçmen akınını kendi sınırları içinde sıkı bir kontrol altına alacak, buna karşılık olarak da AB Türkiye’ye maddi yardımda bulunacak ve Birlik ile ilişkilerinde Ankara’ya bazı avantajlar sağlayacak. Ancak bu mutabakatın sadece bir ön anlaşmaveya bir yol haritasıolduğunu, bunun kesinleşmesi için detaylar üzerinde daha çok görüşmek gerektiğinibelirtelim. Nitekim Almanya Başbakanı Angela Merkel’in yarın İstanbul’da Türk liderleriyle yapacağı görüşmeler, bu yeni pazarlık sürecinin bir parçası olacak.

Haberin Devamı

Yükümlülükler...

Şimdiki şekliyle prensip mutabakatı, Türkiye’ye AB ülkelerine yönelik göç hareketini engelleyecek tedbirleri alma sorumluluğunu yüklüyor. Sınırların, kıyıların kontrolü gibi görevlerde AB Türkiye ile işbirliği yapacak. Mültecilerin Türkiye’de barındırılması için kamplar kurulacak. Bu da aslında 2 küsur milyon sığınmacının (ve yeni gelebileceklerin) Türkiye’de “misafir edilmesi” -yani kalması- anlamına gelir... Bu arada Türkiye’den istenen bir başka husus da Türkiye’den yasa dışı yollarla Avrupa’ya geçen göçmenlerin “iadelerinin kabul edilmesi”dir. Bu da Türkiye’ye ek bir sorumluluk yüklüyor.

Avantajlar...

Buna karşılık AB Türkiye’ye mali desteksağlayacak. Bunun 3 milyar euroolması söz konusu. Bunun dışında AB Türkiye’nin öteden beri dile getirdiği iki talebi karşılamak için adım atacak. Biri, vize serbestisinindaha erken bir tarihte (2016) sağlanması, diğeri de AB ile üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılmasıdır.Bunlar da ilk bakışta hoş görünüyor ama vize işi sadece birkaç aylık bir avantaj sağlayacak,fasılların açılması dagene muhtemelen Kıbrıs engeli dolayısıyla mümkün olmayabilir. Tabii Türkiye’ye sağlanacak avantajlar konusunda da müzakerelerin yapılması gerekecek.

...Ve gerçekler

Bununlar beraber, mutabakat Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfa açıyor. AB’nin Türkiye’ye bakışı değişiyor ve ilgisi artıyor.AB’nin bunu göç dalgasından dolayı çok sıkıştığı ve Türkiye’ye muhtaç olduğu içinyaptığı söylenebilir. Bu doğrudur tabii.Eğer mülteci krizi olmasaydı, AB Ankara’ya böyle sıcak davranır mıydı?

Haberin Devamı

Gerçek şudur ki uluslararası ilişkilerde oyunun kuralları böyle oynanıyor.AB’nin şimdi Türkiye’ye muhtaç olması, Ankara’ya da bir fırsat sağlıyor: Türk diplomasisi bu kez eline geçen kartı kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilir...