Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son günlerde Papadopulos yönetiminin çabaları ve bazı AB yetkililerinin demeçleri, bu konuda zihinlerde kuşkular yaratıyor.Laheydeki Troyka toplantısında esen hava - ve dönem başkanı Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Botun basın toplantısındaki sözleri - bu kuşkuları derinleştirecek nitelikte. Yani AB içinde, en azından Türkiyenin Kıbrıs Rum devletini 17 Aralıka kadar tanıması lehinde bir eğilim var. Tüm üyeler bunda ısrarlı değillerse de, açıkçası birçoğu - ima yoluyla da olsa - Ankaranın bu yönde bir "jest" yapmasının "yararlı" olacağını söylüyor.Ama bu konuda Türkiyenin kararlı tutumu belli. AB zirvesinden önce Kıbrıs Rum devletinin tanınması söz konusu değil. Öyleyse ne olacak? Papadopulos yönetimi "veto" hakkını kullanıp müzakerelerin başlamasına engel mi olacak? AB liderleri 17 Aralıkta Kıbrıs Rumlarının Birliği ipotek altına almasına izin verecek mi?* * *ASLINDA Papadopulos bir kumar oynuyor. Ancak bu oyunu zirvede vetosunu kullanma noktasına kadar götüreceği çok şüpheli...Gerçi Rum kesimindeki son bir anket, kamuoyunun yüzde 62sinin vetodan yana olduğunu gösteriyor; ama aklı başında Rum politikacıları ve gazetecileri hükümete böyle bir serüvene girişmemesini tavsiye ediyor. Yunan Başbakanı Karamanlis de Lefkoşayı son ziyaretinde Papadopulosa benzer bir uyarıda bulundu.Bu koşullarda Papadopulosun 17 Aralık zirvesinde "Türkiye bizi tanımazsa, vetomuzu çekeriz" şeklinde bir tehditte bulunması, çılgınlık olur. Bunu Rumlar da biliyor, AB yetkilileri de... Dolayısıyla Avrupalı liderlere düşen, Papadopulosu zamanında bu kumardan vazgeçirmektir...* * *ŞİMDİLİK gördüğümüz şey, bazı AB ülkelerinin de bir uzlaşı arayışı - ve de Ankarayı ikna çabası - içinde olduğudur. Dışişleri Bakanı Gül başta olmak üzere, Türk yetkilileri geçen nisan ayındaki referandumda çözüme "hayır" diyen Rumları ödüllendirme anlamını taşıyan böyle bir "jest"in hiç beklenmemesi gerektiğini açıkça söylüyorlar.Türk yetkililerinin söylediği önemli bir husus daha var: Evet, Türkiye müzakereler başladığı zaman, 25 üyeden biri olan Kıbrıs Rum devletiyle aynı masada oturacağının bilincindedir. Bu da, Ankaranın onu bir şekilde tanımasını gerektirecektir. O zaman Türk diplomasisi uygun bir "tanıma formülü" bulacaktır. (Diplomatik ilişki kurmadan Ermenistanı tanıdığı gibi)...* * *BAŞTAKİ sorumuza dönersek, Papadopulos yönetiminin ABnin Türkiyeye müzakere tarihi vermesine engel olacağını sanmıyoruz. Ama bu arada "Ne koparırsam kârdır" düşüncesiyle, ön şartlarını gündemde tutmaya, ABde Türkiyenin üyeliği konusunda tereddütleri olan ülkeleri devreye sokmaya çalışacaktır.Umarız karar günü Avrupalı liderler bu oyuna gelmezler... skohen@milliyet.com.tr KIBRIS Rum hükümeti, 17 Aralıktaki AB zirvesinde Türkiyeye müzakere tarihinin verilmesine engel olabilir mi?