Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Berlin'den Paris'e, Madrid'den Amsterdam'a kadar 300 milyon kişinin yaşadığı 12 AB ülkesinde, euronun doğuşunun havai fişekler, şarkılar ve danslar ile kutlanması boşuna değil. Gerçekten bu, tarihi bir olay. Roma İmparatorluğu'ndan bu yana Avrupa kıtasında tek para birimi, ilk kez bu kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Euro, her şeyden "nce Avrupa'nın ekonomik entegrasyonunda atılan dev bir adım. Ama aynı zamanda "Avrupa kimliği"nin yerleşmesinde sembolik anlamı olan bir gelişme. Para, bayrak gibi, ulusların üzerinde titrediği ve titizlikle koruduğu değerlerden biri. Günümüze kadar milli paralar, ulusal egemenlik ile eşdeğer sayılmıştır. Bu nedenle genelde banknotlarda milli kahramanların, liderlerin ve anıtların resimleri yer alır.Şimdi 12 AB üyesinde, insanlar kendi paralarından vazgeçiyor ve "seve seve" euroyu benimsiyorlar. Bu uluslar için markın, frangın, liretin, florinin, pesetanın, drahminin artık eski "zel anlamı yok. Euro şimdi hepsinin ortak değeri...* * *PARA konusunda bu noktaya gelinmesi, AB üyelerinin "tek Avrupa kimliği" ni gerçekleştirmekte ne kadar kararlı olduklarını ortaya koyuyor.Euronun tedavüle girmesi vesilesi ile yapılan r"portajlarda da g"rüldüğü gibi AB başkentlerinde "sokaktaki insanlar" Avrupa'ya aidiyetlerini artık "n plana almaya başladılar bile... "Ben Almanım" veya "Ben Hollandalıyım" dedikten hemen sonra bu insanlar "ama, ben aynı zamanda Avrupalıyım" veya "ben kendimi Avrupalı hissediyorum" diyorlar... Yani bir "ortak Avrupalılık" duygusu veya kültürü gelişiyor artık.Milli parayı terk etmek, her ne kadar ilk bakışta "egemenlik hakkı" konusunda bir taviz vermek gibi g"rünse dahi, bu insanlar yeni "Avrupa ortak değerleri"nin yararına inanarak, bu "nemli değişikliği - yukarıda belirttiğimiz gibi "seve seve" - kabul ediyor...* * * AB'nin "fikir babaları" yıllar "nce, Birleşik Avrupa'yı düşlerken "ncelikle entegrasyonun ekonomik alanda olmasını "ng"rmüşlerdi. Bu yolda gerçekten çok büyük mesafe kat edildi. Bu hayallerin içinde, Avrupa'nın siyasal, hatta askeri bir güç olması da vardı. Nitekim siyasal bütünleşme yolunda son yıllarda bazı "nemli adımlar atıldı. Askeri alanda da şimdi ilk adımlar atılıyor. Ancak AB'nin gücü, kendini daha çok ekonomik alanda hissettiriyor. Siyasal alanda henüz o g"rüş birliğine, dayanışmaya, inisiyatif yeteneğine sahip değil. Nitekim AB uluslararası platformda - Balkanlar veya Ortadoğu gibi çatışma alanlarında - bir varlık sergileyemedi. AB'nin bu alandaki zayıflığının son "rneğini, ter"rizmle ilgili tavrı oluşturuyor. AB son yayımladığı ter"rist "rgütler listesinde, ancak kendisini daha yakından ilgilendiren (veya kaygılandıran) IRA, ETA, İslami Cihad gibi grupları kaydetti, ama PKK, DHKP - C ve hatta Hizbullah gibilerini pas geçti. Halen dünya gündeminin başında yer alan ter"rizmle mücadele gibi bir konuda, AB'nin tutarlı ve enerjik bir tavır alamaması, siyasal etkinliğini sınırlandıran bir zaafı olarak kendini belli ediyor.AB'nin uluslararası çapta gerçek bir güce sahip olması için euro konusundaki başarısını, başka alanlara da taşıması gerekiyor... skohen@milliyet.com.tr Euronun Avrupa'nın yeni para birimi olarak tedavüle girmesi ile, AB bir hayalini daha gerçekleştirmiş oldu.