Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BUGÜN öncelikle ABD, ama genel olarak bütün dünya için de kritik bir gün...
ABD Temsilciler Meclisi, geçen pazartesi günü reddettiği “kurtarma planı” ile ilgili son kararını bugün verecek.
Kongre’nin kararı ile “kurtarılması” planlanan şey, sadece Wall Street’te batma noktasına gelen dev bazı finans şirketleri ve onların kâğıtlarına para yatıranlar değil, aynı zamanda Amerikan ekonomisi ve hatta Amerikan kapitalist sistemi...
Kısacası, ABD ekonomisinin ve önemli ölçüde ona bağlı olan küresel ekonomik düzenin kaderini Temsilciler Meclisi’ndeki oylar belirleyecek.

“Hayır”dan “evet”e...
Bu kez Meclis’ten “evet” çıkması olasılığı büyük.
Pazartesinden bu yana ne değişti?
Birincisi, Senato “kurtarma planı”nın yeni versiyonunu büyük bir çoğunlukla onayladı. Senato’nun bu duruşu, muhakkak Meclis’i etkileyecek. Kaldı ki, plan rötuşlanmış şekli, vatandaşların gönlünü alacak önlemler de içeriyor: Çeşitli vergi indirimleri ve mevduat garantisinde yeni ayarlamalar gibi...
İkinci neden, hafta başında plana karşı çıkan bazı temsilcilerin, şimdi halktan farklı mesajlar almaya başlamasıdır. Başta temsilcilere gelen telefonlar ve e-mail’ler, vatandaşların, Wall Street’teki krizin faturasını ödemeye zorlanmalarına çok kızdıklarını gösteriyordu. Beş hafta sonra seçmenlerinden oy almayı uman milletvekilleri de onlara arka çıkmayı yeğliyordu. Ancak pazartesinden sonra, “kurtarma planı”nın reddedilmesinin piyasalarda yol açtığı kargaşa ve tehlike karşısında, şimdi milletvekillerine gelen mesajlar, aksi yönde. Bu kez, “evet” oyu için baskılar yoğunlaşıyor.
Nihayet bir üçüncü faktör de, Kongre’ye de yansıyan “korku”dur. Yani, bu planın bu kez de reddedilmesinin, piyasaları tam bir çöküşe sürükleyeceği ve bir “depresyon” aşamasına girileceği korkusu...

Kumar piyasası!
Bu nedenlerin ışığında, birçok milletvekili bu kez “kerhen” plana olumlu oy verecek. Gelinen noktada artık başka çare yok çünkü...
Ama bunun ne kadar haklı ve adil bir karar olacağı bir yana, ne ölçüde verimli olacağı, gerçekten ekonomiyi daha kötüye gitmekten kurtarıp kurtarmayacağı sorulmaya değer.
Pek çok Amerikalı, finans piyasasına destek için 700 milyar dolarlık bir paketin devreye sokulmasının yeterli olmadığı kanısında. ABD medyasındaki tartışmalarda, sadece Demokratlar değil, Cumhuriyetçilerin bir kısmı da, artık ABD’de ekonomik düzende “reformlara ihtiyaç” olduğunu söylüyorlar.
Bir ekonomistin deyişiyle, Bush yönetimi Wall Street’in bir “casino market”e, yani “kumar piyasası”na dönüşmesine izin vermiştir. Aşırı liberal bir anlayışla, ABD’de aslında yasalarla belirlenen “kuralları ve disiplini” uygulamamıştır. Şimdiki kaosa gelinmesinde bu düzensizlik, piyasaları kendi haline bırakma ve “başıboşluk” büyük rol oynamıştır.
Şimdiye kadar “bırakın yapsınlar” anlayışına dayalı bir neo-liberalizmi uygulayan Bush ve Cumhuriyetçi ekibi, şimdi durumu “kurtarmak” için devlet müdahalesine başvuruyor!..

Neyin işareti?
Bu ABD’nin temel sisteminde radikal bir “sapma”nın veya değişimin işareti mi? Bu “sosyalist” bir trend mi?
ABD’de son yıllarda uygulanan şekliyle liberal düzende ciddi çatlaklar ve aksamalar ortaya çıktığı açık. Bunları onarmak için şimdi daha müdahaleci ve yönlendirici bir yola başvuruluyor. Ama sadece sınırlı bir sektörde ve sınırlı bir zaman için...
Bir Amerikalı analistin belirttiği gibi eğer bu sosyalizm ise, buna “part-time sosyalizm” demek gerekir!..